ŞÊRÎN ELÎ

Şehba – Türkiye ve ona bağlı güçler, 18 Mart 2018’de Efrin’i kendi kontrolleri altına aldı. Bu nedenle halk, mal mülkünü bırakarak göç etmek zorunda kaldı ve daha güvenli alanlara geçti. Güvenli olarak görülen yerlerden biri de Şehba’dır. Şehba’ya yerleşen Efrinliler, zor koşullar altında yaşıyor. Bu zorluklardan en çok kadın, çocuk ve yaşlılar etkileniyor.

“Kadınlara karşı insanlık dışı uygulamalar var”

Efrin’in Mabeta ilçesine bağlı Gemrûk köyünden olan 49 yaşındaki Zeyneb Oba, yaz ve kış naylon çadırlarda kaldıklarını ve birçok zorluk ile karşılaştıklarını ifade ederek, “4 yıldır Şehba’da direniyoruz. Uluslararası kamuoyu yaşadıklarımızın karşısında bugün de sessizliğini koruyor. Türk devleti ‘Efrin güvenli’ diyerek yalan söylüyor. Efrin’e dönen insanlar birçok insanlık dışı uygulama ile karşı karşıya kalıyor. Şehba’da yaşayan büyük bir göçmen var. Türk devleti Efrin’i işgal ettiği günden beri Efrin doğasına ve kadınlara karşı insanlık dışı uygulamalar yapıyor. Şehba’da yaşadığımız zorlukların yanı sıra Baas rejiminin bölgeye yönelik ambargosundan kaynaklı da acılar çekiyoruz” dedi.

Onurlu bir ölümün her şeyden daha iyi olduğunu sözlerine ekleyen Zeyneb Oba, “Her şeyin fiyatı çok yüksek ve bu yüzden bir şey alamıyoruz. Uluslararası kamuoyu ve İnsan hakları örgütlerine sesleniyorum; bu sessizliğe son verin” diye belirtti.

Efrin’e dönme umudu hala diri

Efrin’in Reco ilçesine bağlı Heyat köyünden olan 50 yaşındaki Feyrûz Sabrî, “Bir gün Efrin’e döneceğimizin umuduyla yaşıyoruz. Efrin’e dönüp eskisi günü huzurlu bir yaşam sürmek istiyoruz. Hiçbir güç inancımızı kıramaz. Özerk Yönetim bize çok yardımcı oluyor. Ancak rejimin baskılarına maruz kalıyoruz. Uluslararası kamuoyunun Şehba’daki göçmenlere sahip çıkmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Mücadeleye devam

Efrin’in Şiyê ilçesine bağlı Çeqelo köyünden olan 35 yaşındaki Rabîa Mihemed ise en çok kadın, çocuk ve yaşlıların zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Topraklarından vazgeçmeyeceklerini de sözlerine ekleyen Rabîa Mihemed, Efrin’e dönmek için verdikleri mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.