BAHARİN LAHİB

Kabil - Kadınlar Afganistan’da üzerlerindeki Taliban baskısına ve kısıtlamalara rağmen hedeflerine ulaşmak için çabalamaya devam ediyor. Afganistanlı bir anne olan Zarifa Karimi, “Taliban’a karşı hedeflerimize ulaşmak için mücadele etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Öncelikli olarak öz örgütlenmelerimizi oluşturmamız gerekiyor ve eğitim hepimiz için şart. Çocuklarımı Taliban rejiminin cahil ve hurafe dolu zihniyetinden belki uzak tutamayacağım ancak en temel eğitimlerini kendim vereceğim. Annelerde çocuklarına sahip çıkmalı” dedi.

“Bugünün karanlığını yarının bilinçli bireyleri aydınlatacak”

İki çocuğunun olduğunu söyleyen Zarifa Karimi, Taliban’ın yönetime gelmesinden bu yana iki kız çocuğunun da okullarından uzaklaştırıldığını, eğitimden yoksun bırakıldıklarını hatırlattı. Taliban’ın kadınların yaşamını kısıtladığından söz eden Zarifa Karimi sözlerine şöyle devam etti: “Giyim kuşamdan okullara, müziğe, sanata, televizyona, çalışma yaşamına ve tüm yaşamdan bizleri soyutlamak için ardı kesilmeyen işlere imza atıyorlar. Biz kadınlar ne giyeceğimizi tercih edemeyeceksek nasıl kendi kimliğimiz olur? Hangi eğitimi alacağımızı tercih edemeyeceksek nasıl iyi bir toplum inşasında yer alabiliriz? Kızlarımı Taliban okullarına göndermek zorundayım ama evde ve toplumda kendi özgür tercihleri yapmaları konusunda eğitimlerini de vermek zorundayım. Tüm kadınlarda bu konuda kendi çocuklarını eğitmeli. Bugünün karanlığını yarının bilinçli bireyleri aydınlatıyor ve bilinçli bireyler bir günde asla yetişmezler.”

“Taliban’a karşı mücadele eğitimle olur”

İngilizce öğrenmek isteyenlerin Taliban tarafından engellendiğini sözlerine ekleyen Zarifa Karimi, “Taliban ‘kafir dili’ diyerek İngilizce öğrenmeyi bile yasaklama çağrısında bulundu.  Bunları dünya unutmamalı. Mesele İngilizce öğrenmek değil tek dilli olmayan global bir dünyada yaşadığımızı unutmayalım. Taliban’a karşı mücadele açık beyinlerle ve eğitimle olur. Her ev, çatı bir akademi gibi çalışmalı” önerisinde bulundu.

“Taliban geldiğinden beri şiddet arttı”

Nadia Parwani ise, Ağustos 2021 tarihinden önce ülkesinde sağlık görevlisi olarak çalışan bir hemşeriydi, ancak Taliban’ın ülke yönetimini ele geçirmesinden bu yana işsiz. Nadia Parwani, “Taliban yeniden iktidara geldiğinden beri biz kadınlara yönelik şiddet ve baskıları arttı. Hiç bir kadının ev dışında çalışmasına izin verilmedi. Düşünün doktor, sağlık çalışanı ve hemşirelerin bile... Halk Sağlığı Bakanlığı günümüz itibariyle Taliban’ın kadınların çalışmasına izin verdiği tek bölüm. Kadınların erkek doktorlara gitmemesi uyarısı yapılıyor ama kadın doktorlara da çalışma izni verilmiyor” dedi.

“İşime gitmeye devam edeceğim”

Göreve dönmesine izin verilen az sayıda sağlık çalışanından biri Nadia Parwani, “Bin bir korkuyla aslında görevlerimize döndük. Korku ile çalışıyoruz. Taliban sürekli olarak bizi başörtümüzü düzgün takmamız konusunda uyarıyor ve kadın olduğumuz için sürekli aşağılanıyoruz ve sadece gözlerimizin açık olmasına izin veriyorlar. Kadınların çalışabilmesi için tüm aşağılamalara katlanmak zorundayım ve katlanmaya da devam edeceğim. Çünkü Taliban’ın asla hedefine ulaşmasına izin vermek istemiyorum. Bizleri korkutup kaçırtmak istiyorlar. Ne kadar korkutmaya, baskılamaya, taciz etmeye devam ederlerse etsinler ben kararlı bir şekilde işimin başına gitmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.

“Her ev bir okul olmalı”

Afganistan’da kadın okuryazar sayısının az olduğunu hatırlatan Nadia Parwani, “Kesinlikle her ev bir okul gibi görev görmeli ve Taliban’ın bize aşılamaya çalıştığı her şeyin aksine evlerde anneler, aileler çocuklarını bilinçli bir şekilde yetiştirmeyi kendisine görev bilmeli” dedi.