300 gün, dört mevsim direniş: Emine Şenyaşar

Katledilen iki çocuğu ve eşi için adalet nöbetini sürdüren Emine Şenyaşar’ın eylemi 300’ncü gününe girdi. 300 gündür Urfa adliyesi önüne gelerek adalet arayan Emine Şenyaşar’ın her adalet çığlığına bir zulümle karşılık verildi. Emine Şenyaşar bu 300 günlük süreçte darp edildi, gözaltına alındı, hastanelik oldu ve hakkında 12 kez soruşturma açıldı.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Riha- İki oğlu ve eşi gözlerinin önünde katledilen Emine Şenyaşar 300 gündür Urfa Adliye binası önünde “adalet” diye haykırıyor. 300 gün 42 hafta dört mevsim sayamadığımız kaç Pazartesi, yağan kaç yağmur ya da esen kaç rüzgâr. Dünyada benzeri görülmemiş bir adalet mücadelesi veren Emine Şenyaşar, bu yağmurlara Urfa’nın kızgın güneşine yanından gelip geçen insanların meraklı bakışlarına aldırış etmeden 300 gündür direniyor. Bu süre zarfında Emine Şenyaşar istediği adaleti gerek beton altında gerek adliye koridorlarında gerek ise gözaltına alındığı karakollarda aradı. Emine Şenyaşar’ın bir adliye binası önünde ki betonda 300 gündür aradığı “adalet” nerede sahi? 300 gündür kendisini sabahın erken saatlerinden Suruç’taki evinden çıkarıp adliye binası önüne getiren “adalet” nerede? 

Onun hikâyesi adliye betonunda oturan bir kadından ibaret değil!

Emine Şenyaşar’ın da adalet arayan her insan gibi bir kayıp hikâyesi var. 14 Haziran 2018 tarihinde AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız, Suruç’ta akraba ve korumaları ile birlikte çıktığı esnaf ziyaretinde Şenyaşar ailesinin dükkânına silahla saldırdı. Saldırıda Şenyaşar ailesinden 41 yaşındaki 3 çocuk babası Celal Şenyaşar, 36 yaşındaki Adil Şenyaşar ağır yaralanırken, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar da çeşitli yerlerinden yara aldı. Olayı duyar duymaz Suruç Devlet Hastanesi’ne koşan Emine Şenyaşar’ın gözleri önünde eşi Hacı Esvet Şenyaşar ile iki oğlu da linç edilerek katledildi. Katliamdan geriye yan yana gömülen üç mezar ve akşam çaylarında bir daha asla yan yana gelemeyecek bir aile kaldı.

Kadınların desteği hiç bitmedi

Dört oğlundan ikisini katliamda kaybeden Emine Şenyaşar’ın bir diğer oğlu Fadıl Şenyaşar ise olaydan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yapılan yargılama sonucunda Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yaşadıkları katliamdan adalete olan inancı sarsılan Emine Şenyaşar, fail İbrahim Halil Yıldız ve akrabalarının yargılanması için adliye önünde adalet nöbeti başlattı. 9 Mart’ta başladığı nöbeti kar kış demeden dört mevsim devam ettirdi. Her gün Suruç’ta ki evinden Urfa’ya gelerek adalet talebini haykıran anne Emine Şenyaşar’a bu süreçte en büyük desteği ise kadınlar verdi.

Emine Şenyaşar’a Türkiye’nin her yerinden destek ziyaretleri yapıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve yüzlerce STK ile insan hakları örgütünün ziyaret ettiği Emine Şenyaşar,  herkese tek taleplerinin adalet olduğunu ifade etti.

Adalet gelince gülecek

Nöbete başladıkları ilk haftada neredeyse her gün polisler tarafından engellenip darp edilen Emine Şenyaşar, farklı gerekçelerle altı kez gözaltına alındı. Polislerin müdahalesi nedeniyle ise birkaç kez fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Yaşadığı zorluklara rağmen bir gün bile mücadelesinden geri adım atmayan Emine Şenyaşar, dünyada benzeri görülmemiş bir adalet eylemini hayata geçirdi. Yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen her gün adliye önüne gelen Emine Şenyaşar’a “gülmeyi unutmuş kadın” desek yeridir. Yaşadığı onca acı karşısında mücadele eden bir kadını mutlu edecek tek şeyin ise adalet olduğunun farkındayız.

