Kodları yıkan buluşlar

“Mucit” denildiğinde akıllara erkekler geliyor. Peki ama gerçek öyle mi? Hemen cevabı verelim. Hayır. Kadınların bulmasına hiç şaşırmayacağınız buluşların yanında süregelen algıları yıkacak keşifler de var. Mesela ilk gelişmiş bilgisayarı, otomatik araba sileceğini ya da merkezi ısıtma sistemini icat edenlerin kadın olduğunu biliyor muydunuz?

Haber Merkezi- Geçmişten günümüze, genellikle erkeklerin fikirleri, çalışmaları ve cesaretleri konuşulur ve tartışılır. Bilim dünyasına ve insanlık tarihine sadece onlar yön vermişler gibi. Bilim adamı ya da bilim insanı hangisini kullanırsak kullanalım genellikle “keşif” ya da “mucit” denilince akıllara ilk önce erkekler geliyor ve kadınlar hiç olmamış gibi. 
Ancak ataerkil toplumun egemen olduğu bir dünyada, yaptıkları buluşlarla dünyayı güzelleştiren, ilklere imza atarak dünya üzerinde büyük değişiklikler yaratan sayısız kadın var. Büyük değişikliklere kapı açan kadınları birlikte tanıyalım. 
Patricia Bath: Lazerli katarakt ameliyatı

Patricia Bath, 1988 yılında katarakt ameliyatına yepyeni bir bakış açısı getirdi. Geliştirdiği cihaz, katarakt ameliyatının lazer kullanılarak çok daha kolay ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak tanıdı. Patricia Bath, cihazını ABD, Kanada, Japonya ve Avrupa’da patentledi ve patent alan ilk siyahi kadın doktor oldu.
Dr. Maria Telkes: Güneşle ısıtma sistemi

Biyofizik uzmanı Dr. Maria Telkes, evlerde kullanılabilen güneş enerjisiyle ısıtma sisteminin mucidi. 1925 yılında yerleştiği ABD’de vatandaşlık alan Maria Telkes, Westinghouse Electric şirketinde araştırmacı mühendis olarak çalıştı ve yenilenebilir enerji konusunda çalışmalarına başladı. Sonrasında ise güneş enerjisiyle çalışan sistemler üzerine uzmanlaştı. 
Dr. Ellen Ochoa: Optik Analiz Sistemi

Dr. Ellen Ochoa, ilk hispanik astronot ve NASA için çalışan araştırmacı unvanlarına sahip. Ürün üretiminde robot teknolojisinin önünü açacak “Optik Analiz Sistemleri”ni buldu. İcadı optik sistem, robot parçalarının kalite kontrolünde kullanıldı. 1987’de patentini aldı. En sonuncusu 1990 yılında olmak üzere 3 adet patenti bulunuyor.
Martha Coston: Renkli İşaret Fişeği

Martha Coston, 1847 yılında kaybettiği eşinin not defterinde renkli işaret fişeği fikriyle ilgili yazdıklarını buldu. Sonrasında 10 yılını bu fikri hayata geçirmek için ordu yetkilileri ve bilim insanları ile çalışarak geçirdi. Amerikan ordusunun daha sonra bu işaret fişeklerinin tüm hakkını üzerine aldığı ve Martha Coston’a çok az bir miktarda para verdiği söylenir.
Sarah E. Goode: Katlanabilir Yatak
Sarah E. Goode, 1885 yılında katlanabilir yatak buluşuyla Amerika’nın ilk patent alan siyahî kadını olma özelliği taşıyor. Yatak kullanılmadığında kaldırılabilme ve gizlenme özelliğine sahip. Kullanıldığında ise, yatağı saklayan kabin, kitaplık ya da başka amaçlarla kullanılabiliyor. Sarah E. Goode’nin tasarımı günümüzde de kullanılıyor ve birçok değişik model ve renk seçeneğine sahip. 
Alice H. Parker: Merkezi Isıtma Sistemi

