Halk Newroz’da irade beyanında bulundu
HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Newroz’da halkın irade beyanında bulunduğunu söyleyerek, 14 Mayıs’ta Türkiye’de büyük bir değişimin kapısının açılacağını ifade etti.
SERPİL SAVUMLU
Haber Merkezi- “Her dem Newroz, her der azadî” sloganıyla kutlanan 2023 Newrozlarına bu yıl Mereş merkezli depremlerde yaşamını yitirenlerin yası, öfkesi ve değim kararlılığı damgasını vurdu.
HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir’le 2023 Newroz alanlarından yansımaları, halkın taleplerini ve seçimi konuştuk.
Newroz 2023’ün diğer yıllardaki Newrozlardan farklı olarak depremlerden kaynaklı bir hüznü de barındırdığını dile getiren Dilan Dirayet Taşdemir, “Bu felaketi, bu doğal afeti bir insanlık krizine çeviren de AKP iktidarının son 20 yıllık ranta, talana dayalı, ekolojine karşı insanı merkeze almayan politikalarıydı” diyen Dilan Dirayet Taşdemir konuşmasında şunları ifade etti:
“İnsanlar Newroz alanına akın akın geldi güçlü mesajlar verdi. Coşku kadar hüzün, öfke ve itiraz da Newroz alanlarında hissedildi. Newroz’da en fazla öne çıkan, en fazla ifade edilen meselenin başında yaşanan deprem felaketi ve bu deprem felaketine neden olan AKP politikalarıydı.”
‘Hesaplar Newroz alanlarında boşa çıkarıldı’
Dilan Dirayet Taşdemir, Newroz alanlarından halkın güçlü bir mesaj verdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Uzunca bir dönemdir özellikle 7 Haziran’dan bugüne Kürtlerin özgürlük talebine, demokratik siyasete, kadın mücadelesine, Türkiye’deki sol, sosyalist ve demokrasi güçlerine yönelik bir tasfiye konsepti devrede. Tüm bu demokrasi güçlerinin Kürtlerin özgürlük talebini tasfiye etmek, siyaseten yok etmek, demokratik siyaseti ortadan kaldırmak için AKP-MHP ittifakı her yolu mübah sayarak devreye koydu. Yok etmek, taleplerinden vazgeçirmek, teslim almak için tutuklamalardan sürgünlere, sürgünlerden katletme politikalarına kadar her yönüyle çok kapsamlı bir savaş ve baskı siyaseti izledi. Ama bütün bu politikalar ve hesaplar bir kez daha Newroz alanlarında boşa çıkarıldı. Newroz’u halkın taleplerine, direnişine, partisine ve demokratik siyasete, kadın mücadelesine, Kürtlerin tarihsel taleplerine yönelik bütün bu saldırı konseptine aslında bir karşı duruş olarak da görmek mümkün.”
Haklılık ve meşruluk…
AKP iktidarının HDP’ye yönelik “Bittiler, tükendiler” sözleriyle yalan siyaseti yürüttüğünü dile getiren Dilan Dirayet Taşdemir, AKP’nin bu anlamda ‘sahte zaferler’ yarattığını düşünüyor. İnsanların tüm baskılara karşın iradesinden vazgeçmediğini ve alanlara çıktığını söyleyen Dilan Dirayet Taşdemir, bunun için Newroz alanlarına bakmanın yeterli olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Haklı ve meşru olmanın verdiği bir duygu var. Çünkü Kürtler, kadınlar, Türkiye’nin devrimci güçleri, demokrasi güçleri, halklar aslında bu ceberut ve faşizan iktidar karşısında çok meşru bir yerde duruyor. İnsanlar eşit vatandaş olmak istiyor. İnsanlar adil bir şekilde yaşamak istiyor. Özgürlüklerini kullanmak istiyor. Adalet ve hukukun egemen olduğu tarafsız, bağımsız işlediği bir ülke istiyor. İnsan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak istiyor. Rantın, talanın, hırsızlığın, yolsuzluğun, kayırmanın olmadığı bir dünya istiyor. Dolayısıyla haklar da meşru bir yerde durduğu zaman, halkların mücadelesi asla yenilgiye uğratılamaz.”
Kadınların direnişi Newroz alanlarına yansıdı
“Jin, jiyan, azadi” sloganının tüm dünya tarafından sahiplenilmesi ve kadınların direnişinin Newroz alanlarına yansıması hakkında da konuşan Dilan Dirayet Taşdemir, alanların kadın mücadelesinin faşizm karşısında geldiği boyutu, kararlığı, mücadele azmi ve direnişin de ifadesi olduğunu dile getirdi.
“Rojava’da, Ortadoğu’da kısmen dünyanın birçok bölgesinde gittikçe etkisi artan bir kadın mücadelesinin dalgalandığını, büyüyerek, gelişerek ve dönüştürerek bir toplumsal güce kavuştuğunu, öncülük misyonuna ulaştığını söyleyebiliriz. Özellikle ‘Jin, jiyan, azadi’ sloganı bir manifesto biçimini aldı. Bir sloganın dışında bir yaşam biçimi, örgütlenme biçimi ve talep haline geldi. Bugün bu slogan kadınlar tarafından değil, toplumsal değişimi talep eden bütün halkların birinci sloganı haline geldi. Newroz alanlarında da bu slogan erkekler tarafından da çokça atıldı. Bu toplumsal dönüşümü de beraberinde getirdi.”
