Gazzeli Gada’nın hayali: Güvenlik, geri dönüş ve onurlu bir yaşam
"Tek istediğim, çocuklarımın güvende yaşaması ve yıkılan evimize geri dönerek, onun kalıntıları üzerinde küçük bir köşeyi inşa edip hayatımızı sürmemiz” diyen Gazzeli Gada Hıcası’nın derin anlamlar taşıyan bu sözleri, tüm bir halkın hayalini özetliyor.
NAGHAM KARAJEH
Gazze- Ambargo ve bombardıman altındaki Gazze’de kadınlar, savaşın yarattığı derin acıları ve kayıpları her gün yaşıyor. Devam eden saldırılar, kadınları geleceğe dair belirsizlik içinde bırakıyor. Yaşamın yükünü çoğu zaman yalnız yüklenmek zorunda kalan kadınlar, ailelerinin geçimi ve güvenli bir barınak sağlamak konusunda mücadele veriyor. Eşi, savaşın başlarında insani yardım almak için Güney Gazze'ye gidip bir daha dönmeyen ve o günden bu yana 5 çocuğuna tek başına bakan Gada Hıcası bu yükü yüklenen kadınlardan.
Yabani otlar gıda maddesi haline geldi
Yaşadığı bölge, sürekli bombardıman ve gıda kıtlığı ile karşı karşıya kalan Gada Hıcası, "İnsani yardımlar düzenli bir şekilde ulaşmıyor. Bu yüzden, riskli bir şekilde doğudaki arazilere gidip yabani ot toplamaya başladım. Bu otlar, kuşatma döneminde hayatta kalmamız için gerekli olan temel gıda maddelerimiz haline geldi” dedi.
Yabani otları toplayıp pişirerek, yüksek gıda fiyatları ve maddi zorluklar arasında kendine küçük bir geçim kaynağı yaratan Gada Hıcası,"Geçici barınaktan çıkıp, uçakların bombardımanı altında odun toplamaya gidiyorum. Çocuklarım için yemek pişirip, geçici barınağımızın önünde plastik tabaklarda satıyorum” sözleri ile durumlarını özetledi.
Çocuklarına ve torununa bakıyor
Gada Hıcası’nın kızının henüz 20 yaşında olan eşinin bombardımanda yaşamını yitirdiğini ve ardından kızının ve 7 aylık torunununda geçimini kendisinin üstlendiğini anlattı. "Şimdi, sadece çocuklarıma değil, kızıma ve torunuma da bakmak zorundayım. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak, su bulmak bile büyük zorluklarla dolu” diyen Gada Hıcası, "Kuzey Gazze'deki durum, İsrail saldırılarının artmasıyla daha da kötüleşti. Orada hayat neredeyse imkânsız hale geldi. Sürekli bombalamalar, gıda kıtlığı, elektrik ve su kesintileri... Hayatta kalmak için verdiğimiz mücadele, kuşatma karşısında her gün yaşanan bir savaş haline geldi” sözlerini ekleyerek yaşadıklarını anlattı.
Tehlikelere rağmen ot toplamak zorunda
Yabani ot toplamanın tehlikeli bir iş olduğunu söyleyen Gada Hıcası, geçimlerini sağlamak için devam etmesi gerektiğini kaydederek, "Bu işin ölümcül olabileceğini biliyorum, ama ihtiyaç beni bu riske itti. Başka bir seçeneğimiz yok. Çocuklarım için güçlü olmalıyım” dedi. Gada Hıcası’nın, bu zor koşullar altında verdiği mücadele, sadece hayatta kalma çabası değil, aynı zamanda Filistin halkının direnişinin bir yansıması olarak öne çıkıyor.
‘Güvenlik, geri dönüş ve onurlu bir yaşam’
"Tek istediğim, çocuklarımın güvende yaşaması ve yıkılan evimize geri dönerek, onun kalıntıları üzerinde küçük bir köşe inşa ederek hayat sürmemiz” diyen Gada Hıcası’nın derin anlamlar taşıyan bu sözleri, tüm bir halkın hayalini özetliyor; güvenlik, geri dönüş ve onurlu bir yaşam.
Filistinli kadınlar, savaşın yıkıcı etkilerine rağmen ailelerini korumak ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için mücadele ediyor. Onlar, sevgi ve dayanışma ile en zor koşullarda bile direnişin simgesi olmayı başarıyorlar. Bu kadınların yaşadığı zorluklar, sadece bireysel değil, toplumsal bir hikaye olarak da önem taşıyor.