Merkezi ısıtma sisteminin mucidi Alice H. Parker, ABD’den patent almak için 1919’da başvuru yaptı. Bu sistem, tüm binanın sıcaklığını düzenleme ve bu ısıyı her odaya taşıyabilme özelliğine sahip. Alice H. Parker, daha sonra çizimine gazın ısınmasıyla çalışan fırının projesini de ekledi. Bu sayede evdeki ısıtma için olan tüm aletler merkezi bir ısıtma sistemine bağlanmış oldu. Böyle kullanışlı bir icat hala günümüzde rağbet görüyor. 
Bette Nesmith Graham: Daksil

Bette Nesmith Graham, yaptığı yazım yanlışlarının neticesinde kâğıtları atıp baştan yazmaktan bıktığı için bir gün mutfak mikseriyle karışım hazırladı. Uzun süren denemelerden sonra daksilin patentini 1958 yılında aldı.
Rachel Zimmerman: Blissymbol Yazıcısı

Rachel Zimmerman, 1980’lerin ortasında 12 yaşındayken “Blissymbol Printer” adı verilen yazılım programını geliştirdi. Rachel Zimmerman’ın bir bilim fuarı için okul projesi olarak başladığı bu program beyin felci gibi rahatsızlığı olan kişilerin çevresiyle iletişim kurmasına olanak sağlıyor. Kullanıcılar özel dokunmatik ekranı sayesinde ekranda gördüğü sembolleri seçiyor ve program bunları yazılı cümlelere dönüştürüyor.
Stephanie Kwolek: Kurşungeçirmez yelek

1963’te icat ettiği “Kevlar” adı verilen sert ve dayanıklı materyal sayesinde günümüzde rahatlıkla giyebilen kurşungeçirmez yelekler üretildi. Geliştirdiği teknoloji aynı zamanda asma köprü halatı, kask, fren balatası, kamp ekipmanları ve kayak takımı yapımında da kullanılıyor. Kurşun geçirmeyen yelek ve modern zırhın temelinde yatan Kevlar’ı keşfeden Stephanie Kwolek, çalıştığı DuPont adındaki kimya firması tarafından Lavoisier Madalyası alan tek kadın çalışan olma özelliğini de taşıyor.
Tabitha Babbitt: Yuvarlak Testere

1800’lerin başında ağaç kesmek için testerenin iki ucundan tutacak iki erkeğe ihtiyaç duyuluyordu. Ancak Tabitha Habbitt’in 1813’te icat ettiği yuvarlak testere sayesinde erkekler bu zorlu görevden kurtulmuş oldu. 
Margaret Knight: Kese kâğıdı ‘kraliçesi’

Kese kâğıtlarından önce üretilen kâğıt torbalar, zarf biçimindeydi ve düz bir tabanı yoktu. Bu haliyle bir hayli işlevsiz olan kâğıt torbaları bugün bildiğimiz şekline sokan Margaret Knight, kâğıdı kesen, katlayan ve dörtgen bir taban veren makineyi icat etti. Ürünün patentini 1871 yılında aldı fakat bu fikre karşı çıkan bir erkek patenti almasına “bir kadının icat yapmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle itirazda bulundu. Sonrasında Margaret Knight, çizimlerini kanıt olarak göstererek patentin tamamen kendisine ait olmasını sağladı. Margaret Knight, ayrıca kese kâğıdından başka yaratmış olduğu 26 ürünün patentine sahip. 
Hedy Lamarr: Gizli kodlama sistemi

Hedy Lamarr, Nazi sempatizanı silah tüccarı eşiyle evliliği sırasında katıldığı iş toplantılarında silahlarla ilgili çok şey öğrendi. Ancak Nazilere ve eşine karşı büyük bir nefret duymaya başlayan Hedy Lamarr, sonunda Londra’ya ve oradan da ABD’ye kaçtı. Nazilere karşı İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılması için ürettiği mesaj şifreleme sistemi için 1941 yılında patent aldı. Sistem 20 yıl sonra kullanılmaya başlandı. Daha savaşın başlangıcında iken, yayılı spektrum iletişimleri (radyo dalgaları) için erken bir teknik icat etti. Dost denizaltılarının torpidolarını, hedeflerine daha doğru yönlendirmelerini sağlayıp, düşman gemiyi 12'den vurmayı sağlayan teknoloji, günümüzün kablosuz iletişim teknolojisinin temelini oluşturuyor. Eğer Wi-Fi veya kablosuz bir erişim kullanıyorsanız -ki kullanmayan yok- Samson ve Dalilâ ve Lady of the Tropics filmlerinin başrolünü üstlenen Hedy Lamarr'a bir teşekkür borçlusunuz demektir. 
Mary Anderson: Araba sileceği

