HDP buluşmalarla Türkiye raporunu yazıyor

HDP Sözcüsü Ebru Günay, Türkiye gündemine dair açıklama yaptı. HDP farklı merkezlerde halk ve kanaat önderleriyle buluşuyor ve bu buluşmalar 1 Eylül’e kadar sürecek. Ebru Günay, buluşmaların sonunda kamuoyuna rapor sunacaklarını ve bu raporun Türkiye’nin çözüm raporu olacağını vurguladı.

 

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Eş Genel Başkanları başkanlığında toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK)  toplantısında verilen aranın ardından gazetecilere gündeme dair  açıklamalarda bulundu. 

Ebru Günay partilerinin MYK toplantısında siyasal gelişmeleri, partilerine dönük saldırıları ve yürüttükleri çalışmaları değerlendiklerini belirtti.

Konuşmasına Türkiye'nin birçok yerinde yaşanan orman yangınlarına değinerek başlayan Ebru Günay, “Yaşananlardan dolayı çok büyük üzüntü duyuyoruz.  Maalesef her güne bir ekolojik yıkım veya felaketle başlıyoruz. Ülkenin dört bir yanından doğa talanı, afet, yangın, kuraklık, sel haberleri geliyor. Antalya Manavgat'tan sonra Akseki, Muğla’da, Osmaniye’de, Adana’da, Muş Şenyayla’da, Mersin, Kayseri ve Uşak'ta yangınlar çıktı. Halkımıza, halklarımıza çok büyük geçmiş olsun, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz” dedi. Ebru Günay, yangınların sorumlusu olarak kimi çevrelerce Kürt halkının hedef gösterildiğine dikkat çekerek asıl sorumluların iktidar olduğunu vurguladı.

“En büyük felaket ırkçılık”

HDP Sözcüsü Ebru Günay’ın açıklamasından satır başlıkları şöyle:

“Bu ülkenin ve hatta dünyanın yaşadığı en büyük felaketlerin başı toplumları zehirleyen ırkçılık felaketidir.  Bu ülkedeki ırkçılık bugünün sorunu değil; ne yazık ki beslenerek büyütülmektedir. Son dönemlerde tırmandırılan ırkçı saldırılar can almaya, Kürtler başta olmak üzere herkese yönelik bir tehdit olarak ön plana çıkmaya başladı. HDP olarak kimlik üzerinden gelişen her türlü saldırıyı ırkçılık olarak kabul ediyoruz. Kürtlere yönelik gelişen ırkçılık devletin teşviği veya göz yummasıyla daha da artmaktadır. Afyon’da, Konya’da ve son olarak Ankara’da Kürtlerin linç edilmesi ve Diyarbakırlı Kürt yurttaşımız Hakim Dal’ın katledilmesi aynı ırkçı yönelimin bir sonucudur. Kürtlere yönelik linç kampanyalarından doğrudan sorumlu olan saray rejiminin ırkçılık üzerinden kutuplaştırma politikalarına karşı tüm Türkiye demokrasi güçleri ortak bir tutum geliştirmelidir. 

“Seyirci olmayacağız”

…Irkçıları uyarıyoruz, bu ülkenin geleceğini tehdit eden tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz. Ektiğiniz nefret tohumları ortak yaşamı dinamitliyor ve biz asla bu tehlikenin seyircisi olmayacağız. Bu saldırılar son dönemlerde göçmenlere de yönelmeye başladı. Afganistan merkezli yeni göç dalgası karşısında toplumun farklı kesimlerinden kabul edilemez tepkilerin geldiğini görüyoruz.

İran üzerinden Türkiye’ye giriş yapan binlerce Afgan göçmenin görüntülerinin kamuoyuna yansımasından sonra ortaya koyulan tepkiler hukuktan, insan haklarından, vicdandan uzak tepkilerdir. İran sınırından itibaren saray rejiminin sorumluluğu altına giren Afgan göçmenlerin kontrolsüz geçişleri bilinçli bir politikanın ürünüdür. 

Elbette savaş mağduru olan insanların tüm insani ihtiyaçlarını karşılayabilecek koşulların sağlanması, hükümetin başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere uluslararası hukuktan doğan sorumluluğudur. Ancak biz biliyor ki AKP hükümeti uzun süredir göçmenler üzerinden her yönüyle bir istismar siyaseti yürütüyor. 

“Sorumlular savaş politikalarını destekleyenler”

Yaşanan göç dalgası ve mevcut tablonun sorumlusu mülteciler değil, savaş politikalarını destekleyenlerdir. İktidarın getirdiği her türlü savaş tezkeresine destek verenler bu tablodan sorumludur. Suriye’ye atılan bombaların üzerine isimlerini yazdıran siyasetçilerin bugün göçmen karşıtlığı yapması ilkesizliktir, ırkçılıktır. İktidarın kuyruğuna takılan popülist ve ırkçı dış politikaya angaje olmanın bir bedeli olduğunu TBMM kürsülerinden defalarca dile getirdik. Bugün gelinen noktada HDP olarak ortaya koyduğumuz dış politika öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

HDP olarak tüm yurttaşlarımızı ırkçı ve yabancı düşmanı tutumları teşvik eden kesimleri dikkate almamaya, yaşanan bu bölgesel kriz karşısında ve dış müdahalelerinden dolayı hükümetten hesap sormaya çağırıyoruz.”

HDP 1 Eylül’e kadar alanlarda olacak

HDP Sözcüsü Ebru Günay, partilerinin halkla bir araya geldiğini ve buluşma programları yaptıklarını hatırlatarak önümüzdeki dönemde de ayrı merkezde daha halk buluşmaları yapacaklarını açıkladı.  

“İl ziyaretlerimiz Ağustos ayı boyunca da devam edecek. Eş Genel Başkanlarımız iki ayrı koldan il gezilerini, halk buluşmalarını sürdürecek. Yine Eş Genel Başkan Yardımcılarımız, Grup Başkanvekillerimizin PM öncülüğünde il il, ilçe ilçe, sokak sokak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İstanbul, Hakkari, Muğla, Bingöl, Batman, Siirt, Şırnak, Adıyaman, Malatya başta olmak üzere Ağustos ayı sonuna kadar 30 ayrı merkezde olacağız. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de alanlarda barış ve özgürlük taleplerimizi yükselteceğiz” diyerek partilerinin programını paylaşan Ebru Günay, buluşmaların sonunda kamuoyuna rapor sunacaklarını belirtti. Ebru Günay, bu raporun Türkiye’nin çözüm raporu olacağını vurguladı.  HDP Sözcüsü aynı zamanda Covit-19 n pandemisine de dikkat çekerek herkese aşı olunması çağrısında bulundu.