Pervin Buldan: HDP’siz Türkiye hevesinde olanlara izin vermeyeceğiz
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin“HDP’liyiz, her yerdeyiz” programı kapsamında ziyaretlerini sürdürüyor. Kocaeli’de partilileri, sivil toplum örgütleri ve kurum temsilcileri ile bir araya gelen Pervin Buldan, gündemdeki bir çok konuya değindi.
Haber Merkezi – “HDP’liyiz, her yerdeyiz” programı kapsamında partisinin il ziyaretlerini sürdüren Halkların Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kocaeli Tanyıldız Düğün Salonu’nda partililer, sivil toplum örgütleri ve kurum temsilcileri ile bir araya geldi. İktidar partililerin 3 yıl önce dile getirdiği, “Türkiye’yi şaha kaldıracağız, ekonomiyi uçuracağız” söylemini hatırlatan Pervin Buldan, üç yılın sonunda ekonomik modelin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olduğunu söyleyerek hükümetin, ekonomi politikalarının yolsuzluk, mafya düzeni, yandaş ekonomi sistemine doğru evrildiğini savundu.
Kocaeli’den seslenin Pervin Buldan konuşmasına şöyle devam etti;
“Ülke bu haldeyken bu iktidarın söylemlerine baktığınızda; Türkiye sanki gayet iyi yönetiliyor, ekonomi büyüyor, işsizlik yok, yoksulluk yok, işler gayet yolunda! Ama gerçek tablonun böyle olmadığını biliyoruz. Tabii bu yalanlara inanacak kimseyi bulamıyorlar. Halk her şeyin farkındadır. Sabırsızlıkla sandığı, seçimi beklemektedir. İktidar da kaybedeceğini biliyor ve görüyor. Halkın içine çıkacak yüzlerinin olmadığını kendileri de iyi biliyor. O nedenle baskıyla, zorla, şiddet politikalarıyla, korku iklimiyle, siyasi mühendislik faaliyetleriyle, yargı marifetiyle, OHAL’le, kara propagandayla iktidar ömürlerini uzatabilmenin yollarını arıyor, aramaya devam ediyor. Bunun için HDP hakkında kapatma davasını açtıklarını herkesin bilmesini isterim. Yürüttüğümüz demokratik siyaseti, kapatma gerekçesi yapabilmek için yalan üstüne yalan ürettiler. Amaç HDP’nin siyasetteki değişim gücünü, demokrasi mücadelesine öncülük eden siyasi rolünü engellemek, gücünü kırmaktır.”
“HDP onların hesaplarını sürekli bozmaktadır, bozmaya da devam edecektir”
“Siyaseti rekabet aracı olarak değil, intikam aracı olarak görüyorlar. İşte bunun en büyük örneklerinden biri: Sevgili Selahattin Demirtaş ve binlerce arkadaşımız 5 yıldır cezaevlerinde rehin olarak tutuluyorlar. Neden? AKP, 7 Haziran’da kaybetmesinin intikamını almaktadır. Yeni 7 Haziranlar yaşamamak için HDP’yi ve demokratik siyaseti kapatma ve kuşatma altına almanın gayreti içerisindedirler. 31 Mart'ta yerel seçimlerde kazandığımız belediyelere mafya yöntemleriyle çöktüler, gasp ettiler, el koydular, kayyım atadılar. Siyasi hırsızlık olan kayyım politikasını her yere yaydılar. Sadece belediyelerle sınırlı kalmadılar. Üniversitelere kadar her yere kayyım atamaya devam ettiler. Neden? 31 Mart ve 23 Haziran’da, İstanbul’da, Ankara’da, Mersin’de, Adana’da faşizme kaybettirdiğimiz için! Bütün bu yapılanların tek sebebi bizim yerel seçimlerde bu saydığım illerde AKP’ye kaybettirmiş olmamızdır.”
“AKP-MHP, çok renkliliği tekleştirmeyi başaramayacaktır”
“Farklılıkları yok sayan tekçilik dayatmalarını HDP’nin çoğulculuk fikriyatı bozmaktadır. Halklar için özgürlük, inançlar için eşitlik, gençler ve kadınlar için kendi özgür geleceklerini kurma olanağı HDP fikriyatının temelidir. Demokratik Cumhuriyetin, demokratik katılımcı bir yönetimin, güçlü yerel demokrasinin, kadınların eşit temsiliyetinin yol haritası HDP’nin fikriyatıdır. Bu fikriyatın hedefi; Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Lazların, Çerkeslerin, Romanların, Pomakların, her kimlik ve inancın eşitçe ve özgürce yaşamasını sağlamaktır. Kimsenin kimseden üstün olmadığı, birbirini baskılamadığı, dışlamadığı, herkesin hakkının ve hukukunun güvence altına alındığı bir sistemi yaratmaktır. Türkiye’nin ihtiyacı tam da içerisinde bulunduğumuz bu süreçte budur. Halklar arası köprüyü daha da güçlendirmektir. Bunda sonuna kadar ısrarlı ve kararlı olacağız. Bunu başaracağız. AKP-MHP, çok renkliliği tekleştirmeyi başaramayacaktır. Ülkenin renklerini asla değiştiremeyecekler. HDP buna izin vermeyecektir.”
