SORGUL ŞÊXO

Qamişlo- Federal Kürdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye arasındaki tek geçiş noktası olan Peşhabur-Semelka Sınır Kapısı sık sık kapatılarak halka ambargo uygulanıyor. Dicle Nehri’nin de geçtiği sınır kapısı, Suriye ile Federal Kürdistan Bölgesi arasındaki en önemli kapılarından biri. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Meclis Üyesi Perwîn Yûsif, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kürtlerin binlerce yıldır baskılarla statüsüz bırakılmak istendiğini belirten Perwîn Yûsif, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan Rojava Devrimi’ne dikkat çekerek, devrimle birlikte tarihi kazanımların elde edildiğini söyledi. Devrim süreciyle birlikte çok yönlü saldırıların da başlatıldığına dikkat çeken Perwîn Yûsif, “Kobanê direnişi saldırılara büyük bir cevap oldu. Kürt halkının birlik ve beraberliği öne çıktı. Böylesine kutsal bir devrim karşısında Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve KDP'nin tavrı olumsuzdu. Kürt halkının destekçisi değillerdi. Peşhabur-Semelka Sınır Kapısı’nın kapanması da kendi pozisyonlarını ortaya çıkardı” dedi.

‘Kapı baskı aracı olarak kullanılıyor’

Sınır kapısının kapatılmasının yanlış bir karar olduğunu söyleyen Perwîn Yûsif, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuzey ve Doğu Suriye'ye açılan tek kapı Peşhabur-Semelka Sınır Kapısı. İnsanlar o kapıdan geçiyorlar. Bölgenin ambargo altında olduğu bir dönemde kapıyı kapatmak yanlış bir karardır. Kapı her seferinde Suriye'nin kuzeyine ve doğusuna karşı bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Amaçları halkı göç ettirmektir. KDP ve Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin yürüttüğü bu politika düşmana hizmet eden bir politikadır. Savaştan nasibini alamayan devletler, bugün Güney Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin kapıyı kapatmasıyla kazanç elde etmek istiyor. Kapıyı kapatmanın yanı sıra halka ve özerk yönetime karşı da özel bir savaş politikası başlatıldı.”

‘Özerk Yönetime geri adım attırılmak isteniyor’

Perwîn Yûsif, Özerk Yönetim Sistemi’nin dünyaca tanındığının altını çizerek, kabul gördüğünü vurguladı. Perwîn Yûsif, "Özerk Yönetim uluslararası onaya doğru ilerlerken, adımlar atarken ve küresel kabul görürken, KDP ve Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi olumsuz bir tavır sergiliyor. Kapıları kapatarak veya farklı yol yöntemlerle Özerk Yönetime geri adım attırılmak isteniyor. Halk kapıların kapatılmasına tepki gösteriyor. Özellikle kanser tedavisi görmesi gereken kadınlar yaşanan bu ambargodan kaynaklı sağlık sorunları yaşıyorlar” sözlerine dikkat çekti.

‘Halk mücadelede başarılı olacak’

Perwîn Yûsif, kapıyı kapatmanın şu anda kriz yaşayan Türk devletinin amaç ve hedeflerini yerine getirdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Özellikle Erdoğan seçimlerde az oy almasının ardından Kuzey-Doğu Suriye’den Mexmûr’a, Kuzey Kürdistan’dan tüm Kürdistan coğrafyasına yönelik saldırılarını artırdı. Türk devleti binlerce yıldır Kürt halkına karşı savaş politikalarını sürdürüyor ancak Güney Kürdistan yetkilileri Kürt halkının yanında değil Türk devletine yakın duruyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkı son 10 yıldır nasıl ki mücadelede başarılı olduysa bundan sonra da olacaktır” şeklinde konuştu.

‘Kapıları halka açın’

‘Federal Kürdistan hükümeti ve KDP ihanet çizgisinin durdurulacağının’ altını çizen Perwîn Yûsif, "İktidar geri dönüp hesaplarını düzeltmeli, halkına düşmanlık yapmamalı. Kapıları halka açın. Devrimin önünde durmayın. Çünkü Rojava Devrimi Ortadoğu'nun ortak ümidi haline geldi. Özerk Yönetim'in sunduğu girişim Kürt güçleri, komşu devletler ve hükümetle diyalog ve dayanışmanın kapılarını araladı. Suriye'nin demokratikleşmesinin önünü açtı. Arap ve uluslararası ülkeler tarafından onaylandı. Böyle bir dönemde Peşhabur-Semelka Sınır Kapısı’nı kapatmak Özerk Yönetimi tanıyan ve onaylayan ülkelere de bir mesajdır aslında. Biz de projelerimizde ve görüşlerimizde ısrarcıyız. Halkın umutları ve istekleri için çaba içerisinde olacağız. Diyaloglara da açığız” diyerek sözlerini tamamladı.