Gözlerim Efrîn’de ışık bulsun

Efrîn’e gerçekleştirilen saldırılarda birçok kişi yaşamını yitirirken, çoğu da yaralandı. Roşîn Mihemed Hesen, bu saldırılarda iki gözünü, kardeşi iki ayağını ve yengesi de yaşamın yitirdi. O, yaşadıkları acı anları anlatırken direnmekten vazgeçmiyor; gören gözleriyle Efrîn’e dönmek istiyor.
SARA ŞÊX HESEN
Halep- Efrîn’e 20 Ocak 2018 de yapılan saldırılarda 7 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki yaşlıya kadar herkes etkilendi. Tam 58 gün süren saldırılarda birçok acı hikaye ve olay yaşandı. Efrîn halkı Şehba’ya göç etmek zorunda kaldı. Halk günün her saati Efrîn’e dönme kararlılığı ile çadırlarda yaşıyor. Efrînliler Şehba’da oluşturulan; Efrîn, Veger, Serdem ve Berxwedan  isimlerinin verildiği dört kampta yaşamlarını sürdürüyor. Berxwedan kampında 4.000, Serdem kampında 4.000, Efrîn kampında 95, Veger kampında ise 103 aile bulunuyor. 
Efrîn’nin Mabata ilçesine bağlı Cûqê köyünden olan 36 yaşındaki Roşîn Mihemed Hesen de bu saldırılardan ömrü boyunca silemeyeceği izler aldı. Evlerinin bombalaması sonucu kendisi iki gözünü, kardeşi iki ayağını ve yengesi ise yaşamını yitirdi. Roşîn gözlerini kaybettiği Efrîn saldırısından sonra Halep’e bağlı Şêx Meqsûd mahallesine yerleşti. Rojîn Mihemed Hesen yaşadıklarını ve bitmeyen direncini anlattı.
Efrîn’de öğretmendi
Roşîn, Efrîn’de öğretmenlik yapıyordu. O günleri anlatarak başlıyor konuşmaya;
“Efrîn işgalinden önce yaşamımız çok güzeldi. Annem ile birlikte yaşıyordum. Bir süre sonra annem de vefat edince erkek kardeşim ile yaşamaya devam ettim. Efrîn’deyken öğretmendim ve çocukları eğitiyordum. Efrîn’de yaşam gerçekten de çok güzeldi, herkes birlikte ve eşitlik ruhu ile yaşıyordu. Bizler de çocuklara yurtseverliği ve özgür yaşamın güzelliğini öğretmeye çalışıyorduk.”
“Saldırıda gözlerimi kaybettim”
Roşîn yaşadığı o kötü günü şu sözlerle anlatıyor: 
“Türk devleti ve çeteleri Efrîn’e saldırdı ve ben bu saldırıda yüreğimin parçalarını, güzelliklerini kaybetmekten çok korktum. Savaş günleri çok acıydı, insan tanımlayamıyor. Siviller katlediliyordu. O günlerde ne gündüzümüz gündüz ne gecemiz geceydi. Her gün tanıdığımız insanların büyük bir acı ile yaşamlarını yitirdiklerini duyuyorduk. Şubat ayıydı köyümüze çok sayıda havan ve top atışları yapıldı. Evimizin etrafına çok sayıda havan atıldı ve çevredeki ağaçlar parçalandı. Bu havanlardan bir tanesi de bizim evin önüne düştü. Kardeşim bu saldırıda iki ayağını kaybetti, kardeşimin eşi yaşamını yitirdi. Ben de iki gözümü kaybettim. Etrafımı çok az görebiliyordum. İki gün sonra da tamamen karanlıkta kaldım ve iki gözüm de kör oldu. O günden sonra uçaklardan ve havanlardan korktum.”
Yaşamdaki tek dayanağı kardeşi ve eşiydi
Roşîn her iki gözünü kaybetmesine rağmen 58 gün boyunca direndiğini belirtiyor.
“Annem yaşamını yitirdiğinde, ‘kardeşim ve eşi var ve onlar hep benimle olacaklar’ diyordum. Yaşamdaki tek dayanağım kardeşim ve eşiydi. Onlar da Efrîn savaşında bana en büyük acıyı yaşattılar. Çok acı bir savaştı; halk 58 gün boyunca omuz omuza direndi. Tüm dünya Efrîn’de uygulanan vahşeti gördü ama herkes sağır ve dilsiz oldu. Ama bizler her zaman topraklarımızın üzerinde kalacağız ve davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Sebepsiz öldürmeler, katliamlar, kaçırmalar, işkenceler, tarihi eserlerimizin talan edilmesi hala da devam ediyor. Kürtler söz konusu olduğunda tüm uluslararası devletler birlik oluyor. Bizlere yapılanlar hafızalardan silinmeye çalışılıyor.”
“Efrîn’in cennet güzelliğini doya doya seyredeyim”
Roşîn Mihemed Hesen’in son isteği ise gören gözlerle Efrîn’e dönmek. 
“Efrîn güvenliğin ve huzurun yeriydi ve bu huzuru bizlere mezar yapmak istediler. Özgürlük yanlısı olan tüm insanlar Efrîn’in özgürlüğü için harekete geçmeli ki, Efrîn özgürleşsin ve Efrîn’in kadim halkı yerlerine, yurtlarına dönebilsin. Ben bu acımasız savaşta gözlerimi kaybettim ve çok fazla imkanı olan birisi değilim. Yardımsever insanlardan gözlerimin açılması için yardım istiyorum. Belli bir yaştan sonra gözlerimi yitirdiğim için yaşamsal ihtiyaçlarımı karşılamakta çok zorlanıyorum. İstiyorum ki gözlerim Efrîn’de ışık bulsun, aydınlansın; gören gözlerle Efrîn’e dönmek, o cennet güzelliğini doya doya bir kere daha seyredeyim.”