Avukat Amal Mazoon: Ekonomik krizler şiddeti arttırdı

Avukat Amal Mazoon, ekonomik kriz ile birlikte şiddetin de arttığına dikkat çekerek çoğu kadının yaşadıklarının farkında olmadığını söyledi ve bunun için çözüm yollarını gösterdi.

HANAN HARITE

Fas- Fas'ta şiddet olgusuna karşı verilen mücadele sonucu kimi kazanımlar elde edilmesine rağmen, bazı erkekler, eşlerine ve çocuklarına nafaka vermekten kaçınıyor. Bununla birlikte dünyada yaşanan ekonomik krizler kadına yönelik şiddeti her yerde artırdığı gibi Fas’ta da arttırdı.

Kadın sorunlarıyla ilgilenen avukat Amal Mazoon, konuya ilişkin ajansımızın sorularını yanıtlayarak, kadınların şiddet mağduru olduklarından habersiz olduklarını belirtti. Amal Mazoon, ayrıca “Aile mahkemelerinde açılmış çok sayıda nafaka davası var. Nafakadan kaçan erkekler kadınlara şiddet uyguluyor. Ancak bu şiddete sessiz kalanlar var” dedi.

‘Şiddetin başka biçimleri de var’

Öncelikle birçok şiddet yöntemi bulunuyor. Bize ekonomik şiddetin biçimleri ve etkilerinden biraz bahsedebilir misiniz?

Genel olarak kadına yönelik şiddet olgusu son zamanlarda özellikle dünyanın yaşamakta olduğu ekonomik krizlerle birlikte yaygınlaştı. Çünkü çatışmaların ve krizlerin maddi bir nedeni vardır. Şiddetin psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik olmak üzere pek çok türü vardır. Şunu belirtmek isterim ki; çoğu kişi şiddet kavramını dayak, yaralama ve tecavüzle ilişkilendirir. Ancak şiddetin başka biçimleri de vardır. Kadının bilmediği ekonomik şiddet bunlardan biridir.

Bu şiddetin belirtileri evli kadında, eşinin harcama yapma sorumluluğundan kaçmasıyla ortaya çıkıyor. Kadının veya kız çocuğunun aile veya eşi tarafından işten çıkarılması veya çalıştırılmaması ekonomik şiddet kapsamına girmektedir. İşverenden yetersiz ücret alan, dışlanma, marjinalleştirmeye maruz kalan, kadınları işten çıkaran ve ekonomik haklarının garanti edilmemesi de ekonomik şiddettir. İster kadınların eşleriyle yüzleşmek için açtığı davalar olsun, ister çocuklarından nafaka talep eden babaların açtığı davalar olsun, aile mahkemeleri tarafından açılan çok sayıda nafaka dosyasında da ekonomik istismara rastlanmaktadır.

‘Şiddet normalleşiyor’

Şiddetin kadın ve çocuklar üzerindeki etkileri neler?

Şiddete karşı kadınları sessizlik bariyerini kırmaya ve şiddetin hiçbir türüne boyun eğmemeye çağırsak da, gerçekler gösteriyor ki toplumsal temsiller nedeniyle şiddetle normalleşen bazı durumlar var. Bazı aileler, özellikle çocuklarla birlikte kalmak istemeleri durumunda kadınlara destek vermemekte. Bu nedenle kadınlar evlilik içi ekonomik şiddete boyun eğmek zorunda kalabiliyor. Kadınların şiddeti kabullenmeye devam etmesi, toplumdaki rollerinin marjinalleşmesine, istismarcının zulümde ısrar etmesine ve kadına karşı diğer şiddet biçimlerinin uygulanmasına yol açar. Bu durum sadece kadını etkilemekle kalmaz, ailenin geri kalanında da hüsrana yol açar ve çocukların hakarete katlanıp onları hasta bir ortamda yaşamaya terk ettikleri için anneye kırgınlık duyduklarını görebiliriz.

‘Şiddeti kanıtlamak zorlaşabiliyor’

Kadına yönelik ekonomik şiddeti kanıtlamak zor mu?

Fas'ta şiddetle mücadele alanında olumlu olarak elde edilen başarılar var. Ancak bunlara rağmen, şiddete uğrayan kadının bunu çeşitli hukuki delillerle ispat edebilmesi ve kendisine uygulanan şiddet sonucu uğradığı zararı ispat edebilmesi, teoride mümkün gibi görünse de pratikte mesele kolay değil. Çünkü hakaret, aşağılama, müstehcen sözler, dayak, hatta ekonomik ve psikolojik şiddeti kanıtlamak zorlaşabiliyor. Dolayısıyla, kadınların maruz kaldıkları bazı şiddet suçlarının ispatında ikrar, evrak, belge, tecrübe tanıklığı, delil gibi uygulanabilir hukuki ispat araçları keyfi de olsa, bu suçların ispatında bir zorluk olduğunu görmekteyiz.

Bu sorunların üstesinden gelebilmek için, etik, eğitimsel ve değer boyutlarına değinen, kültürel, sosyal, ekonomik ve politik koşullarını içeren kapsamlı bir stratejinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Adaleti sağlamaya yardımcı olan bir mekanizma hakkında düşünmeye ihtiyaç var.

‘Kadınlar susmasınlar’

Ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar bununla nasıl başa çıkabilir?

Kadınlar şiddete boyun eğmesinler. Kendilerine uygulanan şiddetten kendilerini sorumlu tutmasınlar. Ekonomik şiddete uğrayanlar susmamalı. Genel olarak şiddetle mücadele edebilmek için kadının ekonomik, sosyal, politik ve kültürel olarak güçlendirilmesi gerekir. Yine kadının hiçbir nedenle haklarından vazgeçmemesi, haklar konusunda farkındalık ve eğitimin artırılması gerekir. Böylece her bireyin toplumda birbirine karşı görev ve haklarını bilmeli. Her iki cinste de karşılıklı hakları geliştirmenin bir sorumluluk olduğunu bilmeliyiz. Toplumda eşitliği sağlamak ekonomik şiddeti azaltmak için ilkeli bir çözüm olabilir. Şiddete karşı tavır almanın ve kadınları sessizliği bozmaya teşvik etmenin yanı sıra gelecek nesiller, genel olarak insan hakları özel olarak da kadın haklarına saygı ve eşitlik kültürü üzerine yetiştirilmelidir.