Halkların tanrıçası ve kadın kültürünün temsilcisi: Astarte
Halkların tanrıçası, kadın kültürünün temsilcisi Astarte, aynı zamanda yıldızların ve dünyanın döngüsünü de temsil ediyor.
Haber Merkezi-Kadın tarihine ilişkin çalışmalar şimdiye kadar yakın tarihle sınırlı tutulsa da arkeolojik bulgular tarih öncesinde de kadınların toplumdaki yerine ilişkin farklı verilerin bulunabileceğine işaret ediyor. Neolitik kültürün etkinlik alanı olan bugünkü Kürdistan, Suriye, Mısır, Lübnan ve Filistin topraklarında inanç sistemi birbirini sürekli etkilemiş ve tanrıçaların isimleri her dilde başka şekilde adlandırılmıştır.
Kadın kültürünün temsilcisi
Zagrosların dağ tanrıçası Ninhursağ, Aşağı Mezopotamya’nın bereket tanrıçası İştar ve Toros silsilesini takip ederek Akdeniz uygarlıklarına ulaşan Asterte, ana tanrıçanın coğrafyalara yayılan kadın kültürünün temsilidir. MÖ 20’inci yüzyıl ile 4’üncü yüzyıl arasında Tanrıça Astarte’nin Neolotik kültürle birlikte Yukarı Mezopotamya’dan Mısır’a, Akdeniz’den Yunanistan’a oradan İtalya’ya kadar uzanan bir ikon haline geldi.
Tarihçiler: Halkların baş tanrıçası
Tarihçilerin ‘Halkların baş tanrıçası’ unvanını verdikleri Hurri kökenli tanrıça olan Astarte, Kürtçe’de ‘Star-Stera’ Yunanca’da ‘Afrodit’, Akad dilinde 'Athtart’, Aramice’de ‘Athirat’, Fenikece 'Ashtart’ İbranice ‘Ashtoret’ Etrüsk Pyrgi Tabletleri ‘Uni-Astre’ diye geçiyor. Tanrıça Astarte’ya farklı dillerde kültürlerde doğurganlık, bereket, aşk ve savaş kazanmak için dua edilirdi. O yıldızların tanrıçasıdır, kabartma ve heykellerde en belirgin özelliği kafasında bazen çift boynuz bazen de bir yıldız tacının olmasıdır. Yine elinde kılıç, bir yanında aslan bir yanında at ve omzunun üstünde bir güvercinle tasvir edilir.
Suriye ve Lübnan’da izleri bulundu
Kökleri Mezopotamya’da olan Astarte, Helenistik dönemde batıya taşındı, Suriye ve Lübnan’da izleri bulunana kadar Kıbrıs tanrıçası olarak anıldı. 19’uncu yüzyıldan itibaren Suriye’nin İdlib kenti yakınlarındaki Tell Mardikh (Ebla) Antik kentinde ortaya çıkan heykelleri sayesinde gerçek yuvasına geri döndü. MÖ 1800-1650 arasında hüküm süren bu uygarlığın inanç sisteminde tanrıça Astarte’nin varlığından söz edilen tabletlerde mevcuttur.
Heykelleri İspanya Ulusal Müzesi’nde…
Astarte’nin tanrıça kültürü, Akdeniz kıyıları boyunca Mısır uygarlığına oradan da bugünkü Tunus olan Kartaca’ya ulaşmıştır. Antik Mısır'ın 18. Hanedanı'nın üçüncü Firavunu Thutmose’un MÖ 1500’lerde Astarte’ye ibadet ederken kireçtaşından oyulmuş dikilitaş kabartması Mısır Arkeoloji Müzesi’nde bulunuyor. MÖ 814’te Kartaca’nın Kraliçesi Dido tanrıça inancını ona ait tapınaklarla onurlandırdığı biliniyor. Fenike uygarlığının ana tanrıçası olan Astarte’nin heykelleri günümüzde İspanya Ulusal Müzesi’nde bulunmaktadır. Yine Filistin ve İsrail’de Akdeniz kıyıları boyunca yapılan tarihi kazılarda, Astarte’ye ait iki boynuzlu tanrıça heykelleri bulunmuştur.
Ataerkil sistem Astarte’yi unutturmaya çalıştı
Ana tanrıça kültürünü birçok uygarlığa taşıyan Astarte, ataerkil sistemin kurumsallaşmasıyla birlikte tıpkı ana kadın kültürünün diğer temsilcisi tanrıçalar gibi efsanelerin kötü kahramana dönüştürülmüştür. Yıldızları ve dünyanın döngüsünü temsil ettiği için kafasında bulunan yıldız zamanla ataerki tarafından boynuza dönüştürülmüş ve tek tanrılı dinlerin kötülük temsili şeklinde tasvir edilmiştir. Tıpkı diğer tanrıçalar gibi erkek egemen tek tanrılı kültür Astarte’yi de toplumları belleğinden unutturmaya ve çarpıtmaya çalışmıştır.