Mexmûr- Türk devletinin baskıları nedeniyle Kuzey Kürdistan’dan Federal Kürdistan'ın Mexmûr Mülteci Kampı’na göç etmek zorunda kalan Kürtler, gittikleri her yerde Türk devleti ve KDP'nin saldırı ve tehditleriyle karşı karşıya kaldı.

Kürt halkı, 7 farklı kamptan sonra 1998 yılında Mexmûr'daki Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı’na yerleşti. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmen tanınan kamp, Nisan 2017'den bu yana Türk devletinin hava saldırılarına, 2019'dan bu yana da KDP'nin engelleme ve ambargo politikalarına maruz kalıyor. Son olarak 20 Mayıs’ta Irak ordusu kampın etrafını tel örgülerle çevirmek istedi. Bu girişime karşı çadır eylemi başlatan kamp sakinleri, Irak hükümetinin tutumuna karşı direnişlerini sürdürüyor. Mexmûr’da Îştar Meclisi Dış İlişkiler üyesi Leyla Arzu İlhan, konuyu ajansımıza değerlendirdi.

‘Halk direnişi seçti’

Konuşmasının başında Mexmûr Mülteci Kampı’na yapılan saldırıların nedenine dikkat çeken Leyla Arzu İlhan, bugün kampa yapılan saldırıların tarihi bir nedeni olduğuna işaret ederek, “İlticanın 30 yıllık tarihine baktığımızda bu tür saldırıların sürekli olduğunu göreceğiz. Bu insanlar neden mülteci oldu, bu halk neden 30 yıldır savaşıyor? Bu soruları cevaplarsak günümüzde yaşanan olayları daha iyi tanımlayabiliriz. Günümüzle sınırlı kalsak Mexmûr halkının direnişine cevap veremeyiz. Bu halkın mülteci olmasının sebebinin 90'lı yıllarda uygulanan özel savaş politikaları olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu halk teslimiyeti kabul etmiyor ve direniş yolunu seçti” diye belirtti.

‘Mülteciliği mücadele alanına çevirdik’

Leyla Arzu İlhan, Mexmûr'un direnişinin 30 yıla dayandığını belirterek, "Mülteciler derken Şehit Rüstem Cudi Kampı’nı ayrı ele almak gerekiyor çünkü biz iktidara karşı kendimizi savunduk ve mülteciliği bir mücadele alanına çevirdik. Eğitim, sağlık, bilim, siyaset alanlarında kendi sistemimizi kurduk. Burası 30 yıllık mücadelenin ardından inşa edildi. Tabi bu sistem öyle çok çabuk kurulmadı, büyük emekler verildi” ifadelerinde bulundu. 

‘Halk özgürce yaşamak istiyor’

Geçmiş yıllarda da kampa yapılan saldırıları anımsatan Leyla Arzu İlhan, sözlerine şöyle devam etti: “2014 yılında DAİŞ çeteleri Mexmûr'a saldırı düzenledi ve bu saldırı planlı bir saldırıydı. Mücadelemizi umuda dayalı olarak ilerlettik ve bu nedenle DAİŞ'in saldırısıyla Mexmûr için bir plan yapıldı. DAİŞ saldırdığında bir amacı vardı ve yetkililer bunu çok net bir şekilde ortaya koydu. Mexmûr halkı ise direnerek işgale boyun eğmedi. KDP 2019’dan beri kampa yönelik bir ambargo uyguluyor. Aç bırakarak halkı teslim almak istiyor. Kampta yaşayan halkın isteği özgür bir yaşamı yaşamak. Halk özgür bir toplumda yaşama hedefiyle mücadelesini başlattı ve bugüne kadar da bu mücadele devam ediyor.”

‘Plana BM de ortak’

Türk devleti, KDP ve uluslararası güçlerin iş birliğine dikkat çeken Leyla Arzu İlhan, emellerine ulaşamayacakları mesajını verdi. Leyla Arzu İlhan, “Mexmûr Kampı güya BM’nin himayesinde ama yıllardır uluslararası devletlerin iş birliğiyle kampa saldırılar yapılıyor. BM ne maddi ne de manevi herhangi bir yardımda bulunmadı. Bu da gösteriyor ki kampa yönelik yürütülen bu kirli plana BM de ortaktır. Öte yandan Kuzey ve Doğu Suriye’nin Türk devleti ve iktidar güçlerinin neden saldırı ve kirli planları altında olduğuna dikkat edelim. Çünkü halk Önder Apo'nun paradigmasını hayata geçirmiş ve bu paradigma ile iktidar sistemine alternatif olmuştur. Bu nedenle Mexmûr'a saldırı Önder Apo'ya, özgürlük hareketine ve halkın gücüne saldırıdır” sözlerine vurgu yaptı.

‘Irak Türkiye’ye teslim oldu’

Leyla Arzu İlhan, “Bu hareketin öncülüğünde Ortadoğu'da demokratik ulusun yayıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu projeyi boşa çıkarmak için her yolu deniyorlar. Şimdi Türk devleti, KDP ile işbirliği içinde ve BM’nin de dikkatiyle Irak devletini de kendine ortak yaptı.  Irak devleti bize yapılmaması gerekenleri dayatıyor. 25 yıldır burada yaşıyoruz, şimdi bize kanunları anlatıyorlar, 25 sene önce kanunları neden konuşmadılar, şimdi bize bir şeyler dayatıyorlar. Bu aynı zamanda Türk devletinin politikalarının Erdoğan ve AKP diktatörlüğünü sürdürmeye yönelik olduğu anlamına da geliyor. Irak devleti kendi çıkarları için Türk devletine teslim olmuştur” şeklinde konuştu.

Irak devletine uyarı

Mexmûr halkının savaş politikalarına karşı güçlü bir duruş sergilediğini kaydeden Leyla Arzu İlhan, “Irak hükümeti askerleriyle Mexmûrlu kadınlara, çocuklara ve halka saldırıyor ama Türk devletine karşı topraklarını koruyamıyor. Öncelikle Irak devleti kendi yasalarını Türk devletine karşı korumalıdır çünkü yaptığı Irak yasalarına aykırıdır. Mexmûr halkı son üç gündür kurulmak istenen tel örgülere karşı kararlı bir duruş sergiliyor. Irak devletinin Türk devletine teslim olmaması konusunda uyarıyoruz” dedi.

‘Amaç sadece Mexmûr değil’

Türk devletinin sadece Mexmûr halkını değil Federal Kürdistan halkını da mağdur ettiğinin altını çizen Leyla Arzu İlhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Federal Kürdistan'da binlerce insan geçimini sağlamak için köyüne gidemiyor, yüzlerce insan öldürüldü, binlerce yer bombalandı. Erdoğan bu saldırıları Türkiye'deki faşist güçleri motive etmek ve seçimi ikinci turda kazanmak için yapıyor. Bunu idrak edebilirsek amacın sadece Mexmûr olmadığını da biliriz. Bugün Mexmûr halkı şahsında yapılanları kabul etmemeliyiz ve yıllardır elde ettiğimiz kazanımlara sahip çıkmalıyız.”