Kobanê kıvılcımıyla başlayan devrim Kuzey ve Doğu Suriye’de zirveye ulaştı
Kobanê, Rojava Kürdîstan’ının öncülüğünü yaptı. Halk, egemen Suriye rejimine karşı kendisini örgütleyerek, 19 Temmuz gecesi bağımsızlık için bir kıvılcım olup volkan gibi her yere yayıldı. Rojava Devrimi’nin yıl dönümünde düşüncelerini bizimle paylaşan Leyla Ehmed devrimin Rojava Kürdistan’ının kadınları başta olmak üzere tüm halklarının dirilişi olduğunu söyledi.
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê- 2010 yılının sonlarında başlayan ve daha uzun yıllar hakkında konuşulacak olan kadın öncülüğüyle gelişen halkların devrimi insanlığın hafızanda hakların başkaldırısı olarak hep anılacak. O dönemde Tunus, Mısır, Libya, Cezayir, Suriye ve Yemen gibi Arap ülkelerinde isyan ve devrim her yere yayıldı. Buna Arap Bahar’ı denildi. Ama aslında yaşanan Halkların Baharı’ydı. Önce halkın isyanını ekonomik sorunlara indirgendi, sonradan ortaya çıktı ki hakların egmen sisteme ve ulus-devlet başkanlarına karşı uzun yıllar biriktirdikleri öfkelerinin dışı vurumuydu.
Suriye’deki isyan kendi özünden uzaklaştı
Günümüzde kaos olarak adlandırılan Suriye’deki isyan, 15 Mart 2011 yılında “Halk bu sistemin yıkılmasını istiyor” sloganıyla başladı. Suriye’nin bir çok şehrinde halklar tutukluların bırakılması talebiyle alanlara çıktı. Temmuz ayında ise bu eylemler gelişti ve kitlesel mitinglere dönüştü. Suriye’deki rejim karşıtları yaptıkları açıklamayla Baas güçlerinin eylemcilere saldırdığını duyurdu. Baas güçleri ise yaptığı açıklamada silahlı gruplara ve teröristlere saldırdıkların açıkladı. Bu saldırılar neticesinde binlerce Suriyeli Türkiye, Lübnan ve Ürdün’e göç ettiler. Ortaya çıkan kaos ile beraber yüzlerce Baas askeri silahlarını bıraktılar. Bunu üzerine Ağustos ayında Özgür Suriye Ordusu kuruluşunu ilan etti. Bu ilandan sonra Suriye Baas güçleri ile Özgür Suriye Ordusu arasında silahlı çatışmalar başladı. 2012 yılına başlayan iç savaşta ağır silahlar başta olmak üzere tank, top ve savaş uçakları devreye girdi. Artık Suriye’de şiddetli bir savaş başlamış oldu.
Kobanê halkı kendini savundu
Kobanê şehri Rojava Kürdistan’ının bölgelerinden biri. Baas rejimi Kobanê’nin ismini değiştirerek ona Eyn El-Ereb adını verdi. Baas rejim güçleri her zaman Kobanê halkına karşı acımasız olduğu kadar zülm ve baskıları eksik etmedi. Bu saldırılara rağmen yine de Kobanê halkı gizli bir şekilde kimlik ve kültürüne sahip çıkarak kendini varlığını korumasını bildi. Gizlice öğretmenler yetiştirildi. Bu öğretmenler gizlice Kürtçe kurslar verdiler. 2005 yılında kurulan Yekîtiya Star (Star Birliği) etrafında kadınlar örgütlenerek çalışmalarını aralıksız sürdürdüler. Aynı zaman da gençler de üzerlerine düşen görevi yerine getirerek örgütlenmelerini yaptılar. Halk Meclisleri ve Meşru Savunma Güçleri oluştu. Anneler ise tüm emek ve çalışmalarını kolektif bir şekilde yaptılar.
Kobanê şehri Baas rejimi tarafından bilinçli bir şekilde sahipsiz bırakıldı ve hizmet götürülmedi. Devrimden önce Kobanê’nin görüntü ve fotoğraflarına bakıldığı zaman Baas rajimi tarafından nasıl göz ardı edildiği net bir şekilde görülüyor. Kobanê’deki çalışmaların başarıya ulaşmasıyla beraber devrimin startı verildi.
