Filiz Budak: Saldırılar devrimci halk mücadelesiyle engellenebilir

Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, Türk devletinin Federe Kürdistan Bölgesine yönelik işgal saldırılarının tarihi bir tehlike taşıdığı uyarısında bulunarak, saldırıların devrimci halk mücadelesiyle durdurulabileceğini belirtti.

NÛPELDA DENÎZ

Mexmûr- Yıllardır Kürt halkına yönelik soykırım politikaları yürüten Türk devleti, son dönemde KDP ile iş birliği yaparak Irak topraklarına, özellikle Federal Kürdistan’a yönelik saldırılarını artırdı. Şehit Rûstem Cûdî Mexmûr Mülteci Kampı Demokratik Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, KDP-Türk devleti arasındaki iş birliğini ve Türk devletinin işgal politikalarını değerlendirdi.

‘Soykırım politikası sonucu 4 bin 500’e yakın köy yakıldı’

Kuzey Kürdistan’da yürütülen savaş politikalarına Federe Kürdistan bölgesinde devam edildiğine vurgu yapan Filiz Budak, “Güney Kürdistan'da bugün sürdürülen savaş politikaları, 90-94 yıllarında Kuzey Kürdistan’da yürütülen politikanın aynısıdır. Türk devletinin ilk hedefi özgürlük gerillalarını dağlarda yalnız bırakıp köyleri boşaltmak, halkla gerillaları birbirinden ayırmaktı. Bu soykırım politikası sonucunda Kuzey Kürdistan'da 4 bin 500'e yakın köy yakıldı ve bir mülteci dalgası başladı. Kuzey Kürdistan'ı boşaltmak, demografide değişiklik yapmak istiyorlardı. Bunu hem fiziksel soykırım hem demografik soykırım olarak tanımlayabiliriz. Savaş politikaları sonucunda binlerce insan göç yollarına düştü. Bu politikanın bir sonucu olarak Mexmûr Kampı halkı da köylerini boşaltarak Güney Kürdistan'a göç etti” dedi.

‘Türk devleti Misak-i Milli planını gerçekleştirmek istiyor’

Filiz Budak, Türk devletinin 90'lı yıllarda Kuzey Kürdistan halkına yönelik baskılarını bugün de Federe Kürdistan halkına karşı sürdürdüğünü kaydeden Filiz Budak, "Türk devleti cumhuriyetini soykırım üzerine kurdu. Bu kapsamda Türk devleti, Kürdistan genelinde Kürtlere yönelik soykırım arayışını uzun süredir devam ettiriyor. Kuzey Kürdistan’da yürütülen soykırım politikalarının üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen aynı politika Güney Kürdistan'da köy yakma ve doğa talanı ile devam ediyor. Güney Kürdistan'da teslim alma planıyla birlikte hava saldırıları başlatılırken, bu saldırılar insanların canına ve malına zarar veriyor. Güney Kürdistan’da Türk devleti üslerini inşa ediyor. Şu anda Türk devletinin Güney'deki üsleri hesaplanamaz niteliktedir. Her gün askeri konuşlandırmalar yapılıyor ve 90'lı yıllarda Kuzey Kürdistan halkına dayatılan güvenlik politikası, bugün Güney Kürdistan halkına dayatılıyor. Bu saldırıların amacı halkı ve gerillaları öldürmektir" şeklinde konuştu.

Türk devletinin Misak-i Milli planını gerçekleştirmek istediğini kaydeden Filiz Budak, "Türk Devleti, Misak-i Milli hayallerinden yola çıkarak bu politikayı hayata geçirmeye çalışıyor. Bunun sonucunda Güney Kürdistan işgali başlatıldı. Türk hükümeti Güney Kürdistan'daki köyleri bombalıyor ve saldırılarının nedenini Kürtlerin varlığı olarak gösteriyor. Burada Güney Kürdistan'ın işgali, KDP'nin Türk devletiyle iş birliğini ortaya çıkarıyor. Türk devleti işgal saldırılarını başlatırsa gerillaların direnişi karşısında bir adım bile ilerleyemez. KDP artık ihanet durumundan çıkmıştır ve yüzde yüz Kürt düşmanlığı durumunu uygulamaktadır. KDP, Türk devletini her yönüyle memnuniyetle karşılıyor ve Türk devletinin Güney Kürdistan'a yerleşmesi için elinden geleni yapıyor” dedi.

