8 yıllık mücadelenin sonunda Şengal’de muhtar oldu
Ferman sonrası yaşadığı mahallenin muhtarı olan Neyîme Xelef Hecî, ferman sonrası Êzidî kadınların mücadele kararlığına dikkat çekerek, Federe Kürdistan’daki Êzidî halkının da kendi topraklarına dönmesini istedi.
SITÎ ROZ
Şengal – Her ne kadar 2014’te Êzidî toplumuna ferman dayatılmışsa ve bu ferman kendisiyle birlikte acı, zulüm, yağma ve baskı getirmişse de aynı zamanda Êzidî kadınlara güç, özgüven, mücadele ve direniş de getirdi. DAİŞ tarafından kaçırılan Êzidî kadınların acıları; öfke ve intikam gücüne dönüştü. Bu yüzden bugün Êzidî toplumu içerisinde “Fermandan önceki Êzidî kadınları ile fermandan sonraki Êzidî kadınları aynı değil” sözünü çok sık duyuyoruz. Bu cümle Êzidî kadınların zülüm ve zorbalık karşısındaki isyanına dayanıyor ve artık Êzidî kadınlar, dört duvarı kendine sınır olarak görmüyor.
Toplumda değişim yaratıyorlar
Binlerce yıldır kadınlara empoze edilen zihniyet yüzünden kadın hiçbir şey yapamıyor, tek başına dışarı çıkamıyordu. Hiçbir konuda görüşünü açıklayamıyor ve konuşamıyordu. Yanında erkek olmadan tek bir adım dahi evin dışına çıkamıyordu. Êzidî kadınların 8 yıllık mücadelesi ile Êzidî toplumunda kısmen de olsa bu örf ve adet kırıldı. Êzidî kadınların bu özgürlük mücadelesi hem toplumsal hem de siyasi anlamda birçok engelle karşı karşıya kaldı. Ancak işkence ve acı gören kadınların gücü kolay kolay teslim alınamaz. Bu güç yaşamsal değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Êzidî kadınlar toplumu yönetiyor, toplumlarını savunuyorlar. Özelikle anneler bu inancın öncülüğünü yürütüyor.
Soykırımdan sonra muhtar oldu
Yaptığımız yolculuk sırasında Sinûn ilçesinde Neyîme Xelef Hecî ile karşılaştık. 26 yaşında olan Neyîme Xelef Hecî, 5 çocuk annesi. Zorava köyünden olan Neyîme Xelef Hecî, ferman öncesi ailesinin yanında kalıyordu ancak ferman sonrası kendi köyüne muhtarlık yapmaya başladı. 12 yaşına kadar Zorava köyünde yaşamını geçiren Neyîme Xelef Hecî, daha sonra ailesi ile birlikte Sinûn ilçesinde hayatını sürdürür. Bir süre sonra evlenen Neyîme Xelef Hecî, evlendikten sonra Guhbel köyüne geçer.
“Evimizi yeniden inşa ettik”
Neyîme Xelef Hecî’nin konuşmasında Êzidî kadınların fermanda ne kadar acı çektiğini hissediyoruz derinden. Sözleri öfke ve kin, güç ve umut dolu. Ferman sürecinden bahsetmeye başlıyor ve ekliyor: “Evlendikten iki yıl sonra ferman oldu. Kaçtık. Yönümüzü Başûrê Kürdistan kamplarına verdik. Güvenli yol açıldığı gibi Şengal’e geri döndük. Sinûn’ê döndük. Sinûn’de bir toprak parçası satın aldık. Evimizi yeniden inşa ettik. İnsanın kendi insanları arasında olmasından daha güzel bir şey olamaz. Şuan burada çok mutluyuz.”
