Ayişa Xidir köyüne dönme hayali kuruyor

Ömrü kadar acı çeken ve yaşanan bombardıman nedeniyle evleri yıkılan 50 yaşındaki Ayişa Xidir, yaşadıkları göç ve göçün zorluklarını anlatarak, bir gün kendi köyüne gitmenin hayalini kuruyor.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Dünyanın her yerinde yaşanan savaşlardan en çok kadınlar, çocuklar ve yaşlılar zarar görüyor. İnsan Hakları Örgütü adında bir kurumu olmasına rağmen, bu kurum Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan saldırılarda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor. Sadece sivillerin nasıl katledildiğini izlemekle yetiniyor. Ateş hattında olan tüm köylerde yaşayan insanların Türkiye’nin operasyonu nedeniyle birçok zorluk ile karşı karşıya kalıyor. Bombardıman nedeniyle göç eden aileler, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Hesekê kentindeki Til Temir ilçesine yerleşti.

Harabede yaşıyor

Göç nedeniyle bir çok zorluk yaşayan ailelerin hepsinin yazılmayı bekleyen hikayeleri var. 50 yaşındaki Ayişa Xidir, 3 kız ve 5 erkek çocuğu sahibi. Dirdara köyünden göç etmek zorunda kalan Xidir ailesi, Til Nesrî köyüne yerleşti. IŞİD’in Şubat 2015’teki saldırısından Til Nesrî köyü de nasibini aldı ve tüm evler yerle bir edildi. Saldırılar nedeniyle yerle bir edilen evlerde artık kalınmıyordu. Ayişa Xidir, göç ettiğinde yıkılmış bir yerde kalmak zorunda kaldı. Harabeler arasında yaşamak zorunda kalan Ayişa Xidir ile yaşamına ilişkin konuştuk.

Tarlara tohum yerine mayın ekildi

Saldırılar öncesi köyün ne kadar güzel olduğundan söz eden Ayişa Xidir, “Gözümü açtığımdan beri Dirdara köyündeyim. Geçimimizi tarım ile yapıyorduk. Ancak Türk devletinin işgalci saldırılarının ardından topraklarımızı da kaybettik. Arpa ve buğday ekmemiz gerekirken, o tarlalara mayınlar ekildi. Tarlalarda mayın ve savaş kalıntıları olduğu için tarlalarımıza yakınlaşamıyoruz. Til Menaz tepesinde çete ve işgalci Türk devletinin karargahları bulunuyor. Bu yüzden de en çok top atışları oradan geliyor. Bombardıman başladığı zaman Zirgan’a nehrine kaçıyorduk. Bombardıman duruncaya kadar orada saklanıyorduk. Bombardımanda evimiz yıkılınca Til Nesrî’ye göç etmek zorunda kaldık” dedi.

9 kişi 5 metrelik bir mangada yaşıyor

IŞİD saldırısı nedeniyle Til Nesrî köyündeki evlerin hepsinin yıkıldığını anlatan Ayişa Xidir, “Bizler de kendimize bir manga bulduk. Üzerini kapatıp yaklaşık iki yıldır burada yaşıyoruz. Ölüm gibi olan soğuk havaya rağmen mangada yaşıyoruz. 5 metre uzun 3 metre geniş olan mangada 9 kişi yaşıyoruz. Bu manga her şeyimiz. Mutfak, yatma yeri, banyo yeri. 9 kişi 5 metrelik bir mangada nasıl yaşayabilir ki? En önemlisi de lavabo yerinin olmamasıdır. Zor bir durum. Birimiz başını yıkamak istediğinde çok zorlanıyoruz. Çünkü hepimiz bu mangadayız” şeklinde konuştu.

Doğup büyüdüğü yeri bırakmak istemiyor

“Her gün Dirdare köyü bombalanıyor. Bombardıman bitseydi evimize giderdik” diyen Ayişa Xidir, “Burada çok zor koşullarda yaşıyoruz ve yardım örgütleri sesimizi duymuyor. Tüm zorluklara rağmen ülke dışına çıkmak istemiyorum. Ben bu topraklarda doğup büyüyüp, yaşadım. Bütün anılarımı arkamdan bırakıp nasıl giderim? Kendi köyüm olmasa bile etrafında bile yaşamaya razıyım. Her namaz kıldığımda köyüme, evime dönmek için dua ediyorum” diye belirtti. Köyündeki saldırılardan birini anımsayarak anlatan Ayişa Xidir, “Siviller hedef alınıyordu. Bombardımanın olduğu bir gün kapının önünde uyuyan 4 yaşındaki çocuğumu unuttum. Bombardımanın şiddetinden kimse köye dönemiyordu. Ancak damadım ölümü göze alarak, çocuğumu bana getirdi. Sanki onu bir çift kanat korumuştu. Çocuğuma kavuştuğum sırada evim bombalandı” diye ifade etti.

“Toprak onurdur”

Ömrünün sonuna kadar kendi toprakları üzerinde yaşamak istediğini dile getiren Ayişa Xidir, “Bir çadırda kalmaya razıyım, yeter ki kendi topraklarımda olayım. Toprağımız onurumuzdur. Toprak giderse onur da gider. İnsan kendi topraklarında olduğu zaman psikolojik olarak da iyi olur” dedi.