Kadın yöneticiler: Saldırılara karşı örgütlülüğümüzü büyütmekte ısrarlıyız

Türkiye’nin, kadın hareketlerini ve örgütlerini hedef aldığını belirten Delal Mehmûd, saldırılara karşı örgütlülüklerini büyütmekte ısrarlı olduklarını söylerken, Rîm Cewher ise yaşanan saldırılarda halkın ortaya koyduğu direnişe dikkat çekti.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri, Türkiye’nin karadan ve havadan saldırılarına en çok maruz kalan bölgeler arasında yer alıyor. Burada siviller saldırılara karşı savunma yolları ve araçları yaratarak direniyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentine bağlı Zirgan ilçesi yaklaşık iki buçuk yıldır Türkiye’nin işgal saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Köy ve ilçelere binlerce top mermisi yağarken, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca sivil bu saldırılarda yaşamını yitirdi ya da yaralandı. Kongra Star Yöneticisi Delal Mehmûd ve İç Güvenlik Güçleri Yöneticisi Rîm Cewher, saldırıların amaçlarına ilişkin ajansımıza konuştu.

“Kadın hareketleri ve örgütleri hedef alınıyor”

Saldırılar ile ilk olarak kadın hareketleri ve örgütlerinin hedef alındığını ifade eden Kongra Star Yöneticisi Delal Mehmûd, “Bölgelerimize yönelik gerçekleştirilen saldırılarda siviller hedef alınıyor ve siviller işgalcilerin toplarının kurbanı oluyor. İlk olarak kadın hareketleri ve örgütleri hedef alınıyor. İşgalci Türk devletinin temel amacı bu örgütlerin geri adım atmalarıdır. İşgalciler ayrıca doğaya ve insanlara da zarar veriyor. İşgalcilerin toplarından ne taşlar, ne ağaçlar ne de insanlar kurtuldu ama hepsi direnmeye devam ediyor” dedi. 

“Her saldırıda daha çok büyüyoruz”

Topluma hizmet eden kurumların da saldırıların hedefi haline getirildiğini kaydeden Delal Mehmûd, sözlerine şöyle devam etti: “Bu savaş suçu kapsamına giriyor. Bu ihlallerle bir göç dalgası başlatmak, köy ve ilçeleri boşaltmak istiyor. Türk devleti tüm gücü ve tekniği ile Zirgan'daki sivillerin direnişini sarsamıyor. Çünkü bugün buradaki insanlar tek çember olmuş ve el ele tutarak topraklarıyla olan bağları güçlendirmişler. Örgütümüzü her hedef aldıklarında, örgütümüzü daha da büyütme ve kadınları koruma konusunda daha fazla ısrar ediyoruz.”

“Buna dur denilmeli”

Garantör güçlerin bölgelerine yönelik saldırılar karşısındaki sessizliğine işaret eden Delal Mehmûd, “Garantör güçlerin bölgedeki varlığı şekilseldir. Rus güçleri Zirgan’da her gün devriye geziyor ama ne yazık ki buradaki varlıkları şekilsel kalıyor ve kendi görevleri kapsamında hareket etmiyorlar. Bölgeye geçme görevleri kapsamında hareket etmelerini ve sivillere yönelik saldırıları durdurmalarını istiyoruz. Burada kan dökülüyor, çocuklar öldürülüyor, kadınlar kurban ediliyor. Buna artık dur denilmeli” çağrısında bulundu.

“Halk bizden biz halktan güç alıyoruz”

İç Güvenlik Güçleri (Kadın Asayişi) yöneticisi Rîm Cewher ise güvenlik merkezlerin hedef alınmasına ilişkin konuşarak şunları söyledi: “Türk devleti İç Güvenlik Güçleri merkezlerini de hedef alıyor. Türk devleti saldırılarıyla halkı korkutmak ve halkı göç ettirmek istiyor. Ancak halkın iradesi bu tür planlardan daha büyüktür. Saldırılar ne kadar çetin olursa olsun ne biz ne de halkımız buradan çıkmayacaktır. İşgalciler kendilerine karşı savaşan devrimci kadınlardan, asayiş içinde halka güç veren ve eğitimli kadından korkuyor. Bu yüzden kadına saldırıyor. Bizler 24 saat boyunca halkımızın yanındayız. Onlar gücünü bizden bizde gücümüzü onların varlığından alıyoruz” dedi.