ROJ HOZAN

Qamişlo – Rojava Devrimi, kadın mücadelesi ve kazanımlarının önemli bir mirasıdır. Devrimin 10 yıllık sürecinde kadın örgütleri birçok saldırılara maruz kaldı. Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdüren Türk devleti, özellikle kadın örgütlerine darbe vurmak ve kadınların özgür yaşam kurma inançlarını kırmak istiyor. Onlarca kadın Türk devletinin hava saldırılarının hedefi olurken, bunun yanı sıra yüzlerce kadın ise bugün işgal altındaki bölgelerde vahşi uygulamalara maruz kalıyor. Kongra Star Sözcüsü Remziya Mihemed, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Kadınlar egemenlerin tarihini yerle bir etti”

Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların devrim sürecindeki mücadelesinden söz eden Remziya Mihemed, örgütlü kadın öncülüğünde gelişen kadın devriminin toplumun tüm alanlarında mücadele alanına dönüştüğünü söyledi. Egemen zihniyetin kadınların rahat bir şekilde siyasi ve örgütleme çalışmalarını yürütmesine engel olmaya çalıştığını kaydeden Remziya Mihemed, “Rojava Kürdistan’da tüm bileşenleriyle saygı ve sevgi çerçevesinde yaşayan kadınlar, tüm saldırılara karşı büyük bir güçle mücadele etti. Bu öncü kadınlar, egemenlerin tarihini yerle bir etti ve kadın özgürlüğü tarihine damga vurdu. Bu yüzden kadınlar sürekli egemen tarafların hedefi oldu. Türk devleti de kadınları hedef alarak, kadınların özgür yaşamasının önüne geçmek istiyor. Yine kadınların kazanım sahibi olmasını istemiyorlar. Devrimci kadınlar, Türk devletinin vahşetine karşı mücadelelerini her zaman sürdürmüşlerdir ve kendi örgütleri etrafında toplanmışlardır. Kadınlar bununla işgalci saldırıları boşa çıkarmayı amaçlamaktadır” dedi.

“Baas rejimi birçok tarihi yeri Türk devletine sattı”

Türkiye’nin Suriye ile yaptığı ittifaklara değinen Remziya Mihemed, sözlerine şöyle devam etti: “Türk devleti ve Suriye devleti arasındaki ittifaklar uzun yıllardır var. Kimi zaman bu ittifaklar durduruluyor ama kendi çıkarları bir olduğunda toplumların iradesi karşısında anlaşmaktadırlar. Suriye devriminden önce Baas rejimi birçok tarihi yeri Türk devletine sattı. O zamandan beri Türk devleti Suriye toprakları üzerindeki amaçlarını ve hayallerini sürdürmüştür. Suriye'de savaşın başlamasıyla birlikte Suriye’nin diğer stratejik bölgelerini işgal etme fırsatını bulmuş ve bunu yapmaktadır.

“Türk devleti tüm Ortadoğu için bir plan hazırlığında”

Diğer yandan Adana İttifakı’nı Türk devleti ve Suriye imzaladı. Türk devleti bu ittifak sonlanmadan kazanımlar elde etmek istemektedir. Sınır hattına düşen bölgeleri işgal etmek istiyor. Suriye hükümetinin Türk devletinin saldırıları karşısındaki sessizliği, saldırılara cevap olmaması, Türk devletinin işgaline yol açmak demektir. Türk devleti bugün sınırları aşıyor ve Suriye’deki suçsuz insanları katlediyor. Bu suçu neden işlediği ise kimse tarafından sorulmuyor. Bütün bunlar masa altında gizli ittifakların olduğunu gösteriyor ve Suriye hükümetinin kendisi de bu ittifaklarda yer alıyor. Türk devleti dış ülkeler ile görüşmelerini bitirdikten sonra şimdi Şam ile ittifak yapmak istiyor. Bunu da Kuzey ve Doğu Suriye’deki huzurlu bölgelere saldırmak için istiyor. Türk devleti sadece Suriye’de değil tüm Ortadoğu için bir plan hazırlıyor. Bununla savaşın olduğu tüm bölgelere saldırmak ve kendini kalıcılaştırmak için yapıyor.”

Saldırılara karşı birlik çağrısı

Tüm uluslararası örgüt ve kurumlara saldırılara karşı iradelerini güçlendirme çağrısı yapan Remziya Mihemed, “Bölge halkı olarak gücümüzü birleştirirsek bu planlar ne kadar uluslararası olsa da boşa çıkarırız. Tüm siyasi örgüt ve kurumlara sesleniyoruz; kadın özgünlüğüne sahip çıkın ve devrimdeki öncülüğünüzle alanlara çıkın ki bize yönelik planları boşa çıkaralım. Kadın iradesi güçlü olduğu oranda düşman da değerlerine o oranda el uzatamaz. Bu anlamıyla kadınlar saldırılar karşısında güçlerini ve iradelerini birleştirmeli” diyerek konuşmasını sonlandırdı.