Hasûd köyünde ortak yaşam: Komün Köy Projesi
Tirbespiyê ilçesine bağlı Hasûd köyünde Komün Köy Projesi oluşturuldu. Köy sakinleri, doğaya geri dönüş yaparak, geçimlerini topraktan elde ettikleri ürünlerle sağlıyorlar.
ROJ HOZAN/EBÎR MUHEMED
Qamişlo- Kadınlar felsefe, bilinç ve emeği ile komünal yaşamın yaratıcısı ve doğanın onunla uyum için olan bir parçasıdır. Komünal yaşam kadın yaratıcılığı, kültürü ve ihtiyaçlarına en uygun yaşam biçimidir. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo kentinde bulunan Tirbespî ilçesinin güneyinde yer alan Hasûd köyünde komün yaşamın benimsendiği bir proje geliştirildi. Hasûd köyündeki bu yeni yaşamı yakından tanıyalım.
Hasûd Köyü tarihi ve bugünü
Hasûd Köyü 71 yıl önce kuruldu. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde bulunan Tirbespî ilçesinin güneyinde yer alıyor. 21 yıl önce Suriye devletinin köy sakinleri arasında fitne yaratması nedeniyle, köyü inşa edenlerin büyük bir kısmı köyü terk etmek zorunda kaldı. Kürtçe tarım ve hasat anlamını taşıyan köy tarım açısından zengin bir üne sahipti. Tohumları kötü olan çiftçiler, tohumlarını bu köy topraklarına ekerek, bu tohumlardan çok iyi ürünler elde ediyorlardı.
Köy inşa edildiğinde köyde sadece dört ev bulunuyordu. Ancak zamanla nüfusta çoğaldı ve bugün köyün nüfusunun 400 olduğu ifade ediliyor. Köyde nüfusun ağırlığını oluşturan Kürtlerle birlikte 15 Arap aile de yaşıyor. Arap ve Kürt aileler birbirlerinin farklılıklarına saygı göstererek birlikte komünal bir biçimde yaşıyorlar.
Köyün geçim kaynağı önce tarım sonra da hayvancılık. Komün yaşam projesinin burada hayata geçirilmesinin temel nedenlerinden birisi de bu köyün aslında projeye çok uygun olması.
Ortak yaşam geliştirilmek isteniyor
Proje ile köy sakinlerinin geçimlerini sağlayabilmesi, Arap ve Kürt ailelerin sorunlarını birlikte çözebilmesi hedeflenmiş. Köyden şehre göçün yoğun olduğu zamanların tersine bir göç sağlamak bu proje ile mümkün olabilir. Köylerde yaşayanların doğaya dönmeleri ve geçimlerini topraktan sağlamaları için temel bir değişime ihtiyaç vardı. Bu proje aynı zamanda geçim, örgütlenme, fikir ve kalkınmayı da canlandırdı. Köye durumuna ilişkin kararları köy halkının aldığı bu projede bu amaçla birkaç temel bölüm oluşturulmuş. Herkes kendi durumuna göre bir bölümde yerini alıyor.
Üç ay içinde hazırlıkları tamamlanan projede bahçecilik, kadın eğitimi ve örgütlenmesi, çocuklara yönelik eğitim ve sanat bilimi dahil olmak üzere birçok bölüm var. Projenin süresi üç yıl olarak belirlenmiş süre tamamlandığında çevre köylere de örnek olması bekleniyor.