“Kürt sorunu çözülmeden Türkiye düzlüğe çıkmaz”
“Türkiye’nin önünde duran en önemli sorunlardan biri Kürt sorunudur. Kürt sorunu, diyalogla, müzakereyle ve demokratik adımlarla çözülebilecek bir sorun iken şiddet ve savaş politikalarıyla sonuç almaya çalışan iktidar tüm ülkeye kaybettirmektedir. Bunu da bütün Türkiye toplumu bilmelidir. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye düzlüğe çıkmaz. Türkiye ekonomik, siyasal krizlerden Kürt sorununu çözmeden kurtulamaz. Adaletsizlik ve hukuksuzluklar, yolsuzluk ve yoksulluk, mafya düzeni son bulmaz. Bu nedenle HDP, inatla ve cesaretle Kürt sorununun demokratik çözümünü savunmakta, savaş ve şiddet dışındaki demokratik çözüm yollarını göstermektedir. Siyaseti işaret etmektedir. İktidar ve ortağının savaş siyasetini bozduğumuz, milyonların barış hakkını savunduğumuz için HDP olarak yıllardır hedefteyiz.”
“Tecrit bir kişiye yönelik değil herkesedir”
“Demokratik çözüm yollarını tıkamak için İmralı’da Sayın Öcalan’a karşı 6 yıldır hukuksuzca tecrit uygulanmaktadır. Tüm bu politikaların amacı, darbe-kayyım-yolsuzluk-çete-mafya düzenini devam ettirmektir. Bunu çok iyi biliyoruz. Biz, Türkiye bu çözümsüzlük sarmalından, türbülanstan çıksın diye mücadele yürütüyoruz ve her zamankinden daha güçlü bir şekilde mücadele yürütmeye devam edeceğiz. Tecrit bir kişiye yönelik değildir. Herkesedir, tüm toplumadır, demokratik siyasetedir. Buradan şunun altını da özellikle çizmek istiyorum: Kürt sorunu sadece HDP’nin sorunu da değildir. Tüm siyasi partilerin, parlamentonun, demokratik kurumların ve sivil toplum örgütlerinin ortak sorunudur. Bu konuda daha cesur, daha kararlı ve kalıcı politikalar üretilmesi gerekir. Demokratik bir sisteme geçiş ancak Kürt sorununun demokratik çözümüyle sağlanabilir, başarılabilir.”
“HDP barış siyasetinde sonuna kadar kararlıdır”
“Bu nedenle HDP çözümde ve barış siyasetinde sonuna kadar ısrarlıdır, kararlıdır. Bize neye mal olursa olsun bu çizgimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Çözümü, siyasetin ve toplumun gündemine taşımaya devam edeceğiz. Bu ülkede çözümün de barışın da demokrasinin de teminatı HDP’dir, HDP’nin fikriyatıdır. Emeğin ve alın terinin, adaletin, birlikte yaşamın teminatı HDP’nin fikriyatıdır. Kadın partisi HDP, eşbaşkanlıkla, eşit temsiliyetle, kadın mücadelesiyle kadınların özgür geleceğinin ve tüm kazanımlarının teminatıdır. HDP’nin yeni yaşam siyaseti toplumsallaşmıştır. Herkeste büyük bir heyecana, umuda ve cesarete dönüşmüştür. Çünkü bunu gittiğimiz her yerde görüyoruz. Bu fikriyatı, tutuklamalarla, kapatma davalarıyla, baskı politikalarıyla durduramayacaklar, engelleyemeyecekler. HDP fikriyatını kapatamayacaklar. Kapanmasına asla izin vermeyeceğiz.”
“Karamsarlığa asla yer yok”
“Türkiye’yi hukuksuzluğun, adaletsizliğin, çözümsüzlüğün, yolsuzluğun girdabına sürükleyen karanlık düzeni hep birlikte, Türkiye halklarıyla, demokrasi güçleriyle, sivil toplumla, kadınlarla ve gençlerle değiştireceğiz. Bu süreçte karamsarlığa, umutsuzluğa asla yer yoktur. Cesur olacağız, kararlı olacağız. Birlikte yol yürüyeceğiz. Omuz omuza vereceğiz. Yan yana duracağız. Toplumsal dayanışmamızı daha da güçlendireceğiz ve bu karanlığı aydınlığa dönüştüreceğiz. Halkların, hakkın, hukukun, barışın, adaletin ve güçlü demokrasinin dönemini birlikte başlatacağız.”