“Kaç yıl geçerse geçsin kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”
Katledilen Kürt iş insanlarının faillerini soran Cumartesi Anneleri, “Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 146 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Katledilen Kürt iş insanlarının faillerini soran Cumartesi Anneleri, “Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 146 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
İstanbul - Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla her hafta gerçekleştirdikleri eylemlerinin 845’incisini pandemi nedeniyle online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 1994'te İstanbul'un Bakırköy ilçesi Yeşilköy semtinde bir otelin çıkışında kaçırıldıktan iki gün sonra cenazeleri bulunan Kürt iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın faillerini sorarak, yargılanmasını istedi.
Pervin Buldan: Katiller dışarıda kol geziyor
Açıklamada konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürt iş insanlarının 1990’larda kaçırılan, işkence gören insanlardan yalnızca bazıları olduğunu hatırlatarak, cezasızlık politikalarına dikkati çekti. Türkiye'de etkin bir yargılama ve soruşturma olmadığını vurgulayan Pervin Buldan, katillerin dışarıda kol gezdiğini söyledi. Pervin Buldan, “Bu ülkede biraz da olsa vicdan kırıntısı ve adalet kaldıysa binlerce insanın katili ortada duruyorken yürütülemeyen hukuk, bu ülkede yargının çürümüş olduğunu gösteriyor. Ülkeyi yönetenler bilsin, bu ülkede faili belli cinayetlerde katillerin yargılanmasını sağlayana dek mücadele edeceğiz” dedi.
Leyla Yıldırım: Bunlar siyasi cinayetlerdir
Adnan Yıldırım’ın kızı Leyla Yıldırım da babasının ve beraberindeki kişilerin kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce gözaltına alındığını ve bir daha kendilerinden haber alınamadığını hatırlattı. Katliamın devletin bilgisi ve işbirliğiyle olduğuna işaret eden Leyla Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Bunlar siyasi cinayetlerdir. Bu cinayetler kriminalize olarak ele alınmış ve katiller beraatlar almıştır. Mehmet Ağar’ın beraatı da sahaya dönüş biletiymiş. Devlet, elbette ‘biz bunlardan sorumluyuz’ demeyecektir. Mehmet Ağar gibi katilleri beslemeye devam edecektir.”
“Unutulmasın diye mücadele veriyoruz”
Haftanın basın açıklamasını okuyan Cumartesi İnsanlarından Rezzan Karaman, 845 haftadır devlet eliyle işlenen katliamların unutulmaması için mücadele ettiklerini hatırlatarak, dünyanın her yerinde suç ihbarı sayılacak açıklamaların Türkiye’de hukuki hiçbir sonuç doğurmadığının altını çizdi. Rezzan Karaman, 3 Haziran 1994 günü sabah 4.30’da, Kürt iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın İstanbul Yeşilköy Çınar Oteli'nden çıkarken gözaltına alındığını söyledi.
“Katiller yargılanmadı”
“İfadelerinizi alıp bırakacağız” denilerek otomobillere bindirilmelerinin ardından bir daha kendilerinden haber alınamadığını ifade eden Rezzan Karaman, şunları belirtti: “İş insanlarının kimler tarafından kaçırıldıkları, sorgulandıkları ve infaz edildiklerinin devletin raporlarına geçmesine rağmen katillerin yargılanmadığını belirten Karaman, “Olay kamuoyunda Ankara JİTEM davası adıyla bilinen davanın mahkeme tutanaklarında detaylarıyla yer aldı. Ancak Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar, delillere, belgelere, itiraflara rağmen beraat ettirildi. Karara itiraz eden aileler istinaf kanun yoluna başvurdular. Üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi ilk mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun olmadığı tespitini yaptı ve oy birliği ile söz konusu kararı bozdu.”
“Toplumsal çürümeyi derinleştirdi”
Devlet bağlantılı çete örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının hukuki ve toplumsal bir sonuca ulaşmamasının yalnız devletin kurumlarındaki çürümeyi değil, toplumsal çürümeyi de derinleştirdiğini vurgulayan Rezzan Karaman, “Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 146 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diyerek, sözlerini noktaladı.