ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye – İran’da 22 yaşındaki Jina Mahsa Amini’nin ahlak polisleri tarafından katledilmesi tüm dünyada büyük yankı uyandırırken, özellikle İran’da büyük bir halk serhildanı yaşanıyor. Jina Mahsa Amini’nin katledilmesine tepki gösteren İran halkı ve Doğu Kürdistanlılar günlerdir alanlardan ayrılmazken, gösteriler sırasında 50’nin üzerinde insan katledildi, aralarında kadınlarında olduğu çok sayıda gazeteci de gözaltına alındı. Ülkede protesto gösterileri devam ederken, dünyanın birçok ülkesinde de kadınlar çeşitli protesto eylemleri ile İran rejimini kınıyor. Federal Kürdistan’daki kadın aktivistlerde yaşananlara dair değerlendirmelerde bulundu.

“Kadın katliamlarına karşı harekete geçmeliyiz”

Kürdistan Kadın Sendikası üyesi Beyan Mehemed, haklarını arayan insanların şiddet yolu ile engellenmeye çalışıldığını belirterek, “Kadına yönelik şiddet, kadın katliamları tüm dünyada artış gösteriyor. Dünyanın her yerinde kadınlar katlediliyor ve bizler bu yaşananlardan endişeliyiz. Elimizden ne geliyorsa yapmalı ve bu duruma karşı harekete geçmeliyiz. Sistem ve otoriteler şiddetin artmasına izin veriyor. Faillere yönelik caydırıcı cezalar verilmiyor ve failler yargı eliyle korunuyor. Özellikle İran ve Doğu Kürdistan’da kadına yönelik şiddet daha fazla. Kadınlar başörtü nedeniyle şiddete maruz kalıyor ve katlediliyor” ifadelerinde bulundu.

“Din adı altında kadınlar baskı altına alınıyor”

Süleymaniye Kadın Sendikası üyesi Hêrû Emer ise, kadının kutsal olduğunu ve erkek egemen zihniyetin ise bu kutsallığı bitirmek adına her türlü politikayı uyguladığını söyledi. Kadınların tüm bu politikaları görmesi gerektiğini kaydeden Hêrû Emer, "İran ve Doğu Kürdistan'da yapılanların İslamiyet ile bir alakası yok. İran rejimi din adı altında kadınları baskı altında tutmaya çalışıyor. Tüm bunlar insan haklarına aykırı durumlardır. Kadının saçı biraz görünüyor diye katlediliyor. Bu insanlık dışı uygulamaya tüm dünya karşıdır. Kadınlar tüm bu politikalara karşı bilinçli olmalı ve karşı durmalıdır” şeklinde konuştu.