Haber Merkezi- Hindistan’da ekonomik olarak aktif kadınların yüze 80’i tarım sektöründe çalışıyor.  Birçok kırsal bölgede, kadınlar, su, yem ve gübre toplayıcıları olarak istihdam ediliyorlar. Ayrıca toprağı ekime hazırlama, ekmek ve harmanlamak gibi büyük tarımsal görevleri de yerine getiriyorlar. Ancak tüm dünyada olduğu gibi emeklerinin karşılığını alamıyorlar.  Hindistan İnsani Gelişme Araştırması'na (IHDS) göre, kız çocuklarına eşit miras hakları veren Hindu Veraset Yasasına (2005) rağmen ülkedeki tarım arazilerinin yüzde 83'ü erkek aile üyelerine miras kalıyor. Kadınlar kendi topraklarında işçi oluyorlar.

Kadın çiftçilere olanak sağlamanın Hindistan'da ve dünya genelinde ekonomi üzerinde çok sayıda olumlu etkisi var. Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, arazi mülkiyet haklarının sağlandığı takdirde, gelişmekte olan ülkelerde toplam tarımsal üretimi yüzde 2,5 ile %4 artırabilir ve küresel yoksulluğu yüzde 12 ile % 17 azaltabilir. Birleşmiş Milletler'in (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 5 (1), tüm dünyadaki kadınlara mülkiyet hakları ve tarım arazilerinin kullanım güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Hindistan hükümeti taahhütleri dikkate alarak, kadın çiftçilerinin durumunu iyileştirmeye öncelik veriyor.

Kadınların yüzde 80’i istihdam ediliyor

Birçok kurum katılımı ve üretkenliği artırarak kadın çiftçileri güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu girişimlere rağmen, önemli eksikler var. Oxfam tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tarım sektörü Hindistan'daki ekonomik olarak aktif tüm kadınların yüzde 80'ini istihdam ediyor ve bu oran tarım iş gücünün yüzde 33'ünü oluşturuyor. Ayrıca, Hindistan'daki kırsal kesimlerde yaşayan kadınların yüzde 85'i tarım sektöründe çalışıyor, ancak bunların sadece yüzde 13'ü kendi toprağına sahip.

Kadınların çok azının toprağı var

Bu sorunlar istatistiğin ötesinde gerçek hayattaki sosyo-ekonomik tartışmalara neden oluyor. Kadınlar toprak sahibi olmak veya kredi çekmek isterken engellerle karşılaşmaya devam ediyor. Hindistan'da 2015 nüfus sayımına göre, toprakla ilgilenen kadınların sadece yüzde 14'ü toprak hakkına sahip. Bu da her toprak sahibinin 2 hektardan az araziye sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca arazi, çiftçi toplumunda bankalardan kredi almak için teminat olarak kullanılıyor, bu da kadınların erişemediği bir şey. Bu durum tarıma ve özellikle de kadın girişimlerine daha az yatırım yapılmasına yol açıyor. Tarım sektöründe çalışan kadınlar yeterince eğitim hakkından da yararlanamıyor. Ayrıca evlerinde de çalıştıkları için çifte iş yükü ile baş başa bırakılıyorlar. Fazla mesailerine karşın erkeklerden daha az ücret alıyorlar ve bu da ötekileştirmelerine yol açıyor.

Çeviri: NuJINHA

Kaynak: Businessworld

Attachments area