Mahalleye jeneratör
Neyîme Xelef Hecî’nin kendi mahallesinin muhtarlığını yapması ilgimizi çekiyor. Nasıl Heyder mahallesinin muhtarı olduğunu büyük bir merak ile sorduk kendisine. Bir buçuk yıldır muhtar olduğunu ve bu işi yaptığını söyleyen Neyîme Xelef Hecî, “Bu işi yaptığım için çok mutluyum. Elimden geldiğinde mahalle sakinlerinin sesini herkese duyurmaya çalışıyorum” diyor. Neyîme Xelef Hecî, muhtar olduğu mahallenin sakinlerine daha fazla hizmet vermek için jeneratör ayarlamış. Jeneratörün bakımını kendisi yapıyor ve gerekli tüm temizliğini falan da kendisi yapıyor. Mahalleye jeneratör getirdiği için çok mutlu olan Neyîme Xelef Hecî, “Özerk Yönetim desteğiyle jeneratör getirebildim. Evlerin elektrik ihtiyacını karşılamak için kendim yakıyorum ve kullanıyorum. Yoksul olan çok sayıda ev var. Elektriği onlara ücretsiz veriyorum. Bu işi yaptığım için çok mutluyum” diye ifade ediyor.
Engelleri aşa aşa geldi
Yaşamında değişiklikler yaparak kimi adımlar atan tüm kadınlar gibi o da kimi engellemelerle karşı karşıya kalmış. Onun muhtar olmasını istemeyenlerden biride babasıymış. Babasının mahallesindeki komşular ile babasının köyünün muhtarı da onun muhtar olması için engel olmaya çalışmış. Ancak tüm engellemelere rağmen Neyîme Xelef Hecî, muhtarlık için adım atmış ve geri adım atmamış.
Bir kadının sorumluluk alabileceğini kanıtladı
Birçok kişinin “bu işi nasıl yapacaksın” diye sorduğunu sözlerine ekleyen Neyîme Xelef Hecî, “Bunlardan biri de babamdı. Bana bir kadının nasıl olurda bir yerin sorumluluğunu alır ve yönetici olur diyordu. Bir kadının da bir yerin sorumlusu olabileceğini anlatmaya çalıştım” diye anlatıyor. Yaptığı içinde zorluklarının olduğunu dile getiren Neyîme Xelef Hecî, “Elimden geldiğince halk arasına ayrım koymamaya çalışıyorum. Kadın ve erkeklerin yönetmesi aynı değil. Çünkü kadın daha merhametli. Erkekler ise daha çok çıkarları için hareket ediyor” diye belirtiyor.
Kadınlar tüm alanlarda
Neyîme Xelef Hecî de birçok kişinin dediği gibi “Ferman öncesi kadınlar ile ferman sonrası kadınlar aynı değil” diyor ve ekliyor: “Kadınlar gördükleri acılardan kaynaklı cesaretlenmişler ve özgürlük mücadelesine başlamışlar. Êzidî kadınlar gördükleri acılardan kaynaklı çok cesaretlenmişler. Şuan kadınlar tüm işlerde yerini alıyor. Bende onlardan biriyim. Eskiden geç saatlerde dışarı çıkamıyorlardı. Ancak şuan gece yarısı jeneratörü kendim kapatıyorum. Şuan da birçok zorluk çekiyorum. Kadın olduğumdan kaynaklı kimse muhtarlık mührünün elimde olmasını istemiyor. Bir kadının nasıl olurda belgeleri mühürleyeceğini söylüyor. Bunu kendime engel olarak görmüyorum ve işime devam ediyorum.”
“Topraklarınıza dönün” çağrısı yapıyor
Hiçbir şeyden korkmadığını dile getiren Neyîme Xelef Hecî, kamplarda yaşayan insanlara seslenerek, topraklarına dönmelerini istedi. Binlerce kadın, çocuk, yaşlının Şengal dağlarına sığındığını söyleyen Neyîme Xelef Hecî, “Nasıl bırakacağız. Yıllar sonucu verilen mücadele sonucu Êzidî toplumun gücünü oluşturduk. Asayişimiz oldu. Savunma gücümüz daha da güçlendi. Bu kazanımları nasıl bırakırız. Tüm kadın ve gençlerin bu kapsamda mücadele etmeleri gerekir. Başûrê Kürdistan’daki tüm halkımızın kendi topraklarına dönmelerini istiyoruz” diyor.