SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Uluslararası Koalisyon Güçleri, IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarının ardından 2014 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçti. Farklı ülkelerden gelebilecek saldırılara karşı hava sahasını da kontrolü altına alan Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin bölgeye giriş amacı ise QSD işbirliği ile IŞİD’e karşı mücadele etmekti. Ancak değerlendirmeler bunun tam tersi yönünde. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentine bağlı Til Temir ilçesi Kongra Star üyesi Madlen El-Ibed, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“IŞİD’i uluslararası güçler var etti”

Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin çok sayıda insan hakları ihlali ve saldırıyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Madlen El-Ibed, “Türkiye ve bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tüm saldırı ve ihlallerine rağmen uluslararası koalisyon kendi görev ve sorumluluğuyla hareket etmiyor. Türk devleti Suriye topraklarının birçok yerini işgal etti. Binlerce kadın ve çocuk bu sürecin kurbanı oldu. Ayrıca son zamanlarda dış güçler eli ile oluşturulan IŞİD, Suriye’nin tamamı ile Kuzey ve Doğu Suriye toprakları üzerinde daha da aktifleşti. Hegemonik dış güçler eli ile IŞİD Suriye’de var edildi. Görüldüğü kadarıyla Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin amacı IŞİD’i yenilgiye uğratmak değildir. Çünkü kendileri bu çetelerin Suriye’de yayılmasına neden olmuşlardır ve yenilmesini istemiyorlar” şeklinde konuştu.

“Hesekê saldırısında müdahale etmedi”

Uluslararası Koalisyon Güçlerinin Irak ve Suriye’de çıkarlarının olduğunun sözlerine ekleyen Madlen El-Ibed, “Bu nedenle IŞİD’in Suriye ve Irak topraklarına geçmesi temel hedefiydi. Koalisyon, IŞİD bahanesiyle Irak ve Suriye topraklarındaki varlığını daha da derinleştirerek kendini kalıcılaştırmak istemiştir. Bu nedenle Hesekê’deki Sinaa Cezaevi’ndeki olay koalisyonun bilgisi dahilinde oldu. Hatırlarsınız olay yaşandığında koalisyon önce buna müdahale etmedi ve saldırıları zamanında durdurmadı” dedi.

“Türkiye’ye izin verdi”

IŞİD üyelerinin şimdiye kadar neden yargılanmadıklarını soran Madlen El-Ibed, sözlerine şöyle devam etti: “3 yıldır IŞİD çeteleri Xiwêran Cezaevi’nde tutuluyor. Şimdiye kadar bunlar yargılanmadı. Ne koalisyon ne de ülkeleri uluslararası bir mahkemenin kurulmasına destek olmadılar. IŞİD’in yargılanmaması dünya ülkelerinin bir politikasıdır. Bunun tersine koalisyon güçleri, IŞİD terörünün daha uzun süre bölgede kalması için çaba gösteriyor. Bununda bölgenin kendi kontrolünde olması için yapıyor. Sinaa Cezaevi’ne yönelik saldırıda hemen müdahale etmediler ve amaçları bölgede bir yaratmaktı. QSD, Hesekê olayında başarılı oldu ve bölgeyi büyük katliamdan kurtardı. Uluslararası Koalisyon, Türk devletine yol vererek, sınır bölgelerinde birçok hak ihlali yapmasına izin verdi. Burada koalisyonun Türk devleti ile ortaklığı açığa çıktı ve bölgeye büyük darbeler vurmak istedi.”

“Savaş ve krizlerden yararlanıyorlar”

 Avrupa ülkelerinin savaşın bitmesini istemediğini sözlerine ekleyen Madlen El-Iben, “Bunun tersine ülkede olan savaş ve krizlerden yararlanıyorlar. Örneğin özellikle Suriye ve Irak’ta ekonomik olarak çok faydalanıyor. Çünkü bölgemiz ezoterik zenginliği ile tanınıyor. Diğer yandan herkes bu ülkelerin silah yapanlar olduğunu biliyor. Bu nedenle savaş onların kendi silahlarını satmaları için onlara hizmet ediyorlar. Bölgenin barışı ve güvenliğini istemiyorlar. Bu nedenle savaşın uzaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne zaman bölgede tam bir güvenlik sağlasak o ülkeler yeni bir şey çıkarıyorlar ve yeni katliamlarla karşı karşıya kalıyoruz. Sadece burada değil tüm Ortadoğu’da durum böyle. Bölgede QSD bir başarı elde etse Uluslararası Koalisyon hava sahasını Türkiye’ye açıyor ve yeni katliamlar yaşanıyor” şeklinde konuştu.

“IŞİD yargılanmalı”

IŞİD’in yargılanması için uluslararası bir mahkemenin kurulmasını ve dünyanın tehlikeden kurtulmasını isteyen Madlen El-Ibed, “Lozan Anlaşması bitmeden IŞİD’in uluslararası bir mahkeme ile yargılanması gerekir. Eğer yargılanmazlarsa önümüzdeki yıllarda veya yüzyıllarda daha büyük tehlikeler yaşanacaktır. Avrupa ülkeleri çıkarlarını bitirmeli ve çeteler cezalarını almalıdır” diye belirtti.