Pervin Buldan: Kadın ittifakımızla ülkeyi bu karanlıktan çıkartacağız
HDP 5. Büyük Kongresi’nde konuşan Pervin Buldan, “Kadınların kurucusu olmadığı hiçbir denklem başarılı olmayacaktır. Seçimlerin de ortak geleceğin de belirleyicisi biz olacağız. Kadın ittifakımızla ülkeyi bu karanlıktan çıkartacağız” dedi.
Haber Merkezi - Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5. Büyük Kongresi, Ankara’da bulunan Arena Spor Salonu’na gerçekleştiriyor. “Çözüm Biz’de” ve “Serkeftin ya me ye” sloganıyla gerçekleştirilen kongreye Türkiye’nin doğusundan batısına on binlerce kişi katıldı. Kongre salonuna “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Demokrasi İttifakı ile mutlaka kazanacağız”, “Kadına yönelik şiddetle mücadelede çözüm biziz”, “Savaş ve tecrit değil barış ve çözüm” yazılı pankartlar asıldı. Salonda basın protokolünün olduğu bölüme de, “Özgür basın susturulamaz”, “Gazetecilere özgürlük” yazılı pankartlar asıldı. Bin 50 delegenin oy kullanacağı kongrede, 100 kişilik asil, 50 kişilik yedek ve 30 kişilik fahri Parti Meclisi (PM) üye listeleri ve Eş Genel Başkanlar seçilecek. Kongrede farklı çevrelerden yazar, aydın, sanatçı, siyasetçinin yer alacağı geniş bir Danışma Kurulu da açıklanacak. Ayrıca Merkezi Disiplin Kurulu ve Uzlaşma Komisyonu’nda yer alacak isimlerde belirlenecek. Kongreye siyasetçilerden gazetecilere, yakınları katledilen ailelerden siyasi partilere, Avrupa’dan Ortadoğu ülkelerine kadar birçok kesimden katılım sağlandı.
Kongrenin Divan Kurulu belirlendi
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ı alkış ve zılgıtlarla karşılayan on binler, uzun süre “HDP halktır, halk burada” sloganları attı. Pervin Buldan Buldan ve Mithat Sancar, salon boyunca dolaşarak katılımcıları selamladı. HDP'nin Örgütleme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz, katılımcıları selamladı. Kongrenin Divan Kurulu’na HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Dersim Dağ, Serpil Kemalbay ve Necdet İpekyüz seçildi.
“Bugün burada yeni bir tarih yazdınız”
Kongrede sahneye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, salonun alkış ve zılgıtları arasında kürsüye geçti. Uzun süre alkışlar ve sloganlar eşliğinde konuşmasına başlayan Pervin Buldan, “Bugün güneş bir başka güzel doğdu. 8 Mart’ın, Newroz’un ve 1 Mayıs’ın coşkusunu bugün bu salona taşıdınız. Karanlığa inat yarattığınız bu coşku seliyle, bugün burada yeni bir tarih yazdınız. Ne mutlu size, ne mutlu bize, ne mutlu hepimize. Herkes bu salondaki büyük değişim iradesine iyi baksın. Geleceği kuracak güç, işte burada, bu salondadır. Bu ses, ‘gümbür gümbür geliyorum’ diyen halkların değişim sesidir. Herkes bu salondaki halkların rengine iyi baksın. Buradaki irade, Kürt’ün de Türk’ün de Alevi’nin de Ermeni’nin de Arap’ın da Çerkez’in de Süryani’nin de Êzidî’nin de Rum’un da Laz’ın da Hristiyan’ın da Musevi’nin de Roman’ın da Pomak’ın da eşitçe birlikte yaşam sözleşmesidir” dedi.
Pervin Buldan’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:
“Bugünlere kolay gelmedik. Engelleri, barajları, korku duvarlarını yıka yıka geldik. Komploları, kumpasları ve darbeleri aşa aşa geldik, gelmeye de devam edeceğiz. Bir an bile mücadelemizden vazgeçmedik, kimsenin önünde diz çökmedik, kimsenin önünde boyun eğmedik. Demokrasi yürüyüşümüzle Edirne’den Hakkâri’ye demokrasi köprüsü olduk. Tarlada, fabrikada, atölyelerde kadın yoksulluğuna karşı mücadele eden kadınlarla birlikte alın teri olduk. Herkes için adalet diyerek, adalet arayanların sözünü omuzlarımızda taşıdık. Her bir inanç ve kimlik için eşit yurttaşlık dedik, Alevilerle birlikte Can olduk. Ezilenlerin, engellilerin, mültecilerin, çocukların sesi ve sözü olduk. Yalnız değilsiniz, HDP var dedik.
“Tecrit sonlandırılmalıdır”
AKP zihniyeti inkâr ve bastırma politikasıyla ülkeyi geriye götürmekte ısrar etmektedir. Bu coğrafyaya 100 yılını kaybettiren Kürt sorunu, bir hakikat olarak ülkenin ve siyasetin önünde durmaktadır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü, cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. ‘Bir haftada çatışma ihtimalini ortadan kaldırırım’ diyen Sayın Öcalan’ın çağrısına ağır tecritle karşılık verilmesi, çözümsüzlük kaosunu daha da büyüttü. Tecritte ısrar, İmralı sistemiyle Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak her yönüyle kontrol altında tutan uluslararası çözümsüzlük ve komplo aklına hizmet etmektedir. Bu yanlış yoldan bir an önce dönülmeli ve tecrit sonlandırılmalıdır. Bir kez daha diyoruz ki; bir yüz yıl daha aynı acılarla böyle devam etmeyecektir.
