Mısır’da sözlü ve fiziki şiddet arttı: Kadınlar enerjilerine inansın

Mısır’da kadına yönelik fiziki ve sözlü şiddetin arttığına dikkat çeken Aile İlişkileri Danışmanı Nadiya Cemal, kadınların kendi değişim enerjilerine inanmalarını istedi.

ASMAA FATHÎ

Kahire- Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs, bütün ülkelerde olduğu gibi Mısır’ı da etkiledi. Bütün krizler gibi korona virüs salgını da ev içi şiddetin artmasında neden oldu ve bu durum en çok kadınları etkiledi. Mısır’da kadınlar büyük zorluklar yaşarken, Aile İlişkileri Danışmanı Nadiya Cemal, kadına yönelik şiddet ve şiddeti önleme konularına ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.

Öncelikle Mısır’da 2021 yılında yaşanan en çarpıcı olay veya olaylar nelerdir?

Karşı karşıya kaldığımız en önemli sorun bence kadına yönelik şiddet olayıdır. Tabii şiddet denilince akla sadece fiziki şiddet gelmemelidir. Gün boyunca kadın evin sorumluluklarını almasına rağmen günün sonunda erkek tarafından karşılaştığı şey “sen ne yapıyorsun ki” oluyor. Bununla kadının bütün emekleri hiçleştiriliyor. Bu da şiddetin bir biçimidir. Bu tür olaylar 2021 yılı içerisinde çokça yaşandı ve çok sayıda kişi bu konuyla ilgili bana danıştı. Çoğunluğu sözlü şiddet nedeniyle bana ulaştı.

Geçmişe göre günümüzde şiddetle baş etme şekli değişti mi?

Evet, son yıllarda kadınlar çok fazla bilinçlenmiş durumda. Kadınlar bugün daha fazla hak ve görevlerini biliyor. Bu nedenle kendilerine yapılan hakaretleri kabul etmiyor ve buna karşı çıkıyorlar. Hakaret ve sözlü şiddet konularında azalma olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü kadınlar bu konuda şiddetin kendisini tekrarlamasına izin vermiyor ve buna tepkisini ortaya bir şekilde koyuyor. Bu durumun eskinin tersi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü eskiden kadınlar sözlü şiddeti kabul ediyordu. Çoğu kişi sözlü şiddet nedeniyle depresyona girmesine rağmen bunun farkında bile değildi. Ancak bugün durumun değiştiğini ve bilinçlenme düzeyinin yükseldiğini belirtebiliriz.

Aile İlişkileri Danışmanına başvurmak eskiden ayıp olarak görülüyordu. Bugün bu kültürün değiştiğini söyleyebilir miyiz?

7 yıl içerisinde bu durumun değiştiğini belirtebiliriz. Eskiden aile ilişkileri danışmanı yerine, insanlar yakınlarına danışırlardı. Her ne kadar yakın kişilere başvurmak kimi zaman işe yarasa da adil bir çözüm bulunmuyordu. Daha çok fail aklanıyordu. Ancak son 7 yılda aileler artık ilgili danışmanlara başvuruyorlar ve sorunlarını bu yol ile çözüyorlar.

Son zamanlarda erkek eşin kadını istismar konusu da dahil olmak üzere birçok konu gündeme geldi. Bu konuda kadınlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Konuya göre tavsiyelerde değişir. Sözlü şiddete ilişkin şunu söyleyebilirim ki; eğer bir kez kabul edilirse mutlaka devam edecektir. Bu nedenle mutlaka sözlü şiddet kabul edilmemeli ve ret edilmelidir. Aksi takdirde durum daha da ağırlaşabilir. Şiddet gören kişi mutlaka tepkisini göstermeli ve hissettiklerini anlatmalı ve karşı tarafı da dinlemelidir.

Fiziksel şiddetten bahseden bir kadına, kendini korumak için yasal işlem başlatması tavsiye edilmeli midir?

Evlerimizde fiziki şiddet çok yüksek oranlarda değil. Bu yüzden aradaki sevgi bağını da göz önünde bulundurarak, ilk kez yaşanan şiddet olaylarında sorunun öncelikle konuşularak iki eş arasında çözülmesini ve şiddeti uygulayan kişiye verdiği zararın anlatılmasını tavsiye ediyorum. Ancak şiddet sistematik bir hal aldıysa mutlaka yasal yollara başvurulmalıdır.

Aile içi çatışmaların çocuklara etkileri nelerdir?

Bizde yaşanan problemlerin çoğu aslında aileden kaynaklanıyor. Örneğin yanıma gelen sinirli bir çocuk çoğu zaman ağlıyor. Bir diğeri şiddete uğruyor. Anne ve babaların bu meseleden çok uzak olduğunu görüyorum. Çocuklarının kimi şikayetlerinden kaynaklı geliyorlar. Bu şikayetlerin bir kısmı anne ve babadan kaynaklanıyor. Anne ve babalar, çocuklarını kendi iç çatışmalarından uzak tutmaları gerekiyor. Çünkü çocuklar yaşadıkları durumu asla unutmuyor ve bilinçaltlarına yerleşiyor. Çocuklar belki de büyüdüklerinde bilinçaltlarındaki bu olaylar nedeniyle aynı durumu uyguluyorlardır. Çocukların yarının geleceği olduğu unutulmamalı ve ona göre yetiştirilmeliler.

Son süreçte istismar ve kadın ticareti oranının artması konusunda neler söylemek istersiniz?

Kadın ticareti çok fazla. Bir keresinde bana gelen bir olayda kadın çalışmak zorunda kalıyor. Çalıştığı için eve geç döndüğü, ev işlerini yapamadığı, eşinin ihtiyaçlarını karşılayamadığı için tacize uğruyor ve hatta şiddet bile görüyor. Bu tür ilişkinin devam etmemesi gerekiyor.

Kadınlar iş yerlerinde de ayrımcılığa uğruyor. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz ve hala geçmişin değerlerine, gelenek ve göreneklerini yaşıyoruz. Kadınlar, iş yerlerinde de tacize maruz kalıyor. Erkeklere göre kadınların hata yapmaması gerekiyor. Maaş konusundan tutun birçok konuda ayrımcılığa uğruyorlar. Kadınların, işyeri ve sokaklarda rahat konuşma hakkı var. Ancak erkek ve çocukların tacizine maruz kalabiliyor. Kadının bu durumdan kurtulması için sorumluluk ve psikolojimiz arasında bir denge oluşturmamız gerekiyor. Kadının kendisini umutsuzluğa düşüren şeylerden uzak durması ve sevdiği şeyleri yapması gerekir.

Bu yıl için kadınlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Kadınlar her şeyin temelidir. Enerjileriyle bazı şeyleri değiştirebilirler. Kendilerine zaman ayırsınlar. Kendi mutluluğunu arasın başkalarını mutlu etmeye çalışmasın.