Kadınlar değişimin dinamiği haline geldi
Kürt Kadın Hareketi’nin toplumsal yaşamda öncü ve değişimin dinamiği haline gelmesinin temel sebeplerine ilişkin de yorum yapan Dilan Dirayet Taşdemir, “Sayın Öcalan’ın ciddi emeği ve rolü var. Sayın Öcalan’ın felsefesi, tezleri, politik mücadelesi ve bu konudaki düşünceleri ile mücadele perspektifi özellikle Kürt Kadın Hareketi’ni çok güçlendirdi. Kadının öncüleşmesinde emeği olan Sayın Öcalan’a kadınların sahip çıkması bunu cesaretle dile getirmelerinin zemini de buradan kaynaklanıyor. Diğer bir yandan da kadınlar savaşın ve milliyetçiliğin en çok kendilerini vurduğunu biliyor” dedi. Kürt meselesinin kendisinin aslında kadınları etkilediğine işaret eden Dilan Dirayet Taşdemir, bu konudaki çözüm aktörünün de Abdullah Öcalan olduğunu söylerken, kadınların bir 100 yıl daha bekleyemeyeceğini ifade etti. Dilan Dirayet Taşdemir “Kürt meselesinin çözümü aynı zamanda kadın meselesinin de bir anlamıyla çözümü demek. Kürt meselesinin çözümsüz bırakıldığı yer İmralı Adası. Sayın Öcalan’ın koşulları ve özgürlüğünün tartışılması, yine muhatap olarak Kürt meselesinde bir taraf olarak ele alınması, rolünü oynamasının olanak ve koşullarının sağlanması bir anlamıyla Kürt meselesinin çözümü demek. Sayın Öcalan daha önce de onlarca defa çağrıda bulundu. Biz kadınlar da Kürt meselesinin çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Halk alanda irade beyan etti’
Türkiye’nin tüm kentlerinde kurulan Newroz alanları aynı zamanda 2023 seçimlerine de işaret etti. Dilan Dirayet Taşdemir, “Kürtler seçimini yaptı mı?” sorusuna cevap olarak şunları belirtti:
“Newroz da bir referandumdur aynı zamanda. Bütün bu baskı siyasetine karşı halkın irade beyanıdır. Partimize yönelik çok ciddi bir konsept devrede. Halk Newroz alanlarına akarak ‘siz ne yaparsanız yapın ben mücadelemden vazgeçmiyorum. Ben bu alanlardayım. Ben kendi irademin, temsilcimin arkasındayım’ mesajını çok açık verdi. Biz Türkiye’nin bütününe baktığımızda toplumsal değişim talebinin çok güçlü olduğunu görüyoruz.”
HDP’nin bu süreçte tarihsel bir sorumluluk aldığını belirten Dilan Dirayet Taşdemir, “Biz Türkiye demokrasisinin önünü açacak her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Bunun mücadelesini veriyoruz. 14 Mayıs değişim için bir başlangıç” dedi.
HDP’ye kapatma davası
Dilan Dirayet Taşdemir, Türkiye seçime giderken, HDP’ye yönelik kapatma davasına da dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Biz parti olarak önümüze çıkarılan bütün engelleri, kumpasları halkımızın mücadelesi ve dayanışmasıyla bir şekilde bypass etmeyi başaran bir partiyiz. Bizim önümüze ilk defa seçimlerde engel çıkarılmıyor. Türkiye siyasi tarihine baktığımızda özellikle son 20-30 yıl Kürtler Meclis’te nasıl temsil edilmesin diye barajlar getirildi, kadınlara engeller konuldu. Türkiye’nin siyasal tarihinde kilit rol oynadığı ifade edilen tüm siyasi dengelerinde böyle ifade ettiği bir seçimin kaderini belirleyecek olan partiyi seçime 40-45 gün kala kapatma tehdidi ile yüz yüze bırakıyorsunuz. Bu, seçimin adil olmadığı, demokratik olmadığı, hileli-hurdalı olduğunun açık bir ifadesidir.”
‘Çok ağır bir tarihi yenilgi yaşayacaklar’
“Bütün engellemelerine, hile ve hurdalarına karşı bizim çözümlerimiz var. Biz ne olursa olsun, her halükârda sandık başlarında bu halkın iradesini, Meclis’e de Cumhurbaşkanlığı seçimine de yansıtacağız. Bütün bu hileyi yapanlar bizim bu mücadelemiz karşısında çok ağır bir tarihi yenilgi yaşayacaklar” diyen Dilan Dirayet Taşdemir, 14 Mayıs’ta Türkiye’de büyük bir değişimin kapısının açılacağını ifade etti ve herkesi sandığa çağırdı.