Pervin Buldan: Ayşe Gökkan’a verilen cezayı tanımıyoruz, tanımayacağız
TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a verilen cezaya tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Karar hukuki değil siyasidir. Kürt düşmanı, kadın düşmanı politikanın bir sonucudur. Bu hukuksuz cezayı kadınlar olarak tanımıyoruz, tanımayacağız” dedi.
Ankara - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. HDP Kadın Meclisi’nin de katılım gösterdiği toplantıda, 30 yıl hapis cezası verilen Özgür Kadın Hareketi (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın fotoğrafları taşındı. Ayşe Gökkan’a 30 yıl hapis cezası verilmesine dair konuşan Pervin Buldan, “Bu ceza, bugüne değin 83 kez gözaltına alınan, defalarca tutuklanan ancak kadın mücadelesinden asla geri adım atmayan Ayşe Gökkan’dan elbette ki intikam alma çabasıdır. Karar hukuki değil siyasidir. Kürt düşmanı, kadın düşmanı politikanın bir sonucudur. Bu hukuksuz cezayı kadınlar olarak tanımıyoruz, tanımayacağız” diye belirtti.
“Kadına yönelik sindirme politikaları devam ediyor”
Kadın katillerinin, tecavüzcülerin serbestçe gezdiği, faillerin sırtının sıvazlandığı bir ülkede, kadınların örgütlü mücadelesine saldırıların ilk olmadığını dile getiren Pervin Buldan, “Kayyım atamalarından, kadın merkezlerinin kapatılmasına, siyasetçilerimizin gözaltına alınıp tutuklanmasına kadar kadına yönelik baskı ve sindirme politikaları bugün içeride, dışarıda her yerde olağanca hızıyla devam etmektedir. Yine DTK Eşbaşkanı Sevgili Leyla Güven ve Diyarbakır İl eşbaşkanımız sevgili Hülya Alökmen’in de aralarında olduğu kadın tutuklulara Kürtçe şarkı söyledikleri ve halay çektikleri için iletişim ve görüş yasağı verilmişti. Karara yapılan itirazda mahkeme, verilen cezada bir isabetsizlik bulmamış. Kürtçe düşmanlığını isabetli bulan bu yargı zihniyeti, iktidarın Kürt düşmanlığından cesaret almaktadır” ifadelerinde bulundu.
Pervin Buldan’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:
“Sevgili Aysel Tuğluk ciddi sağlık sorunları yaşamasına rağmen cezaevinde tutulmaya devam etmektedir. Tuğluk’un yeri cezaevi değildir, tedavisi için zaman kaybetmeden acilen tahliye edilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda Adalet Bakanlığına çağrımızı ve uyarımızı yapıyoruz.
“Garibe Gezer’e gardiyanların saldırısına maruz kaldı”
Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan kadın tutuklu Garibe Gezer’e yapılan insanlık dışı işkence ve cinsel saldırı kamuoyuna yansımıştır. Avukat ve ailesinin aktardığına göre 22 günlük hücre cezasının ardından üç kişilik koğuşa geçmek isteyen ancak talebi kabul edilmeyerek tek kişilik hücrede tutulan Gezer, bu durumu protesto ettiği için süngerli oda denilen hücreye götürülmek istenmiş, bu esnada erkek ve kadın gardiyanların saldırısına maruz kalmıştır. Erkek gardiyanlar, postalları ile Gezer’in boynuna basmış, saçlarından tutarak yerlerde sürüklemiş, üzerindeki şalvarı çıkartarak; yarı çıplak bir şekilde erkek tutukluların bulunduğu bölümden geçirmiştir. Baygın bir biçimde saatlerce hücrede tutulan Gezer, intihar girişiminde bulunmuş, ancak çarşafın kopması üzerine yere düşerek başından yaralanmış ve tıbbi müdahale yapılmamıştır.
“Tutuklular yalnız ve sahipsiz değildir”
Bu insanlık dışı işkenceyi yapanları, onlara göz yumanları buradan en yüksek sesle lanetliyorum. Adalet Bakanını da insanlıktan nasibini almamış bu işkence sürüsü karşısında derhal harekete geçmeye ve sorumluları derhal yargı önüne çıkartmaya davet ettiğimizi HDP olarak davet ettiğimizi bir kez daha buradan belirtiyorum. Grubumuz bu işkenceyi soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. HDP olarak cezaevlerindeki gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Her bir ihlalin ve hukuk dışılığın takipçisi olmaya, girişimlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Tutuklular yalnız ve sahipsiz değildir. Bunu bir kez daha ifade ediyorum.
“Cezalarla susturamazsınız”
Biz kadınlar diyoruz ki, sizin erkek yargınızdan da sizin baskılarınızdan da işkencelerinizden de korkan tek bir kadın yoktur. Bulamayacaksınız da. Her zulmünüzün karşısında kadınların cesaretini ve direnişini görmeye devam edeceksiniz. Evet, Ayşe Gökkan, cesareti ile hep dimdik durmuş, kadın mücadelesinin emekçisi ve çok kıymetli bir yoldaşımızdır. Yıllarca cezaevinde kalan ama kadın özgürlük mücadelesinden asla geri adım atmayan Gökkan’ı bu cezalar ile susturamazsınız, engelleyemezsiniz.
“Hukuksuzlukları yapanlar gidecek”
Ayşe’nin dediği gibi kadın, yaşam ve özgürlük dünyaya düşen cemredir. Bizler bu cemreyi yok etmenize izin vermeyeceğiz. Ve bizler çok iyi biliyoruz ki, bu kararları verenler, bu hukuksuzlukları yapanlar gidecek, Ayşe Gökkan, Leyla Güven, Hülya Alökmen ve tüm yol arkadaşlarımız Kürtçe şarkılarla, halaylarla serbest kalacaktır. Hep birlikte baskılara, tutuklamalara, savaş politikalarına karşı yine mücadele edeceğiz. Buradan tutuklu tüm kadın yoldaşlarıma kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Yalnız değilsiniz, milyonlarca kadın sizlerledir diyorum.
“İnadına devam edeceğiz”
Bu ülkenin yoksullarının, işçisinin, emekçisinin, ezilenin, işsizin, emeğiyle geçinemeyenin, öğrencinin, Kürdün, Alevinin, tüm inançların, kimliklerin, gençlerin, kadınların söz sahibi olduğu, kendi geleceğini belirlediği yeni bir dönemin kapılarını açmak için büyük bir mücadele veriyoruz. Değişim isteyen herkese el uzatıyoruz. Her kesime dokunuyoruz. Bu ülkenin halklarının ihtiyacı olan barışı, demokrasiyi, adaleti ve eşitliği tesis etmek için ülke yönetiminde yer almaya adayız, dedik. Bunu demeye de inadına devam edeceğiz. Birlikte kazanmak için birlikte yönetmeye talibiz dedik. Demeye de inadına devam edeceğiz.
“Hep birlikte kazanacağız”
Biz halkla, demokrasi güçleriyle, barıştan ve adaletten, emekten yana olan herkesle, kadınlarla, gençlerle birlikte yürüyerek, birlikte müzakere ederek büyük değişim için yol alıyoruz. Bizim tek bir hesabımız vardır o da halklara ve demokrasiye büyük kazandırmaktır. Bunu da başaracağız. Hep birlikte kazanacağız. Hep birlikte güzel günlere yelken açacağız. Yolunuz ve yolumuz açık olsun diyorum.”