Laila Shams El-Din: Basın kullandığı dil ile şiddet oranını artırıyor

Basının kullanmış olduğu dilin kadına yönelik şiddeti ve katletme oranını artırdığını ifade eden Medya Araştırmacısı Laila Shams El-Din, basının şiddeti artıran bir dil kullanmaması gerektiğini, daha çok soruna ışık tutması gerektiğine değindi.

CAROLİNE BAZZI

Beyrut –  Kadınlar ya şiddet gördüğünde, ya katledildiğinde, ya da bir istismara uğradıklarında basında yer alıyorlar. Oysaki kadınların yaşam alanları çok geniş ve birçok başarılı kadın hikayesi de mevcut. Bununla birlikte basının kullanmış olduğu dilde kadına yönelik şiddet ve katletme oranlarını artırabiliyor. Üniversite Profesörü, Antropoloji ve Medya Araştırmacısı Laila Shams El-Din, konuya ilişkin ajansımıza konuştu.

‘Medya ışık tutmak istediği konuları seçebilir’

Laila Shams El-Din, medya özgürlüğü ile düşünce ve ifade özgürlüğü arasında ayrım yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Çünkü aralarında büyük bir fark var. Bunun bir sorun olduğunu düşünüyorum” dedi. Kadın sorunlarıyla ilgili olarak konuşan Laila Shams El-Din, “Medya ışık tutmak istediği konuları seçebilir. Kadınlarla ilgili konuların alanı özellikle bizim çevremizde ve toplumlarda çok geniştir. Medya eskiden şiddet ve kadınların karşılaştığı zorluklar, başarıları ve zorlukların üstesinden gelmesi gibi diğer konulara ışık tutardı. Özel bakıma muhtaç kişilerin sorunlarını ele alıyordu” diye belirtti. 

‘Mağdura iftira atmamak gerekiyor’

Basının taciz, tecavüz gibi konuları ele alma biçiminin bu tür olayların artmasına neden olduğunu ifade eden Laila Shams El-Din, “Böylesi bir olay yaşandığında olayı yaşayan kadının veya kız çocuğunun kimliği açık bir şekilde vermeden olaya ışık tutulması gerekir. Mağdura iftira atmamak gerekir. Taciz, şiddet ve cinsel saldırı vakalarının nasıl azaltılacağı üzerinden bir dil kullanılmalıdır. Hakaret yoluyla kadınların veya çocukların fotoğraflarını çekmek onlara zarar verir ve olumsuz sonuçlar doğurur” şeklinde konuştu.

‘Başkalarının özgürlüğü ihlal edilmemeli’

Bir kadının eşinden ya da ailesinden gördüğü şiddeti basında dile getirmesinin çoğu zaman ölümle sonuçlanabildiğini ifade eden Laila Shams El-Din, “Şiddete maruz kalan kadınların fotoğraflarını çekiyorum ancak yüzleri görünmeyecek şekilde. Öte yandan çocukları da arkadan ya da hayal güçlerinden fotoğraflıyorum. Ses değiştirme tekniklerini kullanabilirim. Basın özgürlüğü derken bu her şeyin kullanılacağı anlamına gelmez. Başkalarının özgürlüğü ihlal edilmemeli” dedi.

Ekranlarda belli saatlerde ya da bir kadın öldürüldüğünde, şiddet gördüğünde kadınların sorunlarının işlendiğine değinen Laila Shams El-Din, medyanın kadın gerçeğiyle ilgili tüm yönleri ele alması gerektiğinden bahsetti.