‘KDP ile iş birliği yaparak sivilleri katlediyor’

Türk devletinin KDP ile iş birliği yaparak sivilleri katlettiğini dile getiren Filiz Budak, "Türk devletinin Güney Kürdistan'ı işgali sırasında vatandaşlar da KDP tarafından katlediliyor. KDP'nin tüm çabası Türk devletine destek olmaktır. KDP, Kürdistan Bölgesi'nde egemenliğini sürdürmeye çalışıyor. Çünkü Güney Kürdistan'da KDP yenilirse AKP iktidarı Güney Kürdistan'daki işgalini gerçekleştiremeyecektir. KDP tüm saldırıların nedeni olarak Kürdistan özgürlük hareketini gösteriyor. KDP'nin hedefi Kürdistan'da birliğe asla izin vermemek ve Türk devletinin elinden elini asla çekmemektir” diye belirtti. Irak hükümetinin de Türk devletiyle iş birliği içerisinde olduğuna dikkat çeken Filiz Budak, şu değerlendirmede bulundu:

 "Güney Kürdistan'a yönelik mevcut saldırı sıradan bir saldırı değildir. Kürdistan'ın işgali aynı zamanda Irak topraklarının ihlalidir. Bu işgal Lozan Antlaşması'nın geri dönüşüdür. Aslında Türk hükümeti Lozan Anlaşması'ndan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na dönmeye çalışıyor. Irak hükümeti, bölgeye karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmiyor ve egemenliğini sürdürmek için Türk devletiyle iş birliği yapıyor. Özgürlük savaşçılarının Güney'de ve Irak'ta bulunması hiçbir şekilde tehlikeli değildir. Bunu sadece Türk devleti tehdit olarak görüyor. Güney Kürdistan ve Irak'ta gerillaların varlığı bölgenin korunması açısından tarihi bir fırsattır.”

‘Halkın topraklarına sahip çıkması gerekiyor’

Federal Kürdistan'ın işgalinin tarihi bir tehlike taşıdığı uyarısında bulunan Filiz Budak, şunları ifade etti: “Türk devletinin Güney Kürdistan topraklarına yönelik kimyasal silah kullanması ve Kürtlere yönelik düşmanlığı ortaya çıkmalıdır. Çünkü şimdi YNK ve Irak'taki diğer güçler bu saldırıya dahil edilmeye çalışılıyor. Türk devleti gerillalara karşı tek başına mücadele edemeyeceğini çok iyi biliyor. Bu yüzden kendine ortak bulmaya çalışır ve her türlü tavizi verir. Elbette bunun tarihi bir tehlikesi var. Bu işgal başarılı olursa hem Misak-ı Milli planlarını uygulamaya başlayacaklar hem de daha zorlu bir savaş çıkacak. Bu nedenle insanların bu planlara karşı daha güçlü tepki vermesi gerekiyor.

Devrimci halk mücadelesine Güney Kürdistan halkının güçlü katılımının olması gerekiyor. Halkın, özellikle Güney Kürdistan halkının ayağa kalkması ve topraklarına sahip çıkması gerekiyor. Ne olursa olsun düşmana karşı topraklarımızı korumalıyız. Devrimci halk savaşına Güney Kürdistan halkının güçlü katılımının olması gerekiyor. Şeladiz direnişi bizim için değerli bir örnektir. Kürdistan'ın boşaltılması ve bu işgalin durdurulması için Kürdistan'ın bazı kesimlerinde bu işgale karşı güçlü tepkilerin gösterilmesi gerekiyor. Gerillaları yalnız bırakmamalı, köylerimizi boşaltmamalı ve bu işgale ortak olmamalıyız."

‘Devrimci halk mücadelesiyle işgale karşı çıkabiliriz’

Federe Kürdistanlı kadınlara ve gençlere, “İşgalci güçlere karşı canlı kalkan olalım” çağrısında bulunan Filiz Budak, "Bizler Mexmûr halkı olarak 90'lı yıllarda göç ve köy yakma politikalarına maruz kaldığımız için Güney Kürdistan kadınlarının ve gençlerinin işgalci güçlere karşı canlı kalkan olması gerektiğini söylüyoruz. İnsanlar ancak bu şekilde topraklarımıza gelen işgalci güçlere karşı savaşabilir ve direnebilirler. Kürtler sadece Güney Kürdistan değil, dört parça Kürdistan’da aynı saldırılara maruz kalıyor. Bunun için tüm Kürdistan halkı olarak devrimci halk mücadelesine katılmalı ve işgale son vermeliyiz. Kendini satanlara ve Barzani ailesine karşı güçlü bir duruş sergilememiz gerekiyor. Bir kişi işgale tepki gösterirse ve tüm yaşamını halkın mücadelesine göre yaşarsa Güney Kürdistan'daki işgale karşı çıkılabilir” diye konuştu.