İşgal ve çatışmaların altındaki İdlib’de kışla birlikte hayat daha da zorlaştı
Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte, Türk devletinin işgali altındaki İdlib'de çadırların onarımı büyük ihtiyaç haline gelirken binlerce aile, yağmur ve soğuk havadan korunmalarını sağlayacak önlemlerden yoksun, çadır kamplarda yaşamaya devam ediyor.
HADEEL AL-OMAR
İdlib- Türk devleti ve ona bağlı çete örgütü HTŞ’nin işgali altındaki İdlib’de halkın yaşamı günden güne daha zorlaşıyor. Göçmen kadınlar, zor şartlar altında en çok etkilenen kesimlerin başında geliyor. Uygun altyapı eksikliği nedeniyle, suyun çadırlara sızması ve ısınma sağlamakta yaşadıkları zorluklar giderek artıyor. Çadır yalıtım malzemeleri, su geçirmez çadır örtüleri ve basit ısınma yöntemleri, göçmen kadınların kışın karşılaştıkları zorlukları hafifletebilecek en temel ihtiyaçlar arasında yer alıyor.
İdlib’deki göçmen kadınlar yaşadıklarını ajansımıza değerlendirdi.
‘Kış, kampta yeniden görülen bir kâbus gibi’
Hamide El-Buşnak, 30'larının başında bir kadın ve dört yıldır İdlib'in kuzeyindeki Bırdaklı Kampı’nda yaşıyor. Hamide El-Buşnak yaşadıklarını, "Kış, kampta yeniden görülen bir kâbus gibi. Çadırlarımızı en basit malzemelerle onarmaya çalışıyoruz ama sonunda su yine içeri sızıyor, soğuk ve nemle birlikte. Çocuklarım gece uyandığında titriyor, sadece ince battaniyelerimiz var ve onları soğuktan koruyamıyoruz" sözleri ile anlatırken, eskiden insani yardım kuruluşlarının sağladığı basit örtüler ve malzemelerin de artık temin edilemediğini belirtti.
‘Güvenli ısınma yöntemleri yetersiz’
Fatma Al-Zikra, 5 çocuk annesi ve İdlib'in kuzeyindeki Al-Vahle Kampı’nda yaşıyor. Kış için çadırlarını doğru şekilde yalıtmak ve güvenli ısınma yöntemlerine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Fatma, geçen kış çadırlarının su geçirmesi nedeniyle çocuklarını geçici olarak akrabalarının evine taşımak zorunda kaldığını anlatıyor ve ekliyor, "Geceyi tamamen uyuyarak geçiremedik, soğuk yüzünden hastalık riskiyle karşı karşıya kaldık. Çocuklarımın yine titreyerek uyanmalarını görmek istemiyorum.”
Fatma, yemek pişirmek veya giysi yıkamak gibi en basit işlerin bile kışın çok büyük zorluklar haline geldiğini belirtti. Güvenli ısınma yöntemlerinin yetersizliğinden dolayı ateşi dışarıda yakmak zorunda kaldıklarını, fakat bu durumda yangın riskinin sürekli olduğunu vurguladı.
‘Eski örtülerle soğuğa karşı koymaya çalışıyorum’
Yalnız yaşayan Camilah Al-Şahami, çadırını onarmak için tek başına mücadele ediyor. Soğuk rüzgarı engellemek amacıyla ağır örtülerle duvarları sabitlemeye çalışıyor, ancak kendi başına her şeyi yapması mümkün değil. Çoğu zaman geceyi uyanık geçirdiğini söyleyen Camilah, çünkü yağmur nedeniyle çadırının çökmesinden endişe ediyor. Camilah Al-Şahami, konuşmasına şöyle devam ediyor: "Hayatın zorlukları, göç etmek ve savaşta çocuklarımı kaybetmek, tüm sorumluluğu tek başıma üstlenmeme sebep oldu. Ama soğuk affetmez, eski örtülerle ona karşı koymaya çalışıyorum, fakat toprak zemin her yağmurda suyu emiyor ve bu da ortamı daha da soğutuyor.”