NORŞAN EBDÎ

Kobanê- Suriye krizi tüm bölgeleri etkilerken, işgalcilerin sorunu ‘çözmek’ adına geliştirdikleri adımlar kendi varlıklarını güçlendiriyor ve sorunu daha da büyütüyor. Yaşanan bu duruma karşı Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetim 18 Nisan'da bir girişim başlattı. Suriye’nin geliştirilmesi, farklılıklarıyla çoğulcu demokratik bir siyasi yönetim sisteminin kurulmasını hedefleyen girişim, tüm bileşenlerin haklarının korunmasını sağlayacak.

‘Barışçıl bir çözüme ihtiyaç var’

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Bölgesi’ne bağlı Kobanê Kantonu Yasama Meclisi Eşbaşkanı Fewziyê Ebdî, “Özyönetim, Suriye krizini çözmek ve çok taraflılığı inşa etmek için oluşturduğu girişimle iyi bir adım attı. Tüm taraflar bu girişime katılmalı ve çözüm üretmelidir. 2011 yılından bu yana Suriye halkı işgal, yerinden edilme, mülteci ve göç mağduru. Yıllardır zor bir trajedi yaşıyorlar, savaş Suriye'yi yerle bir etti. Artık tüm dünya Suriye'nin askeri değil barışçıl bir siyasi çözüme ihtiyacı olduğuna inanıyor. Dış askeri müdahalelerin ardından Suriye toprakları işgal edildi, bu nedenle Suriye'nin kendisi için bir çözüm bulması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

‘Özerk Yönetim’in inşası iyi bir adım’

Suriye’deki krizlerin bölge halkının mağduriyetine neden olduğunu kaydeden Fewziyê Ebdî, sözlerine şöyle devam etti: "Suriye krizine yönelik birçok girişim oluşturuldu. Anayasa Komisyonu, Astana toplantıları gibi geçmiş yıllarda bazı oturumlar oldu ancak tüm bunların sonucunda Suriye halkı çok acılar çekti, şehirler işgal edildi, demografik değişiklikler yaşandı ve topraklarının bir kısmı geriledi. Efrin, Girê Spî ve Serêkaniyê gibi Suriye'nin kuzey ve doğu bölgeleri işgal edildi. İmzalanan anlaşmalar Suriye krizini çözmek yerine derinleştirdi, halkın durumunu kötüleştirdi. Bir örnek vermek istiyorum; 1998 yılında Suriye ile Türkiye arasında Adana Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın dördüncü ekine göre, Şam hükümeti sınırlarını koruyamazsa Türk kuvvetleri Türkiye'nin Suriye sınırına sadece 5 kilometre kadar girebilir. Ancak Türkiye şu an Suriye’nin 35 kilometre derinliğine kadar ilerlemiş durumda. Tüm girişimler başarısız oldu, bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye'deki Özerk Yönetim birçok bölgede krizi çözmek için girişim başlattı ve bu demokratik bir Suriye'nin inşası için iyi bir adım."

‘Demokratik bir Suriye'ye ulaşacağız’

Girişimle ilgili daha detaylı bilgiler paylaşan Fewziyê Ebdî, “Bu girişim Şam hükümeti, Birleşik Arap Devletleri, Birleşmiş Milletler, siyasi partiler ve Suriye ve toprakları ile ilgili herkes için güçlü bir mesajdır. İnisiyatifin hükümlerini bölgede uygulayarak halkın demokratik bir anayasa temelinde barış içinde yaşayacağı, tüm birimlerin ve insanların katılımıyla adem-i merkeziyetçi, çok taraflı ve demokratik bir Suriye'ye ulaşacağız. Suriye'deki krizi çözmenin yolu buysa, Özerk Yönetim’in müzakere masasında yeri olmalı çünkü biz Suriye'nin bir parçasıyız. Özerk Yönetim, inisiyatifiyle Suriye topraklarının birliğini koruyor" şeklinde konuştu.

‘Kadınlar inşa sürecinde yer alacak’

Fewziyê Ebdî, girişimin Suriye'nin tüm bölgelerindeki kadınların durumu üzerindeki etkisine ilişkin olarak da şunları söyledi: "Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, tüm anlaşma ve açıklamalarında her zaman Suriye topraklarının birliği ve egemenliği çağrısında bulundu. Ancak Rusya, Türkiye ve İran devletleri gibi diğer tüm taraflar Özerk Yönetim'in katılımı olmadan bir araya geldi. Bu devletler Suriye için siyasi bir çözüm veya barışı sağlamak istemiyorlar çünkü herkes biliyor ki ne zaman Suriye krizi çözülürse o devletlerin çıkarlarının hiçbiri Suriye'de kalmaz. Dolayısıyla Özerk Yönetim'in bu çözüm girişimleri Suriye krizini önler. Kadınlar da haklarının güvence altına alınması için geleceğin anayasasının inşasında yer alacaklar çünkü Kuzey ve Doğu Suriye'deki mücadelede ve yasaların uygulanmasında rolleri var. Tüm örgüt ve taraflara inisiyatifin hükümlerini yerine getirmeye ve Suriye halkı için bir çözüm bulmaya çağırıyoruz."