İdlib’de kadınlara baskı, tüccara serbest
İdlib’de kadınların yaşamını şeriat yasalarıyla belirleyen HTŞ ve ‘’Kurtuluş Hükümeti’’ tüccarların toplumu mağdur etmesine göz yumuyor. Tüccarlar fiyatları istediği gibi artırırken göçmen kadınlar çadırlarını ısıtmak için yakıt alamıyor.
LENA AL-KATEEB
İdlib - İdlib’de kendisini sivil yönetim olarak göstermeye çalışan ama aslında Heyet Tahrir Şam (HTŞ) çetelerine bağlı olan ‘’Kurtuluş Hükümeti’’ adlı oluşumun hakimiyetindeki bölgelerde mülteci kamplarında yaşayan halk ve kadınlar zor durumda. İdlib’de kadınlar, HTŞ’nin şeriat kanunlarının baskısı altındayken yoksulluk ve artan fiyatlarla birlikte yaşamlarındaki sıkıntılar daha da derinleşiyor.
İdlib’de kadınların yaşamını, giyiminden toplumsam alanda her şeyini şeriat yasalarıyla belirleyen HTŞ ve ‘’Kurtuluş Hükümeti’’ tüccarların kar hırsıyla fiyatları artırması ve göçmenlerin yakacak bulamaması konusunda ise sessiz. Mülteci kamplarında yaşayan göçmen kadınlar, kışın en büyük zorlanmalarının yakacak bulma sorunu olduğunu ifade ederek, yakacak fiyatlarının denetimsizlik nedeniyle arttığını belirtiyorlar.
Plastik yakıyorlar
Atmeh kasabasındaki bir kampta yaşayan 34 yaşındaki Bara'a al-Nawab, beş çocuğuyla birlikte sobayı yakmak için tahta, çalı ve plastik topladıklarını anlattı. Bara’a al-Nawab, “Eskiden bağlarımızdan, topraklarımızdan kestiğimiz odunlara ısınırdık. Ancak göç ettikten sonra artık yakacak odun bulamıyoruz. Plastik yakıyoruz. Çadırda plastik yaktığımız için içerisi kötü kokular ve dumanla doluyor. Çocuklarımda solunum yolu hastalıkları ortaya çıktı” dedi.
Doğu Guta'dan yerinden edilmiş ve Kafr Takharim şehrinde bir kampta kalan 36 yaşındaki Samira Al-Serjawi ise üç çocuk annesi. Samira Al-Serjawi, “Kışın korkularımız artıyor. Çünkü eskiyen çadırlarımız dayanıklı değil. Geçimimizi kamptaki kuruluşların dağıttığı yardımlarla ve 12 yaşındaki oğlumun kâğıt mendil satarak kazandıklarıyla yapıyoruz. Sağlıklı ısınma araçları alamıyoruz. Yüksek fiyatlar yüzünden giyim mağazalarının hepsini dolanıp e düşük olan yerden almaya çalışıyorum. Eskimiş ayakkabı ve giysileri kullanıyorum. Isınmak için plastik atık ve karton topluyorum” şeklinde konuştu.
‘Fiyatlar denetlenmediği için sürekli artırılıyor’
40 yaşındaki Aisha Al-Razouk de, “Yaşadığımız kamp, bir tarım alanı. Yağmurların başlaması ve soğuk hava dalgasının şiddetlenmesi ile ıstırabımız başladı. Çadırımız batıyor. Su depolarının kampa ulaşması zor" dedi. Zeytin sıkma artıklarından özel kalıplara bastırılarak elde edilen yerel bir malzeme olan pireniyi ısıtmada kullandığını ifade eden Aisha Al-Razouk, ancak talep nedeniyle bunlarında fiyatlarının yükseldiğini ve bu durumdan şikayetçi olduklarını dile getirdi. Aisha Al-Razouk, “Tüccarlar insanların ihtiyaçlarından yararlanıyor ve sezon boyunca yakıt fiyatlarını iki katına çıkarıyorlar. Kış, fiyatları kontrol eden herhangi bir düzenleyici kurum yok” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Solunum yolu hastalıkları gelişiyor
İdlib şehrinden olan 32 yaşındaki sosyal hizmet uzmanı Salam al-Habush ise “Yerinden edilmiş kadınlar zor yaşam koşullarından ve fiyatlardaki keskin artıştan muzdarip. İdlib'de akaryakıt fiyatlarının yüksek olması, yerinden edilmiş kadınları kömür, piren, naylon, eskimiş giysiler ve diğer sağlıksız yöntemler gibi alternatif ısınma yöntemlerini kullanmaya itiyor. Bu yöntemlerin dumanlarının solunması nedeniyle solunum yolu hastalıklarının yayılmasına neden oluyor” dedi.