Mizgîn Xelîl: Mevcut Suriye geçici yönetimi kadınlar için bir tehdit

Fırat Kantonu Yürütme Konseyi Eş Başkan Yardımcısı Mizgîn Xelîl, "Suriye'deki mevcut geçici yönetimi kadınların kaderi için büyük bir tehdit" sözleriyle nitelendirerek, "Özgür, demokratik ve eşit bir gelecek inşa etmekte ısrarcıyız" dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Suriye’de geçici yönetim altında gerçekleştirilen parlamento seçimleri, kadın temsiliyeti ve katılımı açısından ciddi soru işaretleri barındırıyor. 5 Ekim’de yapılan seçimlerde kadınlara ayrılan kontenjan yüzde 30 ile sınırlı kalırken, oy kullanan kadın oranı ise yalnızca yüzde 4’te kaldı. Bu durum, ülkedeki siyasi süreçlere kadınların aktif katılımını sorgulatıyor. Kuzey ve Doğu Suriye bölgesindeki Fırat Kantonu Yürütme Konseyi Eş Başkan Yardımcısı Mizgîn Xelîl, seçim sürecini değerlendirerek kadınların temsiliyeti konusundaki eksikliklere dikkat çekti.

‘14 yıllık kargaşanın ardından çatışmalar büyüdü’

Mizgîn Xelîl, Suriye'de yeni bir hükümetin kurulmasının bir komplo olduğuna dikkat çekerek Suriye'deki durumu şöyle yorumladı: "Suriye şu anda karmaşık ve hassas bir durum yaşıyor. 8 Aralık 2024'te Baas rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye'de bir kez daha büyük değişimler yaşandı. Bilindiği gibi, Suriye'de toplumda büyük zenginlik yaratan birçok bileşen var ve bu nedenle, 14 yıllık kargaşanın ardından, halklar Suriye devriminin hedeflerine ulaşılacağına dair umutlar besliyordu. Ne yazık ki, bu beklentiler bir kez daha suya düştü ve çatışmalar büyüdü. Elbette bu durum, Ortadoğu'daki bazı dengelerin ve çıkarların değişmesinin bir sonucu ve hatta mevcut hükümetin iktidara gelmesini bir komplo olarak bile tanımlayabiliriz."

‘Despotlardan cihatçılara ve cinsiyetçilere’

Mizgîn Xelîl, Suriye'nin kaderinin ve geleceğinin tehlikeli bir belirsizlik içinde olduğunu belirterek, görüşlerini "Maalesef şu anda Suriye'de barış ve güvenlikten söz etmek mümkün değil. Durum neden böyle? Çünkü şu anda Suriye'de Suriye vatandaşı olmayan, ancak Suriye'nin kaderine saldıran birçok grup, örgüt ve güç var. Bu nedenle Suriye, despot bir sistemden, onlarca radikal, cihatçı ve müşrik grubun katıldığı bir cihatçı sisteme dönüştü. Bu nedenle Suriye halkının geleceği ve kaderi büyük bir tehlike ve belirsizlik içinde. Irkçı, cinsiyetçi ve dinci bir yönetimle Suriye nereye gidecek? Cevaplaması zor bir soru" şeklinde konuştu.

‘Anayasa ve cumhurbaşkanlığı seçimi açıkça ihlaldir’

Suriye'nin yönetimini ve inşasını "Suriye hukuka aykırı bir durumdadır" şeklinde niteleyen Mizgîn Xelîl, konuya şu sözlerle dikkat çekti: "Bir devrim gerçekleştiğinde, şüphesiz belirli standartlara ve ilkelere dayanır. Ancak Suriye devriminde durum tam tersiydi, Baas rejimi sistemine isyan ettik, ancak şimdi daha kötü ve daha gerici bir sistem inşa ediliyor. Şimdi Suriye'nin yeniden inşasının 2254 sayılı uluslararası karara dayandırılması ve geçiş dönemi adaletinin uygulanması gerekiyordu. Ancak bu şimdiye kadar gerçekleşmedi, çünkü anayasa ihlali Suriye cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar devam ediyor. Bu nedenle uluslararası yasalar, standartlar ve kararlar Suriye'de geçerli değil ve tamamen hukuka aykırı bir durum söz konusu."

