Türkiye’ye bağlı güçlerin Efrîn’e girmesinin ardından ciddi boyutlarda hak ihlalleri yaşanırken, şu sıralar ise birçok yerleşim yerine yüzlerce çadır kuruldu. Efrîn’de büyük ve kirli bir suç planı işlendiğine dikkat çeken Avukat Roşîn Hido, “Bölgeyi Kürtlerden ve burada yaşamış olan medeniyetlerden temizlemeye çalışıyorlar. Demografik yapı değiştiriliyor. Çok kısa zamanda Türkmen, Arap ve Filistinli olmak üzere 400 insanı bu bölgeye yerleştirdiler” dedi.

ŞÊRÎN ELÎ

Şehba - Efrîn Bölgesi Sivil Toplum Kuruluşu Kadın Ofisi’ne göre, Türkiye devletine bağlı güçler Efrîn’de geçtiğimiz yıl çok sayıda kadını kaçırdı. Türkiye’ye bağlı güçlerin bölgeye girişinden bu yana binden fazla kadın kaçırıldı, 84' ten fazla kadın katledildi, 71 kadın ise tecavüze uğradı. Efrîn-Suriye İnsan Hakları Örgütü'ne göre ise, kaçırılan kadın sayısı Ekim ayının başından bu yana ikisi çocuk olmak üzere 14'e yükseldi. Hamile bir kadın olan Nemet Behcet Şêxo da eşiyle beraber kaçırılarak, Efrîn’de katledildi.

Yerleşim yerlerine çadırlar kuruldu!

Efrîn ve çevresindeki yerleşim alanlarının tarihi sahiplerinden arındırılmaya çalışıldığını savunan insan hakları örgütlerinin yaptığı çalışmalara göre, Basûfanê köyünde 255, Şêrewa’da 225, Şêx Mihemed-Qazilqî’de 2, Tetera 100, Til Silorê 200, Kefer Şîlê’de 100, Barafa’da 125, Bafilûnê’de 100, Xilalka’da 135, Miqdat’ta 250, Qestel’de 140, Ekbez’de 225, Etmana’da 100 farklı çadır kuruldu.

“Uluslararası örgütler müdahale etmeli”

Yaşananları değerlendiren Efrin İnsan Hakları Örgütü Avukatı Roşîn Hido, Efrin’de bir meslektaşlarının da kaçırıldığını hatırlatarak, bölgede kadına yönelik şiddet, insan ve yaşam hakkı ihlali ve demografik yapının değiştirilmesini çok tehlikeli bulduklarını ve uluslararası örgütlerin konuya derhal müdahale etmesi gerektiğini belirtti.

“Demografik yapı değiştiriliyor!”

Efrîn’de büyük ve kirli bir suç planı uygulandığına işaret eden Roşîn Hido, “Bölgeyi tamamen Kürtlerden ve burada yaşamış olan medeniyetlerden temizlemeye çalışıyorlar. Demografik yapı değiştiriliyor. Çok kısa zamanda Türkmen, Arap ve Filistinli olmak üzere 400 insanı bu bölgeye yerleştirdiler” diyerek, insan hakları örgütlerinin bu duruma “dur” demesi gerektiğine dikkat çekti.

“MİT ile çalışan Emşet özellikle Êzidîleri hedef alıyor”

Bölgede “Emşet” isimli grupların Türkiye’ye bağlı çalıştıklarını, Şiyê ilçesinde kamp kurduklarını ve bu isimli örgütün çok sayıda insan hakkı ihlalini somut olarak belgelediklerini söyleyen Roşîn Hido, “Emşet isimli çete örgütü Türkiye’nin MİT örgütü ile birlikte çalışıyor. Özellikle Efrîn’e bağlı Êzidî yerleşim yerlerini tercih ediyorlar ve buradaki Êzidî inancına mensup olanları bölgeden kovuyor, işkence ediyor, mal ve mülklerine de el koyuyorlar. Bu suçların işlenmesinde payı olanların derhal yargılanması gerekiyor” dedi. 

Roşîn Hido, son olarak yaşanan ihlallerin nedenini de cezasızlık politikalarına bağladı.