“Gücümüzü sonuna kadar kullanacağız”
Değerli emekçi halklarımız, AKP-MHP rant ve talan iktidarı, yarattıkları büyük ekonomik buhranla Türkiye’yi milyonların açlık sınırında yaşam savaşı verdiği bir sefalet ülkesi haline getirdiler. Kamu kaynaklarını bir bir kendi özel servetlerine dönüştürdüler. Yolsuzluk çarkını merkezden yerele kadar her yere yaydılar. Zam ve vergi furyasıyla halkın cebine ve sofrasına çöktüler. Milyonları, ekonomik güvencesiz bıraktılar. Bu iştahlı talancılara diyoruz ki; sizler gidicisiniz ve sizler gideceksiniz, bu ülkeyi halklar yönetecek, HDP ve ittifakları yönetecek. Bu ülkenin sahibi var, bu ülkenin sahipleri biziz, emekçi halklarımızdır. Bu harami düzene karşı bizler tertemiz aydınlık bir ülkeyi mutlaka inşa edeceğiz. Ülkenin ekonomik kaynaklarını, yağmacıların emrinden çıkartıp, halkların hizmetine sokulması için değişim gücümüzü sonuna kadar kullanacağız.
“Demokrasi İttifakı mücadele ortaklığıdır”
Demokrasi ittifakı; aynı zamanda savaş karşıtı mücadele ortaklığıdır, emeğin mücadele birliğidir, kadınların mücadele ittifakıdır, gençliğin özgür ve güvenceli yaşam ittifakıdır, doğa talanına karşı ekoloji ittifakıdır, halklar ve inançların eşit yurttaşlık ittifakıdır, sivil toplumun, engellilerin, ezilenlerin hak ve eşitlik ittifakıdır. Demokrasi ittifakı, tarihsel bir mücadele ortaklığıdır. Cumhuriyeti güçlü demokrasiyle buluşturma kararlılığıdır. Bu ittifakı; tüm toplumsal kesimler adına geleceğin güçlü bir teminatı ve sigortası olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönem demokrasinin kurulması sürecinde en güçlü rolü oynayacak olan, demokrasi ittifakıdır. Bunun için; en geniş katılımla siyasal ve toplumsal temsiliyeti parlamentoya taşımamız, güçlü demokrasinin inşası ve hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmenin yapılması için hayati önem taşımaktadır. Ülkedeki bütün halkların, kimliklerin, eşit yurttaşlık haklarını, kadınların eşitlik ve özgürlük haklarını güvence altına alan çoğulcu demokratik bir anayasayı demokrasi ittifakıyla birlikte yapacağız. Buradan bir kez daha söz veriyoruz.
İstanbul Sözleşmesini yaşatacağız ve mutlaka uygulayacağız. Kadınlara bir kez daha söz veriyoruz. Her ağaç nasıl kendi kökleri üzerinde yaşam buluyorsa, her aidiyet de anayasal güvence altına alınmış haklarıyla varlığını devam ettirecektir. Yarına dair sözü olan, eşit, birlikte yaşamdan yana olan herkesi, tüm toplum kesimlerini, demokratik örgütlenmeleri Demokrasi İttifakı’nda buluşmaya çağırıyoruz. Bu güçlü temsiliyetle hem parlamentoyu gerçek çözüm zeminine dönüştüreceğiz hem de yarınları şekillendirecek kurucu sözün, kalıcı çözümlerin sahibi olacağız. Anadolu ve Mezopotamya halklarının yeni yüzyılını güçlü demokrasiyle ve onurlu barışla mutlaka buluşturacağız. Sevgili kadınlar, kadın yoldaşlarım, hem direnen hem de yaşamı inşa eden biz kadınlarız. Yöneten de biz kadınlar olacağız. Kadınların kurucusu olmadığı hiçbir denklem başarılı olmayacaktır. Seçimlerin de ortak geleceğin de belirleyicisi biz olacağız. Kadın ittifakımızla ülkeyi bu karanlıktan çıkartacağız.
“Büyük değişimi gençlerle başaracağız”
Sevgili gençler, sizin gücünüz, çözümün gücüdür. Sözünüz, sözümüzdür. Büyük değişimi sizinle başaracağız. Yeni dönemin mimarı sizler olacaksınız, sizleri ayrıca sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Değişim isteyen herkesi büyük yürüyüşümüzde birlikte olmaya, yan yana durmaya ve büyük kazanmaya çağırıyorum. Sözlerime son verirken; geçen 2 yıllık süreçte çalışmalarımıza sımsıkı sarılan ve mücadeleye emek veren, katkı sunan, bugünlere gelmesine büyük katkıları olan tüm yönetici arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çözüm biziz, sözümüz var diyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Hepinizin ve hepimizin yolu açık olsun. Hızır yardımcımız olsun. An serkeftin, an serkeftin, serkeftin ya me ye, jin jiyan azadi."
Leyla Güven’den kongreye mesaj
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, tutuklu bulunduğu Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi’nden kongreye mesaj göndererek, “Tecridin Sayın Abdullah Öcalan ile başlatıldığı ve bütün cezaevlerine, toplumun her kesimine yayıldığı; Kürtlerin, muhaliflerin, kadınların, işçilerin, emekçilerin, kısacası hakkını hukukunu arayan herkesin ‘terörist’ ilan edildiği bu faşist rejimden hesap sormanın zamanı gelmiştir. Değerli halkımız, asla umutsuzluğa düşmeden her zeminde birbirimize sarılıp, kadın öncülüğünde birlikte yürüyerek çıkacağız düzlüğe. Yoksulluğun, baskının, zulmün, hukuksuzluğun olmadığı bir düzlüğe… ‘Umut zaferden değerlidir’ umudu diri tutarak yolumuza devam edelim. Herkese başarılar” dedi.
Kongre konuşmalar ve mesajların okunmasıyla devam ediyor.