RONÎDA HACÎ

Hesekê - Demokratik Birlik Partisi (PYD) önceki gün Hesekê’de 700 delegenin katılımıyla 9’uncu kongresini gerçekleştirdi. İki yılda bir düzenlenen kongre “Devrimci halk savaşı ruhuyla işgali yeneceğiz ve Demokratik Suriye’yi inşa edeceğiz” sloganıyla yapıldı. İki gün süren kongrede dün Asya Abdullah ve Salih Müslim yeni dönem eş başkanlık görevine seçilirken, PYD Genel Meclisi’ne de 145 üye seçildi. PYD Eş Başkanlık Komitesi üyesi Foza Yusif, ajansımıza konuştu.

“Halklar sürece güçlü katılmalı”

Hassas bir süreçte 9’uncu kongrelerini gerçekleştirdiklerini ifade eden Foza Yusif, “Bölge halkının önündeki yıllar kader yılları. Çünkü geçen yüzyılda yapılan tüm anlaşmalar bu yıllarda yeniden yenilenecek. Bu nedenle Kürt halkı ve tüm bölge halkları olarak sürece güçlü bir hazırlık, plan ve strateji ile girmemiz gerekiyor. Bunun için PYD kongresi, savunma, toplum, Özerk Yönetim, toplum sorunları ve Önder Apo’nun özgürlüğü için her anlamda güçlü kararlara ulaşmalıdır ki önümüzdeki yıllarda seferberlik, mücadele ve direnişi büyütelim” dedi.

PYD önemli rol üstlendi

PYD’nin Rojava Devrimi’nde önemli rol aldığını ve bu anlamda öncülük ettiğini dile getiren Foza Yusif, “Kürt halkı Ortadoğu'da büyük bir güç inşa etmiş ve siyasi haritada yerini alabilecek etkili bir güç haline gelmiştir. Bu sürecin gelişmesinde siyasi partilerin rolü çok önemlidir. PYD bugüne kadar Rojava Devrimi'nde çok önemli ve öncü bir rol oynadı. PYD, Rojava Kürdistan'daki Kürt sorununu çözme anlamında önemli bir rol üstlendi. Kürdistan'daki üç partiye karşı ulusal yükümlülüklerini yerine getirme sorumluluğunu üstlenmiştir. Demokratik Ulus paradigması ile bölgesel ve küresel olarak ekoloji ve kadın kurtuluşu anlamında tüm dünyayı derinden etkileyecektir” şeklinde konuştu.

“Demokratik Suriye’yi birlikte inşa edeceğiz”

Devrimci halk savaşı stratejisinin sürecin ruhuyla bağlantılı olduğunu vurgulayan Foza Yusif, şunları söyledi: “Kuzey ve Doğu Suriye halkına yönelik vahşi saldırılara karşı toplumdaki her birey sorumluluk almalıdır. Toprak, namus, devrim ve değerlerine karşı kendini sorumlu görmelidir. Çünkü savunma sadece askeri güçlerin görevi değil ve sadece onların omuzlarına düşmüyor. Bu toplumdaki tüm bireyler saldırılarla karşı karşıyadır. Bu nedenle her bireyin kendini örgütlemesi ve kendini geliştirmesi gerekir. Eğer bu seviyeye ulaşırsak düşmanımız bize hemen saldırmaya cesaret edemez. Bu yüzden devrimci halk ruhuyla işgali yeneceğimizi ve demokratik Suriye inşa edeceğiz diyoruz.”