Radhia Jerbi: Tunuslu kadınlar siyasi varlık mücadelesi veriyor
Yasalara rağmen Tunus’ta kadınlara yönelik şiddet olgusunun değişmediğini ifade eden Tunus Ulusal Kadın Birliği Başkanı Radhia Jerbi, kadınların eşitlik için hala mücadele ettiklerini söyledi.
NEZİHA BOSEİDİ
Tunus- Tunus’ta yasalar olmasına rağmen ülkede kadınların büyük oranda şiddete maruz kaldıkları belirtiliyor. Tunus tarihinde ilk kez bir kadın başbakan olmasına ve 10 bakanlığa kadın atanmasına rağmen bu durum değişmedi. Yine kadınların 2011’den bu yana yaptıkları cinsiyet eşitliği çalışmaları devam etmesine rağmen istenilen düzeye gelinemedi.
Tüm bu zorluklarla birlikte ataerkil zihniyete karşı kadınların savaşları devam ediyor ve siyasi varlıklarını kabul ettirme mücadeleleri sürüyor. Çalışmalarına ısrarlı bir şekilde devam eden kadınlar, karar alma mekanizmalarında eşit görüş sahibi olmak istiyor. Tunus Ulusal Kadın Birliği Başkanı Radhia Jerbi, kadınların çalışmaları ve karşılaştıkları zorluklara ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.
Öncelikle birliğin üzerinde çalıştığı en önemli sorun nedir?
Tunus Ulusal Kadın Birliği 1956 yılında kurulan bir sivil kuruluş. Bu kurum kadınları sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda güçlendirmek için çalışıyor. Ayrıca kadınların karar alma mekanizmalarındaki varlıklarını güçlendirmek ve karşılaştıkları her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırarak zihniyet değişikliği yapma çalışmalarını yürütmektedir. Birlik Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya gibi yabancı örgütler ile işbirliği yapıyor.
“Tüm kadınların örgütü”
Birlik 2011 yılından sonra birçok zorluk ile karşılaştı ve kimi merkezleri kapatıldı. Bu durumu nasıl aşıldı?
Doğrudur devrim sonrası büyük zorluklarla karşı karşıya kaldık. Kimi merkezlerimize çeşitli yollar ile el konuldu. Devrimden önce iktidardaki Tacemo Partisi'ne bağlı bir örgüt olarak görülüyorduk ve o partinin kapatılmasını talep ediyorduk. Aradan yıllar geçti ve özellikle "Troyka" döneminde çalışanlara karşı açlık grevi politikası uygulandı. Ancak biz avukatların, siyasetçilerin, medya uzmanlarının ve bazı kadın savunucularının desteklenmesi konusunda ısrarcı olduk. O zorlu süreci geçtik ve birçok anlamda başarılı olduk. O kadın birliği gücü ile el konulan kimi kadın merkezlerimizi geri aldık. Ayrıca Medine, Cebel Chanabi, Tozeur ve Fernana’nın kuzey batısında yeni merkezler açtık. Birliğin tüm kadınların örgütü olduğu inancı var.
“Kadınların savaşa ihtiyacı var”
Tunuslu kadınlar, yasalara ve kanunlara rağmen artan ayrımcılık ve kadın hak ihlallerinden şikayet ediyor. Sizler bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu konuda bir çözüm öneriniz var mıdır?
Mevcut yasa ve düzenlemelere rağmen kadınlar hala birçok sorundan kaynaklı acı çekiyor. Birçok anlamda acı çeken kadın, haklarından vazgeçmek zorunda kalıyor ve şiddete karşı sessiz kalmak zorunda kalıyor. Ayrıca Tunuslu kadınların bağımsızlıktan bu yana mücadeleleriyle elde ettikleri kazanımlara ve eğitim alanında, özellikle de üniversitedeki hakimiyetlerine rağmen, karar verici pozisyonlardaki varlıkları bu noktalara göre iyi değil. Ayrıca her türlü şiddete maruz kalıyor, yoksulluk ve işsizlikten yakınıyorlar. Yüksek cehalet önemli bir sorun. Kadınların çeşitli alanlarda ilerlemesini engelleyen zihniyeti değiştirmek için siyasi iradeye ve savaşa ihtiyaçları var.
“Şiddet 7 kat arttı”
Tunuslu kadınlar korona virüsten olumsuz anlamda etkilendi. Birliğin bu etkiyi azaltma konusunda aldığı tedbirler nelerdir?
Korona virüs kadınlar üzerinde birçok etki bıraktı. Kadınlar şuan bu nedenle iş bulamıyor ve ekonomik olarak büyük sorunlarla karşı karşıyalar. Ayrıca kadınlar şiddet konusunda çok acı çekiyorlardı. Şiddet oranı korona sürecinde 7 kat daha fazla arttı. Bu nedenle birlik, çeşitli duyarlılık ve bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesine, önleyici tedbirlerin dağıtılmasına, yoksullara maddi yardım sağlanmasına ve baskılanan kadınların Birliğin Dinleme ve Rehberlik Merkezi'nde desteklenmesi gibi çalışmalara katıldı. Ayrıca birçok alanda hastanelerde doğum kontrol yöntemi ve belediyeler için temizlik malzemeleri dağıtımına katıldık.
“Kadınlar her anlamda korunmalı”
Tunus'taki en yaygın şiddet biçimlerinden biri de işyerinde cinsel taciz olarak görülüyor. Birliğin bu konudaki tutumu nedir?
Bu olguyu özellikle karar alma merkezlerindeki kadınlardan cinsel saldırıya uğradıkları üzerine çok sayıda şikayet aldıktan sonra izlemeye başladık. Tunus'taki kadınların zihniyet değişikliğine, yasaların uygulanmasına ve yardıma ihtiyaçlarının olduğunu teyit ettik. Kadınların her anlamda korunması gerektiğine inanıyoruz.
“Sorumluluğa ihtiyacımız var”
Tunus birçok dönüşümden geçiyor ve birçok senaryoya da açık. Sizce krizlerin aşılması için ülkenin neye ihtiyacı var?
Toplum çıkarlarına hizmet edecek ve koruyacak siyasi bir konuşmaya ihtiyacımız var. Açık ve net programlar sunulmalıdır. Yıllardır devam eden sorunların radikal çözümüne odaklanmalı ve bunun üzerinde durmalıdır. Ayrıca sadece Tunuslu kadın ve ailelerin sorunlarına değil, korkusuzca işe dönüş ve yasaların uygulanmasına ilişkin de açıklama yapmamız gerekiyor. Aynı zamanda adil bir sorumluluğa ihtiyacımız var.