‘Her alana kadınlar öncülük etti’
Şehzena Mûsa, Çocukları Bilimsel ve Yaşamsal Olarak Eğitme Bölümü öğretmenlerinden. Komün Köy projesinin köylüler için önemine değinen Şehzena Mûsa, “İlk başta bu projenin ana dayanağı olarak tüm kadın, erkek ve çocukların bir araya getirmek için bir atölye açmaya karar verdik. Eğitim yerlerinin hazırlanmasından bölümlerin hazırlanmasına kadar her alana kadınlar öncülük etti. Şuan bölümlerimizde çocuklara bilim ve yaşam eğitimi veriyoruz. Bunun yanı sıra kadınlar olarak köyümüzün doğal yaşamını, geleneklerini ve tarihini birbirimizle paylaşıyoruz. Eğitime ek olarak çocuklara ahlaki ve doğru iletişim kurmalarını öğretiyoruz. Çocuklar kendi haklarında kendi görüşlerini dile getiriyor. Kendileriyle ilgili tartışmalara katılıyorlar. Bu sayede çocuklar korkularını aşarak, birçok konuda bilimsel bir duruşa sahip olabildiler. Projemiz devreye girene kadar geçen iki yıldan bu yana her cumartesi çocuklar için yaşam eğitimi veriliyor. Haftanın diğer günleri ise bilim ve sanat eğitimi, oyunlar ve çocukların sevdiği tüm aktiviteler gerçekleştiriliyor. Okulda da çocukları eğitiyoruz. Onlara dil öğretiyoruz. Kürt ve Arap çocuklar birbirlerinin dilini öğreniyorlar. Bu da birbirini sevmeyi geliştiriyor. Temel amacımız karar ve duruş sahibi olan demokratik bir nesil yetiştirmektir” şeklinde konuştu.
‘İyi günde kötü günde birbirimizin yanındayız’
Hasûd Köy Komünü Eş Başkanı aynı zamanda 40 yıldır köy sakinlerinden. Şêrîn Mihemed, “Bu köyde diğer halklarla dostluklarımız çok güçlü. Artık hepimiz bir aile gibi birbirimizi seviyoruz. İyi günde kötü günde birbirimizin yanındayız ve yaşamımızı birlikte sürdürüyoruz. Köylerdeki gerçek yaşam insanların birbirini hissetmesi, komün bir yaşam yaşamaları, emeğini ve ekmeğini ve hatta tüm sevgilerini birbiriyle paylaşmasıdır. Köyümüzün insanını, çocuklarının tavırlarını, kadınlarının duruşunu, insanlarının ilgisini, annelerinin kahkahalarını seviyoruz. Öte yandan, yaşam deneyimlerimizi çocuklarımızla hikaye olarak paylaşıyoruz. Haftanın iki günü bir anne köyden çocukları toplayıp onlara eski masalları anlatıyor. Bununla çocuklarımızın tarihlerini ve gerçeklerini unutmalarının önüne geçiyoruz” dedi.
Kadın Eğitimi Bölümü
Kadın Eğitimi Bölümü’nü bölümün üyesi Cîhan Şêxmûs anlattı. Cîhan Şêxmûs, “Eğitim komitesini oluşturduğumuzda tüm kadınlar bu fikri isteyerek kabul edip, katıldılar. İlk başta bu kadınları eğitecek ve köyde kadın bilimini yaygınlaştıracak bir grup oluşturduk. Ayrıca kadınları evde çalışmaktan kurtarmak için bu temelden yola çıkarak kadınları eğitmeye başladık. Her hafta tüm kadınlarla bir araya geliyoruz. Amacımız o emekçi ve bilgili kadını öne çıkarmak. Kadınlar eğitime kitlesel olarak katılıyor ve birbirleriyle bilimsel ve yaşamsal konuları paylaşıyorlar. Eğitimlerimiz doğal yaşam, kadın emeği, kadın hastalıkları ve sorunları üzerine yapılıyor. Hep birlikte bu durumları çözmeye çalışıyoruz. Bu eğitimlerde kadınlar kendilerini ifade ediyor, tarihlerini tanımlıyor ve korkularının üstesinden geliyor. Eğitimlerimizde daha çok kadınları güçlendiren konuları seçiyoruz. En son köyümüzün tarihini kitap haline getireceğiz” diye konuştu.
Çocuk Sanatı Bölümü
Çocuk Sanatı Bölümü Üyesi Nofa Reşo ise sanat bölümü üzerine şunları söyledi: “Projeyle birlikte köy içinde bir sanat grubu oluşturmak bizleri çok mutlu etti. Şehirler bize uzak. Sanat anlamında kendimizi geliştirmek istediğimiz çok oldu. Ancak imkanlar yoktu. Proje ile bu imkan sağlandı. Köyde sanat grubumuz var. Kendi köyümüzde sanatımızı öğreniyor olmamız bizim için çok büyük bir şans. Şuan 3 Kürtçe halay öğrendik. Şölen ve törenlerde halay grubu olarak gösterimizi yapıyoruz. Köyümüzü seviyoruz.”