BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Onuncu yılını geride bırakarak gerçekleşen Rojava Devrimi’nin bölgede estirdiği özgürlük rüzgarı tartışmasız bir gerçeklik olarak önümüzde dururken, bölgeye yani Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırılar da eksilmek bir yana devam ediyor. IŞİD başta olmak üzere paramiliter birçok grubu topraklarından temizleyen Rojavalı kadınlar, mücadelelerini her alanda sürdürüyor. Kobanê’den politika ve siyasetçi kadınlara mikrofon uzattık, hem Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırıları hem de bölge üzerinde sürdürülen saldırı, baskı ve ambargoları ajansımıza değerlendirdiler.

“Saldırılar projeye yönelik”

Suriye Kürtleri Sol Partisi Merkez Komîte Üyesi Gulê Hesen, bölgeye bilhassa Türkiye tarafından yapılan saldırıları hassas bir şekilde ele aldıklarının altını çizdi. Bölgede uzun yıllardır resim baskısı olduğunu ve devrimle birlikte bu baskıların sona erdiğini belirten Gulê Hesen, yurttaşların büyük bir özlemle kendi sistemlerini oluşturduklarını ve bunun da “Demokratik Ulus” olarak isimlendirdikleri söyledi. Gulê Hesen, gerçekleşen tüm saldırıların bu projeye yapıldığını aktardı.

“İşgale karşı direnişimiz sürecek”

Gulê Hesen, “Bizler özellikle sol partiler olarak Türk devletinin saldırılarını hassas bir konu olarak ele alıyoruz. Çünkü bu saldırılarla Suriye krizi derinleştirilmek isteniyor. Aslında bölgede yeni bir Osmanlıcılık projesi yürütmek istediğini görmek mümkün ve işgali böylelikle derinleştirmek istiyor. Bugün Serêkanîyê, Efrîn, Girê Spî, Ezaz, Bab ve Cerablus’un işgal edilmesinin bir nedeni de aslında budur. Biz sol kökenli bir parti olarak Türk devletinin yürüttüğü işgal politikalarını ve özel savaş politikalarını kınıyoruz. Kesinlikle direniş ve mücadelemiz bu mantıkla sürecektir. Direnerek saldırıların sonunu getirecek, siyasetimizle önünü alacağız” diye konuştu.

“100 yıl öncesinden farklıyız”

Şêranê İlçesi Demokratik Birlik Partisi (Partiya Yekitiya Demokratîk) Eş Başkanı Fatma Osman ise içerisinden geçtikleri sürecin bölge için ağır olduğunun altını çizerek, “Türk devleti üzerimizde soykırım planları yürütüyor ve hesaplarında da Kuzey ve Doğu Suriye halkları üzerinde yürütülmek istenen daha büyük bir saldırı planı var. Kürt halkının geldiği düzey 100 yıl öncesinden çok çok farklıdır. Bugün direniş ve mücadelemizle tanınan bir halk gerçekliğine, devrim ve kadın gerçekliğine sahibiz ve bunu korumak için elimizden geleni yapacağız” dedi. 

“Kadınların örgütlenmesine destek olunacak”

Demokratik Ulus projesinin daha da geliştirileceğini kaydeden Fatma Osman, “Askeri anlamda savunma tecrübelerimizin yanı sıra siyasi, diplomatik ve ekonomik alanlarda da gelişeceğiz. Özellikle PYD olarak bölgede siyasi örgütlülüğümüzle tüm kadınların örgütlenmesine destek olacağız ve bölgenin bilinç düzeyini örgütlülükle yükselteceğiz” şeklinde konuştu.

“Birlik ve mücadele ile saldırıların önünü alacağız”

Suriye Kürtleri Demokratik Partisi Merkez Komite üyesi Gulistan Etî de şu ifadelerde bulundu: “On yıldır Türk devleti bölgedeki askeri saldırılarını ve yürütmek istediği baskılarını hiç ara vermeksizin sürdürdü. Özellikle son dönemlerde bu saldırıların özellikle sivilleri hedef aldığı ortada. Ancak birlik ve mücadele ile saldırıların önünü alacağız. Çok kültürlü, çok dilli, farklı inançların ve halkların kucaklaştığı bir yönetim tarzını bölgede hayata geçirdik. Tekçi zihniyeti savunanlar halklara saldırıyor ve bu saldırılar halk iradesine duyulan saygısızlığın sonucudur. Bizler saldırılara karşı daha çoğulcu bir renge bürünerek yanıt olacağız.”