Bebek satma planı: Hamile kadınlar tuzağa düşürülüyor

Pasifik adasından onlarca kadın, yıllarca faaliyet gösteren kaçakçılık çetesinin kurbanları oldular. Vaatlerle kandırılan kadınların ellerinden bebekleri alındı.

 
Haber Merkezi- Marshall Adaları takımadalarında ve Amerika Birleşik Devletleri'nin üç eyaletinde yıllarca faaliyet gösteren bir insan kaçakçılığı çetesi onlarca fakir hamile kadını 10.000 dolarlık tekliflerle ve Amerika'da yeni bir yaşam vaadiyle, bebeklerini onlara vermeleri için kandırdı. Daha sonra çete bebekleri dört kat daha fazla bir fiyata Amerikalı ailelere sattı.
Savcılar, en az 70 bebeğin bu şekilde evlat edinildiğine ve her birinin 40.000 dolara varan bir bedelle “satıldığına” inanıyor.
Arizona'da 45 yaşındaki eski seçilmiş bir ilçe yetkilisi olan Paul Petersen, insan kaçakçılığı, yasadışı olarak yabancıları kaçırma komplosu ve bir ABD federal mahkemesinde dolandırıcılık suçlarını kabul etti. Petersen’in Marshall Adaları ile bağlantısı yirmi yıldan daha eskiye dayanıyor. 1998'de, daha 23 yaşında olan Petersen, takımadalarda bir Son Gün Azizler Kilisesi misyonunda görev aldı. İki yıl içinde dili hızlıca öğrendi, Marshall kültürüne, baskı noktalarına dair keskin bir anlayış geliştirdi ve başkent Majuro’da iyi ilişkiler kurdu. ABD'ye döndükten sonra, ABD ile Marshalllar arasında bir evlat edinme kurumu kurdu.  Altı yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak yetkili daha fazla suçluma ile karşı karşıya.
Çocuk pazarı var
Hawaii ile Papua Yeni Gine arasındaki bir takımada Pasifik ülkesi olan Marshall Adaları vatandaşları, 1983'te iki ülke arasında imzalanan bir 'ön serbest çağrışım sözleşmesi’ kapsamında Amerika'ya özgürce seyahat edebiliyorlar. Sistemin yıllarca kötüye kullanılmasının ardından, 2003 yılında sözleşme, özellikle kadınların evlat edinme amacıyla seyahat etmesini yasaklayacak şekilde değiştirildi.
Ancak mahkeme kayıtları, ABD'de hala bebek arayan çocuksuz çiftlerin evlat edinmelerini "kolaylaştırmak" için Petersen'e 40.000 dolar ödediklerini ve Marshalls'da para ve ABD’de yaşam vaatleriyle kandırılan savunmasız ve fakir kadınlardan oluşan bir pazar olduğunu gösteriyor.
“Evinizin içinde patlayan bir bomba”
Marshall Adaları'nda aileler onarılamayacak kadar zarar gördü.  Çocuklarını asla tanımayan babalar, annesiz kalan çocuklar var. 
“Bu evinizin içinde patlayan bir bomba gibi. Ailenin içinde. Her şeyi yok eden bir bomba,” diyor hâlâ kızının adını bilmeyen Rolson Price. Price ve sekiz yaşındaki oğlu Kyhon ile Marshall Adaları’nın başkenti Majuro şehrinin kenar mahallesi olan Uliga’da yaşıyor. Yaşadıkları ev, beton zeminli, tek odalı ve tek bir ampulle aydınlatılan bir ev.  
Hayatındaki sıkıntılara rağmen Price, dört yıl önce ikinci çocuğunun yaklaşan doğumuyla heyecanlanmıştı. Bir kız çocuğu bekliyordu. Yakındaki bir adada bir deniz duvarı inşa etmek için kısa süreli bir iş teklifi aldı - nakit olarak üç günlük iş -  ve yakındaki Kumit adasına giden bir tekneye atladı. Döndüğünde karısı onu genç oğulluyla bırakarak gitmişti. Amerika’ya gitmişti. Karısı başlangıçta eve para gönderiyordu ve ara sıra ailesiyle iletişim kuruyordu. Ancak zamanla aralarındaki iletişim azaldı ve sonra durdu. Artık para göndermiyordu. Price artık pes etti ve karısının asla geri dönmeyeceğini kabul etti. “Pasaportu vardı ve gitti. Sinirlendim, depresyona girdim ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Parayı istedi. Bu yüzden gitti… Çünkü ona para teklif ettiler. Ama geride kimin kaldığını düşünmüyorlar. Bir aileye neden bunu yapıyorlar? Neden eşimi ve bebeğimi almak istediler?” diyor Price.
Çeviri: NuJİNHA
Kaynak: The Guardian