“Dargeçit kayıpları için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”
Cumartesi Anneleri, Dargeçit JİTEM Davası'nda yargılananların cezalandırılması ve adaletin sağlanmasını isteyerek, “Kaç yıl geçerse geçsin Dargeçit kayıpları için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
İstanbul - Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetlerini sormak ve faillerin yargılanması için her hafta düzenledikleri eylemlerinin 867'incisini de pandemi nedeniyle online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Mardin'in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ve 8 Mart 1996 tarihleri aralarında çocukların da olduğu 7 kişi ile uzman çavuş Bilal Batır’ın akıbetleri soruldu. Dargeçit’te aynı operasyon sırasında gözaltına alınan Hazni Doğan, ilk olarak abisi Seyhan Doğan’ın bir gün sonra ise kendisinin gözaltına alındığını anımsattı.
“Cesetleri kuyuya atıp yakmışlardı”
Hazni Doğan, götürüldüğü yerde onlarca kişiyi gördüğüne ve 10 gün sonra serbest bırakıldığını ifade etti. Annesinin oğlunun akıbetini sorması üzerine "Oğlunuzu bıraktık” yanıtı aldığını aktaran Hazni Doğan, "Annem daha sonra savcılığa gidiyor. Aynı gün annem de gözaltına alındı ve günlerce annemden haber alamadık. Annemin gözyaşı oğlunun bir mezarının olmasına yetmedi. Annemden sonra babam bu hak mücadelesine katıldı. Bir korucunun tanıklığında Dargeçit Bağüzü köyünde bir kazı çalışması başlattık, 11 ceset bulduk. Biri ağabeyim Seyhan Doğan’a, diğer amcamın oğlu Mehmet Emin Aslan’a ait çıktı. Ağabeyimle diğer akrabamızın cesedini kuyuya atıp yakmışlardı. Üstünü taşla doldurmuşlar” diye anlattı.
“Mahkemenin sanıkları koruduğunu düşünüyoruz”
Hazni Doğan, faillerin cezalandırılması için yıllardır mücadele verdiklerine işaret ederek, mahkeme sürecini anlattı. Mahkemelere sanıkların gelmediğini ifade eden Hazni Doğan, "Bu da aileleri yıldırma politikasıdır. Tam karar verilecekken mahkeme heyeti değişiyor. Ben ve birçok kişinin tanık olmasına rağmen faillerin tutuklanmıyor. Bu olayda jandarma ve tabur komutanlarının yalnız olmadığını biliyoruz. Her şey bu kadar ortada olmasına rağmen bu insanlara dokunulmuyor. Mahkemenin sanıkları koruduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Bu işin peşini bırakmayacağız”
12 yaşında kaybedilen Davut'un babası Abdülaziz Altınkaynak, oğlunun cenazesinin 2015 yılında bir kuyuya atılmış halde bulunduğunu söyledi. Baba Abdulaziz Altınkaynak, "23 kez mahkemeye gittik. Ama bir türlü bir sonuca bağlanmıyor. Sonuna kadar davacıyız. Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.
“Devlet bu dosyada suçüstü yakalandı”
Dosya avukatı Erdal Kuzu, 26 yıl geçmesine rağmen olayın faillerini cezalandırılmadığına dikkati çekti. Av. Erdal Kuzu, delillerin karartıldığını ve daha önce soruşturmayı yürüten dönemin savcısına ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Erdal Kuzu, “ 4 yıl boyunca bu kişi arandı ve mahkeme bu bilgilere sahip olmasına rağmen verilmedi. Bilgilerin dosyaya yansıtılmasında engel oldu. Devlet bu davadan karar çıkmasını istemiyor. Yani 26 yıldır sürdürülen mücadele sonucu 7 vatandaşımız nerede ve nasıl katledildiği ortaya çıktı. Devlet bu dosyada suçüstü yakalandı” ifadelerini kullandı.
“Evlatlarını arayan aileler tehdit edildi”
İHD Mardin Şubesi Eşbaşkanı Gülistan Duran ise, gözaltında tutulanlardan bazılarının bir süre sonra serbest bırakıldığını ancak Davut Altunkaynak (12), Seyhan Doğan (14), Nedim Akyön (16), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21), Hikmet Kaya (24) ve Süleyman Seyhan (57) için “Sorgu sonrası serbest bırakıldılar, dağa gitmişler” cevabı verildiğini anımsattı.
Olaydan 4 ay sonra Süleyman Seyhan’ın bedeni yakılmış bir halde bir kuyuya atıldığını aktaran Gülistan Duran, “Seyhan’ın bulunmasından iki gün sonra da onun bulunduğu yer hakkında ailesine bilgi verdiği ve taburda yaşananları üst makamlara aktarma potansiyeli taşıdığı gerekçesiyle Dargeçit Jandarma Taburunda görevli uzman çavuş Bilal Batırır da kaybedildi. Evlatlarını aramaktan vazgeçmeyen aileler tehdit edildi, gözaltına alındı ve işkence gördü. Kayıplarına ulaşmak için yaptıkları suç duyuruları etkin bir biçimde soruşturulmadan takipsizlikle sonuçlandı” diye belirtti.
“Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”
14 yıl sonra dosyanın yeniden açıldığını, kayıplarının gözaltında öldürülerek kuyulara gömüldüğü ve uzman çavuş Bilal Batır’ın tabur kazanında yakıldığı ortaya çıktığına dikkati çeken Gülistan Duran, "Savcılığın hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi ve 2015 yılında Mardin Jandarma Komutanı Hurşit İmren ile Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet Tire'nin de içinde olduğu 18 kişi hakkında 'birden fazla kişiyi taammüden öldürme' suçlamasıyla dava açıldı. 7 Dargeçitli ve uzman çavuş Batır’ın nasıl ve kimler tarafından kaybedildikleri tüm detaylarıyla mahkeme kayıtlarına geçti. Ancak bugüne kadar 16 duruşması yapılan ve karar aşamasına gelen bu önemli davada 5 kez mahkeme heyeti değişti. Kaç yıl geçerse geçsin Dargeçit kayıpları için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.