‘Demokratik ve şeffaf bir seçimin zemini yok’

Mizgîn Xelîl, parlamento seçimlerine ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: "Aynı bağlamda yapılan meclis seçimlerini de ele alıyoruz. Demokratik ve şeffaf bir seçim için zemin hazırlanmamıştı. Parlamento, halkın temsilcilerini belirlediği bir meclis, ancak seçimde halkın iradesi ve temsiliyeti yoktu. Çok sayıda aday veya meclis üyesi, hükümet başkanı tarafından zaten belirlenmiş durumda. Başlangıçta Suriye'deki karışıklık nedeniyle seçimlerin ertelenmesi gerekiyordu, ancak aniden tekrar seçim yapıldığını ve hatta 3 ilin istikrarsız şehirler olduğu gerekçesiyle seçim dışı bırakıldığını gördük."

‘Kadınların yüzde 50'si Özerk Yönetim sisteminde’

Mizgîn Xelîl, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınların seçimlere karşı tutumunu dile getirerek, "Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak bu seçimleri farklı değerlendiriyoruz ve bizim de bir tutumumuz var" dedi. Mizgîn Xelîl, Özerk Yönetim sistemindeki kadınların durumuna şu sözlerle dikkat çekti: "Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlar, devrimin tabanda temsilini ve liderliğini gösterdiler. Bu bağlamda kadınlar, hayatın her alanında iz bırakarak birçok başarıya imza attılar ve bu başarıların zemini kadınlar tarafından hazırlandı. Ayrıca Kuzey ve Doğu Suriye sisteminde, eşbaşkanlık ile bu temsil oranına dahil olan kadın kotası yüzde 50'dir."

‘Uygulanan sistem, kadınları hapse atmak anlamına geliyor’

Mizgîn Xelîl, "Hükümetin yaklaşımı Suriyeli kadınların geleceği için büyük bir tehdit" dedi ve "Yeni kurulan hükümette ve komitelerde hiç kadın yoktu ve dahil edilen az sayıda kadın da hükümetin otoritesine hizmet ediyordu. Bu nedenle, Kuzey ve Doğu Suriye kadınları olarak bu duruma olumsuz bakıyor ve bunu kadınların kimliği, iradesi ve varlığı için büyük bir tehdit ve tehdit olarak görüyoruz. Kadınların seçimlere katılımı için yüzde 30 kota belirlenmesi de aynı ihlal kapsamına giriyor. Dolayısıyla, yaşanan bu uygulamalar, bir kez daha kadınları dört duvar arasına hapsetme ve kaderlerini belirleme girişimidir" diye ifade etti. Mizgin Xelîl konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Şunu söylemek istiyoruz; kadınların özünün, rolünün ve kimliğinin karar alma mekanizmalarında biçimsel bir şekilde değil, aynı zamanda kadınların iradesini ve haklarını koruyan bir sistem inşa etmek hedefimizdir. Uzun yıllar süren baskı, tahakküm, gerileme ve yıkımın ardından, yeni bir Suriye inşasında kadınların durumu göz ardı edilemez."

‘Suriye'de kadınların rengi ve varlığı mümkün olacak’

Mizgin Xelîl, "Kadınlar için demokratik ve özgür bir gelecek inşa etmekte ısrarcıyız" derken son olarak "Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınlar olarak mücadelemiz, direnişimiz ve sistemimiz, kadın ilkelerine dayalı demokratik, ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmek içindir. Bu bir girişim değil, Suriye'de kadınların rengi ve varlığının eşit ve demokratik olması için ısrarcı olduğumuz bir mücadeledir. Kadınlar karar alma mekanizmalarında olacak, bunu teyit ediyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'de ve özellikle Demokratik Özerk Yönetim Kadın Koordinasyonu'nda yaşayan kadınlar olarak şunu söylüyoruz; yapılan seçimler norm ve hukukun ötesindedir. Bu nedenle, Suriye dosyasını takip edenlerin bu konuyu ele alması ve Suriye'nin bileşenlerini, kadınların görüşlerini ve varlığını içeren bir anayasa, hükümet ve parlamentoyu yeniden kurması gerekiyor. Bu şekilde Suriye devriminin geleceği ve başarısı hakkında konuşabiliriz" şeklinde konuştu.