10 Ekim tarihinde Irak’ta yapılması planlanan parlamento seçimleri için kadınlar tüm yok sayılmalara karşı hummalı bir çalışma yürütüyor. Kadınların güçlü duruşlarından taviz vermemesi gerektiğini belirten aktivistler Sarah El Moussawi ve Enas Halim, kadın seçmenlerinde tüm baskıları kırarak duyarlı bir yaklaşım göstermeleri halinde kadın haklarını temel alan yasaların meclisten geçeceğini söyledi.

XOFRAN EL-RADÎ

Bağdat – Neolitik Çağ’ı yaşayan toprakların kadınları günümüzün ilk eve kapatılanları oldu. Yüzyıllar süren zaman zarfında siyasetten toplumsal yaşama, sanattan ekonomiye tüm alanlardan bir bir uzaklaştırıldı. Erkek egemen sistemin tüm baskı ve dayatmalarına karşı tarihi direnişler sergileyen kadınlar uzaklaştırıldığı alanlara tekrar girerek buralarda önemli başarılar elde etti. Bu alanlardan biri de siyaset. Her ne kadar istenilen sonuca henüz ulaşılmasa da kadınlar bu alanda etkin olmak için önemli mücadeleler veriyor. Birçok ülkede halen kadınlar siyasetten uzaklaştırılırken, birçok ülkede ise eşit kota sistemi ile kadınlar siyasete katılarak aktif bir şekilde bu alanda çalışma yürütüyor.

Kadınların katledildiği, şiddete maruz bırakıldığı ve her türlü haksızlığa uğradığı dünyada kadınların siyaset alanında yer alması da çok önemli. Kadınların siyasette yer alabilmesi, hele hele sandalye sayısındaki artış demek şiddet, kadın katliamı, cinsel istismar, şüpheli kadın ölümleri, faillerin cezalandırılması gibi hususlarda yasaların çıkarılması anlamını taşıyor. Geçtiğimiz yıl erken seçim kararı alan Bağdat Hükümeti Başbakanlığı, Irak’ta seçimlerin 6 Haziran’da yapılacağını duyurmuş, ancak bu kararı da iptal ederek, seçimleri 10 Ekim tarihine erteledi. Seçim tarihi yaklaşırken, Iraklı kadın aktivistler ve medya mensupları da kadınlar için farkındalık çalışmaları yürütüyor.

“Bireysel özgürlüklerin zayıf olduğu topraklarda yaşıyoruz”

Hem aktivist hem de medya alanında çalışmalar yürüten 30 yaşındaki Sarah El Moussawi, kadınların oy verme tercihleri üzerine düşüncelerini dile getirirken, sosyal, kültürel, bilimsel ve hatta popüler kültürün bile bunda etkisi olduğunu vurguluyor. Ancak Irak’ta bu faktörlerden en baskın olanının aile olduğunu söylüyor: “Eğitim, iş sahaları, toplumsal alanlarda yer alan kadınlar seçim yaparken elbette kısmen evlerinde tıkılı kalan kadınlara nazaran diyebiliriz ki tercih sahibi olacabilecekler. Fakat Irak toplumunun hala kadınları karakterize eden yanlarının olduğunu da unutmamak gerekir. Bu siyasi ve politik tercihlere yani oy pusulalarına da yansıyacak. Bireysel özgürlüklerin zayıf olduğu topraklarda yaşıyoruz ve sosyal çoğunluk, çevresel faktörler nereye götürüyorsa tercihleri de bunlar belirliyor olacak.”

“Kadınlar güçlü duruşlarından taviz vermemeli”

Kadın adaylara dair iddialı söylemlerde bulunan Sarah El Moussawi, “Abartmış olmayı istemem, ancak erkek adaylar kadın adaylara bence daha çok güveniyorlar. Kadınların erkek adaylara göre iki kat oy aldığına da şahit oldu bu ülke. Genel olarak adayların kişilikleri ile de bağlantılı, ancak kadın siyasetçiler daha güvenilir bir duruşa sahip oluyorlar ve beklentiler erkek politikacılara oranla daha yüksek. Kadın siyasetçiler güçlü duruşlarından ve iradeli yapılarından asla taviz vermemeleri gerekiyor. Aksi taktirde erkek siyasetçilere ve erkek siyasete tutsak olurlar” uyarısında bulundu.

“En temel haklar dahi alınmak isteniyor”

Kadınlardan Enas Halim de aktivist kişiliği ile tanınan simalardan. Medya sahasında çalışan 31 yaşındaki Enas Halim, kadın siyasetçilerin kadına yönelik yasalar başta olmak üzere aile içi şiddet yasasının çıkarılması çağrısında bulunuyor. Enas Halim, “Düşünce özgürlüğü ve seçme-seçilme özgürlüğü temel insan haklarındandır. Erkekler bu temel hakkı bile kadınlardan almak istiyorlar. Ancak ben güçlü parlamentonun güçlü kadın yasaları çıkaracağına ve kadın haklarının yasal güvenceye kavuşturulacağına inanıyorum” dedi.

“Kadın haklarını temel alan yasalar çıkarılmalı”

Aile içi şiddete dikkat çeken Enas Halim, toplumda kadın haklarını temel alan yasaların kesinlikle çıkarılmasının aciliyet gerektirdiğine dikkat çekti. Kadın siyasetçilere bu konuda önemli görevler düştüğünü kaydeden Enas Halim, “Aynı zamanda kadın seçmenlerde bu konuda baskıları kırarak duyarlı bir yaklaşım göstermeleri halinde kadın yasalarının meclisten geçebileceği güçlü bir meclis kurulabilir” diye belirtti.