RABEA KHRİS

Cezayir - Cezayir'de Milli Eğitim Bakanı, ülkedeki otizm oranını 60-70 olarak açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre 100 kişiden biri otizm tanılı olabilir. Cezayir cumhurbaşkanı, hükümete 2021'de otizmli çocukların eğitimini sağlamak için uygun mekanizmalar bulma talimatı vermişti. Otizmin bir hastalık olmadığına vurgu yapan uzmanlar, özellikle toplumu bu konuda uyararak otistik çocuklar ve ailelerin desteklenmesine dikkat çekiyor.

Cezayir Otizm Derneği Başkanı Leila Wali, Cezayir'de otistik çocukların ve ebeveynlerinin çektiği acıları dile getirerek, onları normal hayata entegre etmenin gerekliliğini vurguladı. Ülke içinde otizmli çok ailenin olduğuna değinen Leila Wali, bu ailelerin desteklenmesini istedi.

“Otizm bir hastalık değil”

Ajansımıza konuşan Leila Wali, yaygın inanışların aksine, otizmin sanıldığı gibi bir hastalık değil, tek tedavisinin normal çevreye uyum sağlamak olan bir bozukluk olduğunu ifade etti. Leila Wali, eğitimin, sosyal ve iletişim becerilerini sergilemesine, daha etkili bir şekilde öğretmesine ve düşünmesine yardımcı olduğu için otizmli çocukların yaşıtları gibi eğitim kazanımı elde edebilmesi gerektiğini vurguladı. 

Toplumda bu kırılgan ve zayıf kesime, özellikle de çocuklarına bakmak için özel merkezlerin masraflarını karşılayamayan yoksullara büyük bir ilgisizlik olduğuna dikkat çeken Leila Wali, masrafların desteklenmeyen ebeveynler için de külfet haline geldiğini dile getirdi.

“Yasal çerçeve geliştirilmeli”

Leyla Waly'nin vurguladığı en belirgin noktalardan biri, otizmli çocukların eğitim kurumundaki varlığını düzenleyen yasal bir çerçevenin geliştirilmesi. Otizmi tanımlamaya, bir kişiyi veya otistik çocuğu kabul etmeye, entegrasyonlarını kolaylaştırmaya ve onlara zorbalık yapmamaya yönelik medya çalışmalarının etkisine de değinen Leila Wali, “Farkındalık günleri düzenleyerek ve saha mahalle çalışmaları düzenleyerek aynı zamanda etkin korumanın sağlanması için erken teşhis de yapabiliriz” dedi.