İran rejiminin baskıları halkın direnişine çarpıyor

Jina Mahsa Amini’nin Tahran'da katledilmesi ardından Rojhilat'ın Saqiz kentinde başlayarak İran geneline yayılan ayaklanmalar 4'üncü ayına girdi. Katliam, gözaltı, tutuklama, işkencelere rağmen halk ''Jin Jiyan Azadî'' sloganıyla direnişe devam ediyor.

HİMA RAD

Sine – İran’da başörtüsü kanunlarına riayet etmediği gerekçesiyle ‘ahlak polisleri’ tarafından gözaltına alınan ve işkenceye maruz bırakılan Jina Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesinin üzerinden 3 ay geçti. İranlı halkların sokaklarda eylemlerini sürdürmesi, rejimin gitmesini talep etmesinin 4’üncü ayına girildi. Ülkede eylemler sürerken, İran halkları molla rejimine ait mekanları yakıyor, büstleri kırıyor, pankartları yırtıp atıyor.

İran rejiminin sokağa karşı tutumu ise katliam, gözaltı ve tutuklama oluyor. İran ve Rojhilat’ta eylemlerde yaralananlara dair sağlıklı veri elde edebilmek ise çok zor çünkü yurttaşlar ateşli silahlarla yaralanmış olsalar dahi kendi güvenlikleri için hastanelere gitmeyi reddediyor ve kendi imkanları ile tedavi olmayı tercih ediyor. Ayrıca İran rejimi tutukladığı 12 kişiye de idam cezası verirken, eylemlerle bağlantılı 2 gencin idam cezası da infaz edildi. Yaralar birlikte sarılıyor

Halk yaralarını birlikte sarıyor

Resmi verilere göre on bini aşkın yurttaş, rejimin ateşli silahlı saldırıları nedeniyle yaralandı. Ancak gerçeklik resmi verilerin çok çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Rojhilat’ın birçok kentinde yurttaşlar yaralarını birlikte sarıyor. Eylemlerin en başında yaralanma vakalarında yurttaşlar bir araya gelerek gruplar oluşturduklarını ve yaralılarını tedavi etmek için bir araya geldiklerini anlatıyorlar. Bu gruplarda yer alanların hem gönüllü hem de “iş bilen” insanlardan oluştuğu ifade edilirken, “Birçok çıkaramadığımız kurşun ise halen insanların bedeninde kaldı. Teknik teçhizat yetersizliğinden dolayı müdahale etmek istemiyoruz” diyor.

Vücuduna saplanan 30 mermiye rağmen tutuklandı

Bir eylemcinin bedenine 40 mermi parçası isabet ettiği, 10 tanesinin çıkarıldığı ancak geri kalanının ise vücudunun kol ve bacaklarında olmak üzere birçok yerinde durduğu belirtildi. Yaralının hastaneye gittiği, doktorların bu şekilde yaşamasının hayati risk taşıdığı belirtilse de eylemcinin rejim polisleri tarafından tutuklandığı aktarıldı. Tüm hastaneleri tek tek dolaşan İran rejim polislerinin, ateşli silah yaralanma vakalarında gözaltı ve sorgu işlemi başlattığı da öğrenildi.

Yaralılar tedavi edilmiyor

Tüm bunların yanında İran besic-ajanları ise eylemlerin yoğun olduğu ve ateşli silahların kullanıldığı yerlerde çöp konteynırlarının karıştırıldığı, yaralıların-eylemlere katılanların rejim tarafından böylelikle tespit edilmeye çalışıldığı da eklenen bilgiler arasında. Son 90 gündür bedenlerine kurşun ve kurşun parçası isabet eden çok sayıda yurttaş hayatını şu anda bu parçalarla geçirmek zorunda kalıyor. Kurşun izleri tüm bedenlerinde şiddetli ağrıların yanı sıra yaşam tehlikesi de oluşturuyor. Ancak tüm bu risklere rağmen rejimin eline geçmemek için güvenliklerini daha önceliğe alan yurttaşlar son tahlilde hastanelere gitmekten imtina ediyor.