SUZAN EBU SAİD

Beyrut – Ataerkil zihniyet her alanda olduğu gibi siyasette de kadınlara birçok zorluk yaşatıyor. Lübnanlı avukat ve siyasi aktivist Nadine Moussa da, siyasi çalışmalarıyla erk zihniyete karşı mücadele ediyor. Kadın hakları alanında önemli çalışmalar yürüten Nadine Moussa’nın, kadınları siyasete teşvik etme konusunda da ciddi çabaları oldu. Miras hakkı ve velayet hakkı konularına dikkat çeken Nadine Moussa, “Lübnan’da eşi yabancı olan yani farklı bir ülkeden olan kadınların çocuklarına vatandaşlık hakkı verilmiyor. Bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile alınan bir karar. Bende iki kızımdan dolayı 30 yılda büyük zorluklar yaşadım. Bu yaşananlara ‘dur’ demek için siyasete atıldım ve basmakalıp normlara meydan okuyarak çalışmalarıma başladım” diye konuştu. 

‘Yasalar her iki cinse de eşit uygulanmalı’

Yasaların kadınlar ve erkekler için eşit uygulanması gerektiğini kaydeden Nadine Moussa, “Yabancı erkeklerle evli kadınların çocuklarına vatandaşlık hakkı verilmezken, söz konusu erkekler olunca durum tersinden işliyor. Bende bir yabacıyla evli olduğum için kızlarımı Lübnan vatandaşlığından çıkardım. Bu eşitsiz duruma karşı çok mücadele ettim. Cumhurbaşkanlarından biri bana bu konuda bir istisna gösterebileceğini söyledi. Ancak ben reddettim ve her iki cinsiyete adil bir yasa talep ettim. Ancak bu talebim kabul görmezken, kadınlar olarak halen bunun mücadelesini yürütüyoruz” dedi.

Ülkede bir ilki başardı

2004’ten beri Lübnan'da Kadınları Güçlendirme Ulusal Komitesi'nin kurucu üyesi olan Nadine Moussa, 2010 yılından bu yana da Arap Kadın Liderler Enstitüsü'nün üyesi olduğunu belirtti. Çalışmalarının kadın haklarıyla sınırlı olmadığını ifade eden Nadine Moussa, “Lübnan’da Cumhurbaşkanlığı adaylığı kabul edilen ilk kadınım. 2014 tarihinden beridir siyasi çalışmalarda aktif olarak yer alıyorum. Cumhurbaşkanlığı adaylığım ise eril zihniyeti değiştirmek, inandığım davaya mesaj vermek, kadınlara yönelik bakış açısını kırmak, kadının gücünü ortaya koymak amaçlarını taşıyordu” şeklinde konuştu.

Uluslararası konferans çağrısı

Feminist mücadelenin bir birikimi sonucu olarak ülkede kadınlar cephesinden önemli değişimler yaratıldığını söyleyen Nadine Moussa, kadınların siyasete katılım oranının arttığına dikkat çekti. Ülkede yaşanan kimi sorunlara işaret eden Nadine Moussa, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin son parlamento seçimleri adil bir şekilde yapılmadı. Yargı da bağımsızlığını koruyamıyor.  Bizler bir grup aktivistle birlikte ‘Lübnan’ı Kurtarmak’ adıyla uluslararası bir konferans çağrısında bulunduk ve taleplerimizi ilgili yerlere bildirdik. Bunun yanı sıra ülkede ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor ve bunun faturasını da kadınlar ödüyor. Konuyla ilgili raporlar sunuyoruz. Yemen ve Lübnan ciddi bir kıtlık riskiyle karşı karşıyadır.”

‘Halkımız için ne gerekiyorsa yapacağız’

Ekonomik krizin ortaya çıkardığı tablonun sadece buzdağının görünen kısmı olduğunun altını çizen Nadine Moussa, “En büyük suç ise insan hakları alanında yaşanıyor. İnsanlar bankalardan paralarını alamıyor ve bu konuda ciddi bir hak kaybı yaşanıyor. Ekonomik kriz nedeniyle yaşamlarını idame edemeyen insanlar göç yollarına düşüyor ve bu yollarda ölüyor. Ülkeyi yönetenler mevcut krizleri çözemiyorlar ve bu yüzden uluslararası topluma başvuruyoruz. Halkımız için ne gerekiyorsa yapacağız ve göç yollarında ölmelerine izin vermeyeceğiz” dedi.