HDP Sözcüsü Ebru Günay: 7 Haziran’ın rövanşını yapıyorlar
HDP Sözcüsü Ebru Günay, partilerine yönelik baskılara dikkat çekerken, HDP’nin her zaman ezilen halktan yana tavır almaya devam edeceğini dile getirdi.
Haber Merkezi- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP Genel Merkez binasında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
AKP iktidarının özellikle son günlerde sistematik olarak Anayasa’yı ihlal ettiğine dikkat çeken Ebru Günay, partilerine yönelik kapatma davasına işaret etti ve “Kapatma davasının ilk gününden bugüne tüm süreci baştan sona hukuksuzluk ve Anayasa ihlali ile gerçekleşti. Son olarak hesaplarının bloke edilmesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sözlü savunma yapması bir kez daha gözleri ihlallere ve AKP’nin hukuku çiğnemesine çevrildi. Türkiye’nin saygın hukukçuları da bizler de hesaplarımızın bloke edilmesini hem de kapatma davasıyla ilgili kararın hukuki olmadığını açıkladı. Başta kamuoyu olmak üzere gerçekten bu ülkenin gerçek hukukçuları meselenin hukuk meselesi olmadığını siyasi olduğunu çok iyi biliyorlar” diye konuştu.
‘Savcı talimat aldı, görevini kötüye kullandı’
Ebru Günay, partilerine dönük kararların saraydan alındığını ifade ederek Yargıtay Başsavcılığı’nın talep dilekçesi dilinin de tek başına bunu ispatlar nitelikte olduğunu belirtti.
“Baştan sona savcının talep dilekçesini okudum. Meslek hayatım boyunca binlerce talep dilekçesi gördüm ama böylesini görmedim. Bunun savcılık elinden çıkmış bir dilekçe olduğuna inanmak sadece ve sadece saflıktır. Savcılar ne zamandan beri iddia değil ithamlarda bulunmaya başladılar. Dilekçeyi okurken hukuki çerçevede hazırlanmış bir talep dilekçesi değil iktidar ortaklarının grup toplantısı metnini okumuş gibi oldum. Partinin kapatma davası henüz neticelenmemişken, bu davadaki rolü sarayın katipliğini yapmaktan ibaret olan savcı hızını alamamış; sözlü mütalaadan sonra basına açıklama yapmış. Nerede görülmüştür bir başsavcının basına demeç verdiği? Basına sarayın, saray danışmanlarının sayıklamalarını üstelik gülerek bir sevinç içinde açıklıyor. Öyle bir konuşuyor ki sanırsınız konuşan savcı değil her fırsatta HDP’yi hedef alan iktidarın sözcüsü Devlet Bahçeli. Savcı kesin olarak taraflıdır, talimat almıştır, görevini kötüye kullanmıştır. Oturduğu makamı hak etmeyecek kadar da hukuk bilgisinden yoksundur. Kendisine tavsiyem yeniden bir hukuk fakültesine kayıt yaptırarak hukuk öğrensin.”
‘İddianamede seçim zaferinin rövanşı var’
Seçime HDP’nin dezavantajlı koşullarda sokulmaya çalışıldığını söyleyen Ebru Günay, “Bunun en büyük kanıtı da iddianame ile talep edilen bloke tedbirinin, hukuksuz bulunarak reddedilip seçim öncesi yeni tek bir iddia içermeyen bir talep ile bloke kararının verilmesidir” derken konuşmasına şöyle devam etti:
“AYM siyasi baskılara dayanamayarak daha önce hukuksuz bularak reddettiği talebi gerekçesiz bir şekilde kabul etmiştir. Biz Savcının iddianamesinde HDP’nin 7 Haziran seçim zaferinin rövanşını görüyoruz. Biz bu iddianamede halkın temsil hakkının yok sayılmasını görüyoruz. Biz bu iddianamede Kürtlerin, Alevilerin, muhaliflerin, kısacası ötekilerin parlamentoda temsil edilmesinden duyulan rahatsızlığı, halkın yönetimde söz sahibi olmasının istenilmediğini görüyoruz.”
‘Geri adım atmayacağız’
Ebru Günay, HDP’yi kapatmaya çalışanlara seslenerek “Hiçbir engelleme bu siyasi geleneği küçültmedi. Tam tersi bir çığ misali büyüttü. Hiçbir karar bizi demokratik siyaset çabamızdan geri adım attıramadı. Nasıl ki karanlığı bir kibrit çöpü ile yardıysak dün ve yıllar sonra milyonların elinde meşaleye döndüyse; geçmişten aldığımız miras ile cesaret ile kararlılık ile halk gücü ile büyüdük, büyümeye de devam ediyoruz. Kısacık tarihimiz gösterdi ki AKP-MHP ittifakı muhalefeti susturmak için önce HDP’den başlıyor. Partimizi şeytanlaştırma, düşmanlaştırma, belediyelerine kayyum atama, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, gözaltı, tutuklama ve cezaevi. Tüm bunlar önce HDP’ye uygulanıyor, sonra da tüm muhalefete uygulanıyor. Bu ülkenin geleceğine talip olduğunu söyleyen 6’lı masa bileşenleri, bu tarihsel sorumluluktan oldukça uzak görünüyor. Bizler elbette kimseden demokrasi dilenecek değiliz ancak bir siyasi parti olarak, bizim hakkımızda kuracağınız her cümle, aynı zamanda seçmenlerimiz için ileriye dönük bir gösterge olacaktır. Tercihlerini belirleyecektir” diye konuştu.
Muhalefet partilerine çağrı
Konuşmasında muhalefet partilerine çağrıda bulunan Ebru Günay, “Önümüzdeki seçim süreci hiç olmadığı kadar adaletsiz bir yarış olacak, adaletsiz bir ortamda gerçekleşecek. Bir tarafta vergilerimizle fonlanan devletin tüm imkanlarını kendi çıkarlarına kullanacak bir Cumhur İttifakı, diğer tarafta seçim kampanyalarını sürekli engellemeler, yalan haberler ve manipülasyonlar ve çeşitli hilelerle mücadele etmek zorunda kalacak muhalefet partileri olacak. Bu nedenle muhalefet partilerine tekrar çağrıda bulunuyoruz. En azından ‘seçim güvenliği’ ve manipülasyonlarla mücadele temelinde tüm muhalefet partileri olarak bir araya gelmeli ve seçmenlerimizin sandığa gitme ve oylarını güven içerisinde kullanmalarını sağlayacak bir işbirliğini sergilemeliyiz” dedi.
‘Demokrasicilik oynanıyor’
Anayasa değişikliği ile ilgili AKP’nin görüşme talebini reddettiklerini de hatırlatan Ebru Günay, bunun nedenlerini açıkladı. Ebru Günay, özgürlüklerin kısıtlandığı bir dönemde başörtüsü ile ilgili getirilen teklifin, ülkenin özgürlükler ve demokrasi sorunlarına yanıt üretmenin çok çok uzağında olacağını ifade etti. Ebru Günay, partilerine yönelik baskıların arttığı bir dönemde randevu talebi ile “demokrasicilik oynandığını” dile getirdi.