Dêr Hesan Kampı’nın her şeyi: Muna El-Qendeh

İdlib’in Dêr Hesan Kampı’nda kalan Muna El-Qendeh, kamptaki kadınların hem psikoloğu hem doktoru hem de her konuda başvurulan kişisi. Kamptaki kadınlar kendilerini onunla birlikte dünyanın daha güzel olduğunu hissettiklerini söylüyor.

SOOHÊR EL-İDLİBİ

İdlib-  Maarat El-Numan kentinden göç eden 46 yaşındaki Muna El-Qendeh, şuan İdlib’in Dêr Hesan Kampı’nda kalıyor. Eşi yaşamını yitiren Muna El-Qendeh, on çocuk sahibi. Eşi yaşamını yitiren kadınlara, yetim çocuklara ve engellilere yardım etmek istiyor. Kamptaki kadınların tamamı yaşadıkları zorluklarından kaynaklı Muna El-Qendeh’in yanına gidiyor, sıkıntı ve dertlerini ona anlatıyorlar. Muna El-Qendeh de kendi imkanlarına göre bu kadınlara yardımcı olmaya çalışıyor.

Kampın Muhtarı Muna El-Qendeh 

Her ne kadar Muna El-Qendeh’in durumu da onlarınkinden farklı olmasa da kamp sakinlerinden durumu kötü olanlar için maddi yardım topluyor. Topladığı paralarla aldığı gıda, sağlık malzemeleri ve giyeceklerle durumu kötü olan kadınları ziyaret ederek onlara veriyor. Bu nedenle kamp sakinleri ona “fukara anne”, “kamp muhtarı” ve “manevi anne” gibi isimler vermiş. Kamp sakinleri genellikle çocukların Muna El-Qendeh’in etrafına toplandıklarını ve onun da onları mutlu etmek için balon ve çikolata aldıklarına şahitlik ediyor.

Bir lokma ekmekleri bile yok

Kamp çalışmalarına ilişkin konuşan Muna El-Qendeh, “Kampın durumu çok kötü. Kampta hastalıklar yaygınlaşmış durumda. Kamp sakinlerinin büyük bir kısmı eşi yaşamını yitiren kadınlar. Kentimizin bombalanması sonucu bir oğlum yaşamını yitirdi. Kalanlarsa maddi imkansızlıklar nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı ve çalışıyorlar. Tüm zorluklara rağmen etrafımdaki insanlara da yardım etmek istiyorum. Eşi ölen kadınları görmek beni üzüyor. Çocuklarına ekmek bulamıyorlar. Bazen onları ziyaret ediyorum ve bir lokma ekmeğin bile çadırlarında olmadığına tanıklık ediyorum” diyor.

“Muna El-Qendeh gibilere ihtiyaç var”

İki gözü de görmeyen 50 yaşındaki Sibhiya El-Erebu, engelli kardeşiyle birlikte Dêr Hesan Kampı’nda yaşıyor. Birçok kez Muna El Qendeh’ın kapısını çaldığını söyleyen Sibhiya El-Erebu, “Maddi olarak yardımcı olmasa da bize psikolojik olarak destek veriyor. Acımızı hisseden Muna El-Qendeh gibi kadınlara ihtiyacımız var” diye konuşuyor.

“O kampın psikoloğu” 

Üç çocuk sahibi 28 yaşındaki Suad El-Berhum’un da eşi yaşamını yitirmiş. Muna El-Qendeh’i psikolog olarak değerlendiren Suad El-Berhum, “Yaşam zorluklarından sıkıldığımda güvendiğim biri ile konuşma ihtiyacı hissediyorum. O da Muna El-Qendeh oluyor. Ona gittiğimde bana yardımcı oluyor. Ondan güç ve irade alıyorum. Verdiği öğütlerle sorunlarımın üstesinden geliyorum” diye belirtiyor.

Aynı zamanda kampın doktoru

Bir gün oğlunun hastalandığını söyleyen 30 yaşındaki Siham El-Heci, oğlunu ekonomik nedenlerden kaynaklı doktora götüremediğini anlatıyor. Yapacak bir şeyinin olmadığını ve Muna El-Qendeh’in yanına gittiğini belirten Siham El-Heci, “Bana kimi bitkiler verdi. Verdiği bitkisel ilaçlarla oğlum iyileşti. O kampın aydınlık yüzüdür. Onun varlığıyla dünyanın güzel olduğunu hissediyoruz” şeklinde konuşuyor.

https://www.youtube.com/watch?v=agoYKPaE7_I