XUFRAN EL-RADÎ

Bağdat – Irak’ta kısa bir süre önce okullar yeniden açıldı. Okulların açılmasıyla birlikte, veliler sosyal medya üzerinden çocuklarının okullarda gördüğü şiddeti teşhir etmeye başladı. Eğitim Bakanlığı Sözcüsü Heyder Fariq, yaptığı bir açıklamada bakanlığın şiddet olaylarıyla yakından ilgilendiğini belirtti. Şiddet uygulayan kişileri yakından izlediklerini söyleyen Heyder Fariq, suç işleyenleri cezalandırdıklarının bilgisini verdi. Okul sayısının yetersiz gelmesine ilişkin de konuşan Heyder Fariq, Eğitim Bakanlığının eğitim için ayırdığı bütçenin yüzde 50 olduğunu ve bunun sadece kitap basımına yettiğini dile getirdi. Konuya ilişkin öğretmen ve veliler de değerlendirmelerde bulundu. 

Bakanlığın ihmali var

İlkokulda okuyan bir çocuğun annesi B.M. öğretmenin kötü muamelesi ve sürekli verdiği cezalar nedeniyle çocuğunun artık okula gitmek istemediğini söyledi. Kötü muamelenin nedenini öğrenmek için öğretmenin yanına gittiğini anlatan B.M. öğretmenin kendisine yaptıklarının çocukları disipline etmek için olduğunu söylediğini ve buna şaşırdığını ifade etti. Eğitim Bakanlığı tarafından okulların ihmal edildiğine dikkat çeken B.M. her sınıfta 40 öğrencinin olduğunu ve bu durumun öğrencilere yönelik muameleye etki ettiğini söyledi.

10 yaşındaki çocuğa dayak

10 yaşındaki kızının okulda öğretmeni tarafından dövüldüğünü iddia eden H.X. kızının vücudunda dayak izlerinin olduğunu ve öğretmeni Eğitim Bakanlığına şikayet ettiğini kaydetti. Eğitim kalitesinin son yıllarda çok düştüğünü sözlerine ekleyen H.X. “10 yaşındaki bir çocuğa dayak atmak suçtur. Dayak atan öğretmenler yenik kişilerdir” dedi.

“Gelecek nesiller yetiştirmeliyiz”

Öğretmen Huda Tariq ise yaşananlara ilişkin şu ifadelerde bulundu: “Öğrencilere yönelik şiddet tehlikeli bir durumdur. Bu şiddet Irak’ta eğitime engel ve öğrencilerin okuldan kopmasına neden oluyor. Şiddet özellikle eğitim kurumlarının içinde varsa bundan korkmak gerekir. Yaramaz ve dikkatsiz olan öğrencileri ödüllerden mahrum bırakıyorum. Böylelikle onların kendi kendilerine bunun farkına varmasını sağlıyorum. Üslup sorunu olan öğrencilerin aileleriyle görüşüyorum ve soruna çözüm bulmaya çalışıyorum. Eğitimden önce rolümüz terbiye etmedir. Gelecek nesilleri yetiştirmeden sorumlu olduğumuz unutulmamalıdır.”