1900’lü yıllarda sürücüler yağmur ve kar yağdığında her bir sokağın başında arabalarını durdurup camlarını silmek zorundaydı. Amerikalı mucit Mary Anderson, 18 Haziran 1903 tarihinde araba sileceğini icat ettiğinde ise sürücülerin dikkatini dağıtacağı gerekçesiyle 10 yıl boyunca patent alamadı. Ancak sonunda herkes bu icadı kullanmaya başladı. Aracın içinden bir kol vasıtasıyla çalıştırılan ön cam silecekleri birçok eski otomobil modelinde kullanıldı. Araba sileceğinin elektrikli olanı da 1917 yılında yine bir kadın tarafından üretildi.
Dr. Grace Murray Hopper: İlk büyük ölçekli bilgisayar

Amerika New York’lu bilim insanı, bilgisayar bilimcisi, matematikçi ve tümamiral. “Bilgisayarların annesi” olarak ün salmış bir dahi. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Harvard Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalar sonucu IBM-Harvard Mark 1 isimli ilk zengin donanımlı bilgisayarı geliştirmek üzerine çalışmış. Yazıyı bilgisayar kodlarına dönüştüren derleyiciyi ve dünyanın ilk kullanıcı dostu kurumsal programlama dili COBOL'u geliştirdi. Yazılım hatalarına verilen “bug” ismi de ilk olarak Dr. Grace Murray Hopper tarafından kullanıldı. Ulusal Teknoloji Madalyası dâhil birçok ödül, 30 üniversiteden de fahri doktora aldı.
Josephine Cochrane: Bulaşık makinesi

Josephine Cochrane,  zengin bir kadındı fakat hizmetçileri ne kadar dikkat ederlerse etsinler yine de kıymetli tabak, bardak ve benzeri eşyaları yıpranıyor ve kırılıyordu. Bulaşıklarını kendisi yıkamaya başladı fakat bunu yapmanın daha iyi bir yolu olacağını düşünüp bulaşık makinesini icat etti. Josephine Cochrane, telden yapılmış bulaşık sepetini, bir bakır kazanın dibine yerleştirilmiş çarka monte etti. Bir motor bu çarkı döndürürken, alt taraftan da sabunlu sıcak su püskürtüyor ve bulaşıkları yıkıyordu. İcadı popüler olan Josephine Cochrane, kendi işini kurdu; bulaşık makineleri üretip restoranlara ve otellere satmaya başladı.
Marion Donovan: Tek Kullanımlık Bebek Bezi 

Ev kadını Marion Donovan, evde yaşamı kolaylaştırmak için, çoklu askı, diş ipi ve elbise arkasındaki fermuarı kolay kapatma gerecini de içeren bir düzineyi aşkın buluşun patentini alan üretken bir mucit.  Çocuk yetiştirmenin zorluklarını yaşamış ve bunu kolaylaştırmak için kolları sıvamıştı. İlk olarak, su geçirmeyen ve de sızdırmayan bir çocuk bezi geliştirdi ve 1949'da Boaters ismiyle bunun satışına başladı. Takvimler 1961'e geldiğinde ise insanlığa en büyük armağanı olan tek kullanımlık bezleri geliştirdi ve bunu da Pampers ismiyle patentledi.
Ada Byron Lovelace: İlk Bilgisayar Programı 

Aristokrasi devrinde doğan Ada Byron Lovelace, 19. yüzyıldaki çalışmalarıyla, bir sonraki yüzyılda başlayan bilgisayar devriminin temellerini attı. Motor hakkındaki notları, bir makine tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı içerir. Bundan dolayı genel kanıya göre dünyanın ilk bilgisayar programcısı olduğu kabul edilir.