İdlibli mülteci kadınların hayali normal hayatlarına dönebilmek

İdlib’in mülteci kamplarında yaşayan kadınlar, savaş koşulları nedeniyle 8 Mart’ı kutlayamadı. Barınma, beslenme, eğitim gibi birçok sorunla karşı karşıya kalan kadınların en büyük hayali ise normal yaşamlarına dönebilmek.

SÛHÊR EL-ÎDİLİBÎ

İdlib  – Birçok ülkede 8 Mart kutlamaları büyük bir coşku ile geçerken, kadınlar bulundukları tüm alanlarda taleplerini haykırdı. Savaş ve savaş koşullarının yaşandığı yerlerde ise kadınlar 8 Mart’a dair kutlamalar gerçekleştiremiyor. Bu yerlerden biri de Suriye’nin kuzeybatısında bulunan İdlib kenti. Hayatın birçok zorluğu ile karşı karşıya kalan İdlibli kadınlar, yaşadıklarını ajansımıza anlattı.

“Her an göç etmekten korkuyoruz”

Kamplarda zorluklarla boğuşan 30 yaşındaki Rim Jawad, son 10 yıldır içinde bulundukları koşullar nedeniyle hayatlarının çekilmez bir hal aldığını söylüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle birçok ülkede kutlamaların olduğunu ancak kendilerinin bugüne dair özel bir etkinlik yapamadıklarından söz eden Rim Jawad, “İdlib'in güneyindeki bir köydenim ve dört çocuğumla Qah Kampı’nda yaşıyorum. En büyük hayalim kışın evsiz kalmadan iyi bir yerde yaşamak. Çadırımız kışın fırtınalar ve sel baskından etkilenirken, yazın ise sıcaktan çekilmez hale geliyor. Hayatlarımız değişen mevsimlere bağlı olduğu için bir kabusa dönüştü. Her an göç etmekten korkuyoruz ve çocuklarımızın tüm eğitim haklarından mahrum bırakıldığı bu hayattan korkuyoruz. Sorunlarımıza çözüm bulunmasını istiyoruz” diyor.

“Hayatlarımızı iyileştirmeye çalışıyoruz”

Kadınlardan Safiya El-Qedûr ise henüz 35 yaşında. Çadırını söktükten sonra duvarları kiremitten çatısı ise plastikten oluşan bir evi inşa eden Safiya El-Qedûr, “Hayat koşullarımız çok kötü. İyileştirmeye çalışıyoruz. Bu konuda çok çaresiz kalıyoruz. Yaptığımız bu evler iyi gibi görünse de yağmur ve fırtınadan etkilenebiliyor. Çadır hayatından daha iyi yaşamak için düşük maliyetli bu evleri yapmaya karar verdik. İdlibli kadınlar olarak mülteci kamplarında yaşamlarımızı daha iyi duruma getirmeye çalışıyoruz” sözleri ile yaşadıkları zorluklara dikkat çekiyor.

“Birçoğu çadır hayatına alışamadı”

Sosyal Hizmet Uzmanı Aliya El-Celûm de Suriyeli kadınların tüm zor koşullara rağmen hala umutsuzlukla mücadele ettiğini ve mümkün olduğunca hayatta kalmaya çalıştıklarına inandığını söyleyerek şöyle konuştu: “Onlara çözüm konusunda yardım etmeliyiz. Yerinden edilme kadınların acısını daha da artırdı. Birçoğu çadır hayatına henüz alışamadı. Evlerini, hayatlarını bir anda kaybettiler ve çadırlarda bir yaşam sürmeye çalışıyorlar. Birçoğu bu acılarla baş etmekte zorlanıyor. Raporlar göçmenlerin yaşadıklarını ortaya koyuyor. Mülteci krizi şu an savaşın en trajik bölümünü oluşturuyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre çoğu kadın ve çocuklar olmak üzere 832 binden fazla sivil evlerini terk etti.”