FÎDAN ABDULLAH

Şehba- Şam hükümeti, 3 aya aşkın bir süredir Efrînli göçmenlere yönelik ağır bir kuşatma uygulayarak, Şehba’ya gıda, un, ilaç, yakıt ve temel ihtiyaç maddelerinin girişine izin vermiyor. Mazot olmadığından çevreden ısınmak için karton ve naylon toplamak zorunda kalan insanlar bölgedeki savaş kalıntıları nedeniyle yaranabiliyor yada canından olabiliyor. Çünkü daha önce İŞİD ve Türk devleti çetelerinin işgali altında olan bölgedeki arazilerde halen bu güçlerden kalma mayın ve bombalara rastlanabiliyor.

Şehirlerinin Türk devletinin işgalinden özgürleştirilmesi umuduyla yaşayan Efrinli kadınlar, Şam hükümetinin kuşatması nedeniyle yaşadıkları zorlukları anlattı.

Efrîn’e dönme umutları var

Efrîn’in Bilbil İlçesi'ne bağlı Şêxurze köyünden olan Şems Hebeş Hibo, uluslararası güçler, Birleşmiş Milletler (BM) ve insan hakları örgütlerinin, işgalci Türk devletinin 5 yıldır Efrin’de yaptığı tüm katliam ve suçlara karşı sessiz kaldığını söyledi. Efrin’e yakın olabilmek amacıyla Şehba’da kaldığını ve topraklarına geri dönme umuduyla yaşadığını belirten Şems Hebeş Hibo,

 30 yaşındaki engelli oğlu ve eşi ile birlikte Şehba’nın Babinis köyünde ikamet ediyor.   Zorunlu göç ve kendi topraklarımıza uzak kalmanın günlük yaşamlarını giderek daha da zorlaştırdığına dikkat çekerek, ‘‘Efrîn'de kendi topraklarımızda barış içindeydik. Ancak şu an içinde bulunduğumuz mevcut durum çok zor ve kötü” dedi.

Sadece birkaç saat ısınabiliyorlar

“Şam hükümetinin geçtiğimiz aylarda bölgeyi kuşatması sivillerin, çocukların, kadınların ve yaşlıların durumunu daha da kötüleştirdi” diyen Şems Hebeş Hibo, “İki hafta önce kış mevsimine girdik. Soğuk ve dondurucu havaya karşı ne yapacağız? Kendimizi ısıtacak hiçbir malzeme yok. Şam hükümetinin kuşatması nedeniyle yakılacak odun, plastik ve diğer malzemeleri topluyoruz. Odamızı birkaç saatliğine bunlarla ısıtıyoruz. Birçok hastalığımız var. Karaciğerimden hastayım. Eşim de hasta. Oğlum engelli” şeklinde konuştu.

Şam hükümeti sorumlu

Şems Hebeş Hibo, 28 Aralık 2022'de odun ve plastikle mazot sobasını yakmaya çalışırken aniden patladığını dile getirerek, “Gürültüden dolayı eve bir bombanın isabet ettiğini düşündük. Bu kadar gürültünün yangından kaynaklandığını düşünemedik. Evi hızlı bir şekilde alevler sardı. Karnım yandı. Tarlalardan topladığımız plastikler içindeki savaş kalıntıları benim ve oğlumun vücuduna isabet etti. Oğlum başından yaralandı. Oğlum olaydan önce kendi kendine yemeğini yiyebiliyordu. Ancak yaşadığı şok nedeniyle bunu artık yapamıyor. Komşuların yardımıyla Şehba’nın Fafînê ilçesindeki Avrîn Hastanesine kaldırıldık” diye belirtti. Şems Hebeş Hibo, yaşadıkları tüm zorlukların sorumlusunun Şam hükümeti olduğunu dile getirdi.