Azade Cemaetî: Şîlêr Rasuli bir kahraman değil bir kurbandır

“Şilêr’in tecavüze karşı intihara sürüklenmesi intiharı tercih etmesi kahramanlaştırılıyor. Şilêr bir kahraman değil, bir kurbandır. Toplumun her bir üyesi ölümünden sorumludur. Utancımızı itiraf etmemiz gerekiyor” diyor Azade Cemaetî.

HİMA RAD

Sinê – Toplumun güya “ilerleyişine”, teknolojik gelişmelere ve dahasına rağmen kadınlar her gün katlediliyor, soykırıma uğratılıyor. Yaşanan kadın soykırımının kılıfı ise bazen “töre cinayeti”, bazen “namus” adı altında katletme, bazen “intihar” oluyor. Artık kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkı için direniş dişlilerini bilelemeleri gerekiyor. Ya da ataerkilin kendisine dayattığı intihara sürüklenme nedeniyle her türlü ölümcül zehre aşina olmalı, iple dost, pencereyle anlaşmalı olmalı ki bir gün kendini onların kucağına teslim edebilsin... Elbette tecavüz girişimi sonucu kendisini evinin ikinci katından aşağıya atarak hayatını kaybeden Merivanlı Şilêr Rasuli’den bahsediyoruz.

İşbirlikçilik yaptığı için korunuyor

Komşusu ve İran rejim işbirlikçisi Goran Qadri isimli fail erkeğin İran güvenlik güçleri tarafından daha önce sık sık gözaltına alındığı fakat rejimle işbirliği içinde olduğu için tutuklanmadığı sık sık kadınların protestolarında da dile getirilmişti. Hırsızlık, gasp ve taciz olmak üzere çok sayıda sabıkası bulunduğu kaydedilen failin bugüne kadar İran rejimi güçleri ile işbirliği içinde olması sebebiyle tutuklanmadığı ve hatta korunduğu da söyleniyor.

“Sistemsel bir sorun”

Şilêr Rasuli’nin yaşamını yitirmesinin ardından Merivan başta olmak üzere Doğu Kürdistan ve İran kentlerinde kadınlar ayağa kalktı. Sinêli aktivist kadınlarla Şilêr Rasuli’nin tecavüz girişiminden kendisini kurtarmak için intihara sürüklenmesini konuştuk. Kadın hakları aktivisti ve Jiwano Derneği’nden Azade Cemaetî, ülkedeki kadın sorununun altını çize çize bir sistem sorunu olduğunu aktarıyor.

“İntihar değil cinayet”

Azade Cemaetî, Şilêr Rasuli’nin ölümünü çok farklı açılardan değerlendirmek gerektiğini söylerken, başat sorunun rejim ve ataerkil politikalar olduğunu hatırlattı. Azade Cemaetî, “Şilêr bugün yaşananları anlatabilmek için maalesef aramızda değil” diyerek, yaşanan ölümün intihara sürüklenme olduğunu tercih meselesi olmadığını kaydetti. Azade Cemaetî, “Kadın intiharını kadın cinayeti olarak görüyorum. Çünkü kadın bunu tercih etmiyor intihara sürükleniyor” sözleri ile ortada yaşananın bir intihar değil katliam olduğuna dikkat çekti.

“İntiharı tercih etmesi kahramanlaştırılıyor”

Ülkesindeki kadınların birçoğunun da bu konuda kendisi gibi düşündüğünün altını çizen Azade Cemaetî, Merivan başta olmak üzere yapılan eylemleri ve protestoları taktirle karşıladıklarını ancak ortada şöyle bir sorunun da olduğunu söyledi: “Şilêr Rasuli’ye saygı duyulduğu için mi, kadın katliamlarını protesto için mi? Şilêr’in tecavüze karşı intihara sürüklenmesi intiharı tercih etmesi kahramanlaştırılıyor. Şilêr bir kahraman değil, bir kurbandır. Toplumun her bir üyesi ölümünden sorumludur. Utancımızı itiraf etmemiz gerekiyor.” 

“Yanlış algıları değiştirmek istiyoruz”

Azade Cemaetî, Jiwano Derneği olarak toplumdaki yanlış algıları değiştirmek istediklerini belirterek,  “Kadın aktivistler olarak, doğru planlayarak ve yetiştirerek daha iyi bir toplum yaratmak için elimizden gelen tüm çabayı göstermeli, toplumun kültürünü ve yanlış geleneklerini değiştirecek adımlar atmalı, amacımız kendimizi tanıtmak olmamalıdır. Ortadaki yanlışlıkları düzeltmeliyiz. Jiwano'nun kadınları olarak iki yıldır kadına yönelik şiddet konusunda uzmanlaştık ve önümüze çıkan tüm engellere rağmen tüm çabamız verimli olmak ve bunun önüne geçmek içindir” şeklinde konuştu.

“Bir kişiyi idam etmek sorunun yüzünü silmeye benzer”

Kadına yönelik şiddetin toplumdan silinmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Azade Cemaetî, olaylarla uğraşmak ama olguların üzerine gitmenin önemli olduğunu söyleyerek, “Şiddetin kaynağına inmek oradan kurutmak gerekiyor, bunu bilinçle yapmak, toplumu da sistemden kaynaklı yanları da düzeltmek gerek. Bir kişiyi idam etmek sorunun yüzünü silmeye benzer. Çabamız şiddetsiz bir toplum yaratmak, geleneksel yanları değiştirmek olmalı” dedi.