Rezan Hemadi: 2022 kadınların birliğini, cesaretini ve gücünü örgütleme yılı olacak
İran Komünist Partisi Kürdistan Örgütü Komala Kadın Komitesi üyesi Rezan Hamidi, İran’ı ve Rojhelat Kürdistan’ında yaşananları değerlendirdi. Rezan Hamidi, kadın haklarından, emek hareketlerine İran’da kadınların ön saflarda yer aldığını 2022 yılında ise kadınların hem ön saflarda hem de örgütleyen pozisyonda yer alacağının altını çizdi.
ŞAHLA MOHAMMADİ
Haber Merkezi – İran İslam Cumhuriyeti, Ortadoğu coğrafyasında kadınlara ve kadın haklarına direk yönelen ülkelerin deyim yerindeyse başında geliyor. Ekonomik hayattan sosyal yaşama, eğitime rejim cenderesi altında yaşayan İranlı kadınlar ataerkil zihniyete karşı örgütlü olarak yanıt vermeye çalışıyor. 1969 yılında kurulan İran Komünist Partisi Kürdistan Örgütü Komala’nın Kadın Komitesi üyesi Rezan Hamidi ile İran’da kadınlara yönelik uygulamaları, kadınların örgütlenme çalışmalarını ve Doğu Kürdistan’da kadınların yaşam, ekonomik hayat ve politikaya katılma biçimlerini konuştuk.
Rezan Hamidi, ilk olarak rejimin içerisinde ve rejim karşıtı kadınlar olarak nasıl örgütlendiklerine dair paylaşımlarda bulunarak, kadın karşıtı İran yasalarının aksine köylerden şehirlere, beldelere, eyaletlere birçok alanda politik faaliyet yürüttüklerini ve tüm baskılara rağmen yürütmeye de devam edeceklerini kaydetti. Komala’nın kuruluş aşamasından bu yana kadınların içerisinde yer aldığını söyleyen Rezan Hamidi, askeri, politik ve merkezi olmak üzere her kademede kadınların faal olduğunu aktardı.
“İran rejimi daha da saldırganlaştı”
Rezan Hamidi, Kadın Komitesi olarak kadınları örgütlemek, bilinçlendirmek ve öz savunmalarını yapabilir hale getirmek için uzun yıllardır örgütlenme çalışması yürüttüklerini ve baskıların da bir o kadar artarak sürdüğünün altını çizdi. İran Komünist Partisi Kürdistan Örgütü Komala Kadın Komitesi'nin oluşumuyla ilgili olarak Rezan Hamidi, “Örgütümüzün kurulmasından öncesinde de sonrasında da kadın sorunlarının derin olarak yaşandığı bir toplumsal gerçeklik zemininde yaşıyoruz. Rejimde zaten örgütümüze karşı duyulan bir korku-kaygı her zaman vardı. Kadın komitemiz ile İran rejiminin bu kaygısı aslında daha da derinleşmiş olurken daha da saldırganlaştı diyebiliriz” diye konuştu.
Kadın örgütlenmelerinin temelinde farkındalık yaratma, kadının toplumsal yaşama katılımını arttırma, kadın, aile ve sosyal sorunların çözümünde kadını çözüm gücünün merkezine alma olduğunu söyleyen Rezan Hamidi, “Kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarını çözmek için kurulduk. Kadınların devrim için katılmalarını sağlamak, yeteneklerini arttırmak ve farkındalıklarını büyütmek istiyoruz” dedi.
Yoksulluk ve yoksul bıraktırma vurgusu
Rezan Hamidi, ülkenin kırsal kesimlerinin ve özellikle de Kürdistan eyaletlerinin kasten yoksullaştırıldığını anlattı.
“Kürdistan henüz bozulmamış doğası, zengin yer üstü ve yer altı kaynakları ile çok zengin bir coğrafya ancak en yoksul bırakılan ülke nüfusu burada yaşıyor bu kasıtlı bir politikadır. Kürdistan’da ne özel ne de devlet alt yapı desteği sağlamıyor ve yoksulluğun derinleşmesi, işsizliğin büyümesi için elinden geleni de yapıyorlar. Kolberler örneği ortada, bir lokma ekmek için insanlar sınırlarda katlediliyor.”
Rejim politikalarının topyekün kadınların korunması, desteklenmesi anlamında da birçok yasayı geriye çektiğini ve toplumun intihara doğru sürüklendiğini belirten Rezan Hamidi, “Bir kadın farkındalık, cesaret ve özgüven sahibi olursa kendisinden başlamak üzere mensubu olduğu aileyi ve toplumsal çevreyi değiştirebilecek güçtedir fakat rejim bunun olmasının önünü almak istiyor” dedi.
Kadınlar ortak platformlar örgütlüyor
Sadece İran ve Doğu Kürdistan eyaletlerinde değil aynı zamanda Ortadoğu ve dünyadan çok sayıda kadın örgütü ile ortak çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Rezan Hamidi, kadın diplomasisinin çok önemli olduğunun altını çizdi. “Korona pandemisi aslında birçok çalışmamızın önüne set çekmiş oldu. ancak kadın komitesi olarak çalışmalarımızı aralıksız sürdürmek zorundaydık. Hem sağlık koşulları, kapanmalar hem de politik engellemeler, baskılar aksaklıklara rağmen komitemiz çalışmalarını sürdürdü. İletişim çağındayız ve artık sosyal medya, internet gibi faktörlerle ortak sorunlara ortak çözümler geliştirmek için tartışmalar yürütebiliyoruz. Ortak platformlar örgütlüyoruz” diye konuştu.
İran’da internet kısıtlamalarının olduğunu ancak ulaşabildikleri kadar çok kadına internet üzerinden ulaşmaya da çalıştıklarını söyleyen Rezan Hamidi, kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak için kullandıkları belirleyici bir alan olarak interneti işaret ederek, “Aslında pek çok kuruluşun tecrübelerini de buradan takip ettik, görüşmelerimizin, kadın dayanışmasının sürmesinin bir mekanizması olarak değerlendirdik. Hem bilgilenme hem de bilgilendirme çalışmalarımızı yaptık” dedi.
"Rejimin kadın birliğinden korkması..."
Rezan Hamidi, “İran ve Doğu Kürdistan'daki kadınlar, İran rejimine ve onun gerici ve anti-feminist/kadın yasalarına iş ve yaşamın her alanında baş kaldırdılar ve bu mücadeleye bir ivme kazandırdılar. Bu ivmeyi ortak yarattılar. İran rejiminin kadınları kendi varlığı için büyük bir tehdit olarak görmesinin bir nedeni de kadınların ortak mücadele yürütme çabasıdır. Kadının gücünden duyulan korkunun ifadesini İran rejiminde çok net görüyoruz” diyerek İranlı yetkililerin son süreçte yasakların arttırılmasında bir etken olarak kadınların ortak mücadelesine işaret ediyor.
2022’nin örgütleyicisi kadınlar olacak
Ülkede kadın eylemlerinden, emek ve ekolojik taleplerle gerçekleştirilen eylemlere varana kadar 2022 yılında kadınların özellikle işçi protesto ve eylemlerinde ön planda olacaklarını, 2022 yılında eylemlerini ortaklaştıracaklarını aktaran Rezan Hamidi, “2021 yılında kadınlar bu eylemlerde ön planda yer aldı 2022 yılında hem ön planda olacak ve hem de eylemlerin örgütleyicisi, eylem çağrıcısı olacaklar” şeklinde konuştu.