Emine Şenyaşar’a 12 soruşturma açıldı

Bu süreçte boş durmayan savcılar ise adalet talep eden Emine Şenyaşar’ın bu talebine soruşturmalar ile karşılık verdi. Emine Şenyaşar’a nöbette olduğu süre boyunca 12 kez soruşturma açıldı. Emine Şenyaşar, bu soruşturma kapsamında defalarca ifade vermeye gitti. Her ifade vermeye gittiğinde, “Beni değil katilleri yargılayın” diyen Emine Şenyaşar’ın çığlıklarını savcılar dışında bütün Türkiye duydu.

“Yaptıkları tek şey zulüm”

300 gündür devam ettirdiği adalet nöbetine dair konuşan Emine Şenyaşar, zulüm üstüne zulüm görmelerine rağmen geri adım atmayacaklarını vurguladı. “Bizi nezarete attılar. Beni ve oğlumu darp ettiler” diyerek yaşadıklarını özetleyen Emine Şenyaşar, “Ne kadar zulüm varsa hepsini yaptılar. Bunların içinde hiç merhamet yok. Şimdi beni çağırıp ‘mahkemeye gel’ diyorlar. Ben neden mahkemeye geleyim. Benim çocuklarımı öldürdüler. Üç kişiyi öldürüp toprağın altına koydular. Biz bir yıldır burada oturuyoruz. Bize sadece zulüm ve işkence ediyorlar. Bize bunu yapanlar aynı şeyleri yaşasın” diye konuştu.

“Bunca şeyden sonra evde oturamıyorum”

“Ailemi dağıttılar, kimseyi bırakmadılar” sözleriyle 2018 yılından bu yana yaşadığı eksikliği anlatan Emine Şenyaşar, yaşadığı sağlık sorunlarına aldırış etmeden eyleme geldiğini söylüyor. Savcılık tarafından gizlenen hastane kayıtlarının çıkarılması çağrısında bulunan Emine Şenyaşar şunları ifade etti: “Onları dükkânda taradılar. Kayıtları da sakladılar. İnsanları hastanede öldürdüler. Bir hemşire delirdi iki doktor da istifa etti. O hastaneyi akşamında boyadılar kayıtları sildiler. Bu adalet mi? Bunların namusu da dini de imanı da para. Eşlerini ve kızlarını korucu yaptılar. Sınıra koyup nöbet tutuyorlar. Onlar namuslarını paraya değiştirdiler. Her şeyi göze aldık. Ben evde oturamıyorum. Ailemi yok ettiler ailemi bırakmadılar.”

“Savcılar tuvalete gidip bizden gizleniyorlar”

Gittikleri hiçbir yerde adalette dair bir şey görmediklerini dile getiren Emine Şenyaşar, “Ankara’ya İstanbul’a gittik. Adaletin peşinden her yere gittik ama bize ‘gidin adaletimiz yok sadece zulüm var’ dediler. Sadece zulüm için Allah onları verdi. Halka sadece zulüm yapıyorlar. Gidiyoruz savcıların yanına savcı tuvalete gidiyor kendini bizden saklıyor, saklanmayın gerçekleri ortaya çıkarın. Neyi saklıyorsunuz? Allahtan korkmuyor musunuz? Herkesi cezaevine attılar. Adalet sadece bana değil herkese gelsin. Cezaevlerinde ki herkes serbest kalsın. Anneler ağlamasın onların çocukları bırakılsın. Yeter artık bunlara son versinler” diye konuştu.

“Yaşlı ve hasta bir insanın cezaevinde ne işi var?”

Son olarak cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutukluların durumuna dikkat çeken Emine Şenyaşar şunları söyledi: “Yaşlı bir amca, yaşlı onu hastaneye götürüyorlar. Hasta eli kelepçeli iki polis de yanında onu hastaneye götürüyorlar. Bu zulüm değil mi? Bu yaşlı adam cezaevi insanı mı? Sadece bize değil herkese bunu yapıyorlar. Adalet yok bir şey yok sadece zulüm.”