Devrimin hazırlıklarına başlandı
Kobanê halkı Suriye’deki gösterilerin başlamasıyla devrimin hazırlıklarına başladı. Daha önce oluşturduğu örgüt ve kurumlarıyla adeta devrime önceden hazırdı. 19 Temmuz 2012 yılında başta kadınlar ve halk olarak planlı bir şekilde Baas rejiminin tüm kurum ve kuruluşlarını ele geçirerek, Kobanê’nin özgürleştiği kamuoyuna açıklandı. Bu açıklama Rojava devriminin kıvılcımı oldu. Rojava Devrimi Kobanê ile start aldı. Daha sonra 20, 21 ve 22 Temmuz’da Rojava Kürdistan’ının üç kantonu Kobanê, Cizre ve Efrin tamamen özgürleştirildi. Baas rejiminin egemenliğine son verilerek Rojava Kürdistan’ının özgürlüğü tüm dünyaya deklare edildi.
Devrimin ortaya çıkardığı temel gelişmeler
19 Temmuz Devrimi, Dünya ve Ortadoğu’daki diğer devrimlerden ayıran birçok özelliği ile değerlendirmek mümkün. Bu devrim öncelikle ideolijik bir temel üzerinde gelişti ve başarıya ulaştı. Kürt halkının öncülüğünde gelişen halkların devrimi diğer halklara da ilham kaynağı oldu. Başta Süryani, Asuri, Ermeni, Çerkes, Türkmen ve Arab halkları olmak üzere tüm halklar katliamcı, egemen ve milliyetçi Baas rejiminin sisteminden kurtuldular.
Demokratik Özerk Yönetim ve Demokratik Sivil Yönetim sistemi, Baas rejiminin alternatifi olarak Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşam buldu. Tüm oluşumlar kendi öz kimliği, dil, kültür ve rengiyle yönetimde yerini alarak, aldığı kararlarla yaşamını kendisi yönetiyor.
Kadınlar öncü oldular
Rojava Devrimi’nin dünyada yankı bulan en önemli yönü ise kadınların devrime öncülük etmesi ve yönetimde kendi kimliğiyle temsil edilmesi. Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye kadınları devrimden önce Yekîtiya Star çatısı altında kedisini güçlü bir şekilde örgütledi. Özerk Yönetimi, Eş Başkanlık sistemiyle çalışmalarını yürütüyor. Model ile her iki cins uyum içinde birlikte çalışma ve kendi öz kimlikleriyle karar alarak yönetimde yer alıyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sistemi bölge, kanton, encümen, meclis, yürütme ve büro eş başkanlıklarıyla yönetiliyor. Bunun dışında Bağımsız Kadın Yürütmesi de var. Aynı zamanda sivil toplum kurumları, siyasi parti, sağlık alanı, kültür, toplumsal, askeri, eğitim, diplomasi vb. çalışmalarla kendini koruyorlar.
“Büyük bir aşk ile Rojava Devrimi’ni karşıladık”
Leyla Ehmed devrimden önce ve sonraki heyecanın bizimle paylaştı. 15 yaşından beri aktif olarak çalışmalarda yer aldığını belirten Leyla, Rojava Devrimi’nde ön saflarda mücadele ettiğini söyledi. Baas rejiminin baskı ve zulmüne değinen Leyla, halk üzerinde çok büyük bir zülüm olduğunu, bu zulmün Rojava Devrimi ile bertaraf edildiğini söyleyerek; “Devrim, her kesin hayali ve rüyasıydı. Bunun için küçükten büyüğe herkes devrimi büyük bir aşk ile karşıldı. Devrimde önce aktif olarak çalışmaların içinde yer alıyordum. Eylemler başladığında 7’den 70’e herkes alanlara akın etti. Kadınlar, renkleriyle ve zılgıtlarıyla eyleme öncülük ediyordu. Herkes yüksek sesle baskı ve katliamlara artık yeter diye haykırıyordular” diye konuştu.
"19 Temmuz Rojava kadınlarının dirilişidir”
Suriye’de eylemler başlayınca Kobanê’de de halkın alanlara çıktığını dile getiren Leyla, devrimden önce gizli örgütlendiklerini hatırlatarak; şöyle konuştu: “Özgürlüğümüz, kimliğimiz, dilimiz kısacası bizden alınan her şeyi geri almak için gizli bir şekilde örgütleniyorduk. İmkân ortaya çıkınca bizler hazırlıklı ve örgütlü alanlara çıktık. Bir an bile gösteri ve eylemlerimizi aksatmadık. Hiçbir güç bizim irademizin karşısında bir dakika bile duramadı. Onun için Baas rejimin tüm kurum ve kuruluşlarını kısa bir süre içinde ele geçirdik. Kendi bayraklarımızı diktik. Biz bu devrimi kadın dirilişi olarak adlandırıyoruz. Benim devrim anındaki heyecanım ile şimdiki heyecanım aynıdır. Bu heyecan gün be gün kendini yenileyip büyüyor. İşte o zaman bizim var olduğumuzu ve yaşadığımızı hissettik. O gün bizim için bayramdı.”