85 yaşındaki Necîme Rûbîten'in en büyük özlemi toplumsallık
Necîme Rûbîten geçmiş zamanın toplumsal ilişkilerini özleyen 85 yaşında bir kadın. Geçmişi büyük bir özlemle anan Necîme Rûbîten'in artık sandığında biriktirdikleri sadece anıları ve hayattaki en önemli sermayesi de onlar.
ŞÎRÎN SALIH
Germiyan - Necîme Rûbîten geçmiş zamanın toplumsal ilişkilerini özleyen 85 yaşında bir kadın. Her çağın üretim ve tüketim araçlarının toplumsal ilişkiler, diyalog ve paylaşım üzerinde etkide bulunduğuna kanaat getiren Necîme Rûbîten, günümüzün teknolojik gelişmelerinin dayanışma ve paylaşımı bitirdiğini, maneviyattan çok maddiyat ve çıkar ilişkilerinin öncelikli hale geldiğinden yakınıyor. Geçmişi büyük bir özlemle anan Necîme Rûbîten'in artık sandığında biriktirdikleri sadece anıları ve hayattaki en önemli sermayesi şimdi onlar.
Necma’nın vazgeçilmezleri
50 yıldır Germiyan bölgesinin Banêxan köyünde yaşayan Necîme Rûbîten, köyünün bilge, yardımsever ve en yetenekli kadınlarından. Çağının önemli toplumsal araçları arasında sayılan el değirmeni (destar), kalbur, dokuma kilim, sefer tası ve sandukaların her biriyle ayrı ayrı biriktirdiği yaşına ve özlemlerine yetebilecek kadar anıya sahip. Anılarının belki de en önemli parçası onlar, bu yüzden evinin başköşesinin aksesuarları ve vazgeçilmezleri arasında.
Doğal toplumun hala hakim olduğu bu bölgede insanların en temel geçim kaynakları çiftçilik ve hayvancılık. Sıcak iklimi kadar bu yöre insanları ve toplumu da sıcak. Köylerin vazgeçilmez yapıları arasında hala toprak damlı evler baş tacı gibi. Burada toprakla yoğruluyor yaşamın temel malzemeleri. Bu yüzden sevdikleri toprakları kadar kıymetlidir, el emekleriyle biçim verdikleri her bir malzeme.
Geçmişe özlem ve hiç unutamadıkları…
Geçmişi özlüyor Necîme Rûbîten, onu yalnızlaştıran günümüz araçlarına sitem ediyor.
Birkaç yıl önceye kadar bile çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Necîme Rûbîten yaş haddinden kendisini emekliye ayırmış ve tüm zamanını evinde, avlusunda geçiriyor.
Değerli araçlarından en önemlisi olan el değirmeniyle geçmişte neler yaptığını ilk anlatıyor.
“ El değirmeni ile buğday öğütürdük, bulgur yapardık. Artık hayatımızda bir önemi kalmadı” diyor Necîme Rûbîten.
Kalbur ile en çok toprak elemişler, yine hasat zamanı en büyük destekçileri arasındaki yerini almış.
“Sefersaz” dediği sefertası ise bugünlerde artık istisnai bir şekilde kullanılıyor. Necîme Rûbîten, “ Sefersaz ile çift sürenlere, ekin biçenlere çeşit çeşit yemekler taşırdık”deyip, hayatındaki yeri ve önemini anlatıyor.
El emeği göz nuru olan el dokumalı kilimi anlatmaya sıra gelince gülümsüyor çok eski olduğunu ve kendisi gibi artık yaşlandığını söylüyor. 40 yıl önce dokuyor kilimi ve hala vazgeçilmezleri arasındaki yerini alıyor.
Sandukalar, artık geçmiş anıların saklandığı yer
Mavi ve siyah sandukalar, geçmişin tüm analarını bu sandukalara toplamış adeta. Geçmişte hayvansal ürünlerin, giyecek ve yiyeceklerin muhafaza edildiği önemli araçları arasında yer almış. Bugün artık onların işlevini gören başka araçlar olduğu için Necîme Rûbîten onları evinin bir köşesine kaldırmış ve atmaya kıyamamış. Geçmişinin en önemli parçaları gibi saklamayı tercih etmiş.
Necîme Rûbîten geçmişin bağlarını, hesapsız dayanışmasını çok özlediğini söylüyor ve bugün bile toplumu daha fazla güçlü kılabilecek şunları söylüyor:
“Zordu o araçları kullanmak, ama zorlukları kadar güzeldi. Hesapsızdı her şey. Şimdi üretim araçları çoğalmış, hayatı daha da kolay hale getirmişler ama hiçbirinin eskinin toplumsallığını oluşturma kabiliyeti yok. Eskiden hayatımızda para o kadar önemli değildi. Yaz ve kış ayları çiftçiler, köy ahalisi kolektif çalışır, yardımlaşır ve hiçbir maddi karşılık beklemeden birbirini desteklerdi. Şimdi kimse parasız kimseye en ufak bir destek sunmuyor. Toplumsallık ölmüş, aile ve akraba bağları kalmamış.”